Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/807 E. 2021/341 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/807 Esas
KARAR NO: 2021/341 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2017
NUMARASI: 2016/132 E. – 2017/358 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
KARAR TARİHİ: 19/02/2021
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 27/11/2017 tarihli kararına karşı tarafların istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın 5846 sayılı FSEK 42. maddesi uyarınca kurulan ve statüsü ve kuruluşu yasa tarafından belirlenen, Meslek Birliği olduğunu müvekkilinin dava konusu ihraç kararına kadar davalı … (…)’nin üyelerinden olduğunu ancak haksız ve hukuka aykırı olarak ihraç edildiğini 01.05.2015 tarihinde …’de yayınlanan “…” isimli programda açıkladığı ve kendi kişisel tarzının yansıttığı eleştirel görüşleri sebebiyle … Yönetim Kurulu’na sevk edildiğini, söz konusu yönetim kurulunun 12.05.2015 tarih, 847 sayılı kararı kapsamında Haysiyet Kuruluna gönderildiğini, (…) Haysiyet Kurulu’nun 11.06.2015 tarihli 24/1245 sayılı kararı ile müvekkilinin davalı meslek birliğinden ihracı kararı, uyarı cezası verilmesi, kınama cezası verilmesi ve hak mahrumiyeti cezası verilmesinin hukuka aykırılığı sebebiyle iptali ile davalı meslek birliği tarafından müvekkilinin menfaatlerinin takip ve korunmasına devam edilmesinin sağlanmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili Meslek Birliğine açılan dava ile … üye Haysiyet Kurulu tarafından … Üye Disiplin Yönergesi’nin 5. maddesinin e bendine göre verilen uyarı, 6. maddesinin b bendine göre verilen kınama, 7. maddesinin b bendine göre verilen hak mahrumiyeti ile 8.maddenin a ve d bentlerine göre verilen üyelikten çıkarma cezalarının iptalinin talep edildiğini, ancak talebin haksız ve mesnetsiz olduğunu, verilen cezaların yapılan soruşturma sonucu Haysiyet Kurulu kararından verildiğini, sosyal medyadaki hakaretler nedeniyle … tüzel kişiliğinin karalanması amacıyla isnatlarda bulunulduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 27.11.2017 tarihli 2016/132 E. – 2017/358 K. sayılı kararıyla; “dosyadaki üye disiplin yönergesi tetkik edildiğinde uyarı cezası verilmesi için … yararlarını zedeleyici söz ve davranışlarda bulunulması gerektiği, davaya konu eleştirinin davalı …’ın içinde yaşadığı durumun toplum ve diğer üyelere bildirilmesi ve eleştiri amacıyla söylenmiş beyanlar olduğu, davalı tüzel kişiliğini ve haklarını ihlal etme amacının bulunmadığı anlaşıldığı… davacının Üye Disiplin Yönergesinin 8/a maddesine aykırı bir eyleminin mevcut olmadığı, Üye Disiplin Yönergesinin 8/d bendine istinaden çıkarma işlemi içinde bu suçun tespit makamı olan mahkemelerden karar alınmış olması gerektiği, Haysiyet Kurulu ve Yönetim Kurulu, mahkemeler yerine geçip suç tespiti yapamayacağı, bu eylemlerin veya eleştirilerin suç teşkil edip etmediğinin mahkemelerin görev ve yetkisinde olduğu, bu yönde bir mağduriyet olduğu düşünülmüş olsa suç duyurusunda bulunulması gerektiği, toplanan deliller, davalı Meslek Birliği’ne ait tüzük, disiplin yönergesi, haysiyet kurulu yönergesi, davalı Meslek Birliği aleyhine üyeler tarafından açılmış davalara ilişkin dava dosya tutanakları, davaya konu yayın CD’si kapsamında davacıya haysiyet kurulu tarafından verilen cezaların orantılı ve ölçülü olmadığı, aynı eylemden dolayı tüm cezaların verilmesinin yerinde olmadığı, beyanlarının uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti cezalarına uygun olduğu ancak ihraç kararının yerinde olmadığı” gerekçesiyle; davacı … tarafından davalı … Meslek birliği aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, davalı Meslek Birliğinin 11.06.2015 tarih ve 24/1245 sayılı meslek birliğinden ihraç cezasının iptaline, uyarı, kınama ve hak mahrumiyetine ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın reddedilen kısmına yönelik istinaf başvurusunda bulunduklarını, verilen cezaların orantılılık ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığını, müvekkilinin tek bir eleştirisi olmasına rağmen, davalı …’ın 3 ayrı yaptırım uygulamasının ve yaptırımların orantılı ve ölçülü olmamasının hukuka, hakkaniyete, evrensel ilkelere ve mevcut içtihatlara açıkça aykırı olduğunu, iptal edilmesi gerektiğini, müvekkilinin bir TV programında kendisine sorulan sorulara cevap verdiğini, eleştirilerin müvekkilinden önce haber konusu olduğunu, …’ın yararlarını zedeleyici söz ve davranışlarda bulunmadığını, bilakis daha iyiye gitmesi için uyarılarda bulunduğunu, genel ahlak ve edep kurallarına aykırı tahkir edici sözler söylemediğini, ifade özgürlüğü çerçevesinde olayın aktarıldığını, beyanla taleplerin reddedilen kısmının kaldırılarak iptal kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; … Üye Disiplin Yönergesinin 8. Maddesinde; … tüzel kişiliğine karşı TCK’da öngörülen fiillerden birinin işlendiği hususunun … Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu veya Haysiyet Kurulu tarafından tespit edilmesi halinde, Haysiyet Kurulu tarafından üyelikten çıkarma cezasının verilebileceğinin açıkça belirlendiğini, verilen üyelikten çıkarma cezası kararının kanuna ve usule uygun bulunduğunu, Hakaret suçunu düzenleyen TCK 125. Madde de “(1)Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir… (5) Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi halinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak bu durumdu zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.” hükmünün düzenlendiği, davacının …’de yayınlanan … isimli programdaki beyanlarının eleştiri sınırını çok aşan beyanlar olduğu, suç unsurlarının oluştuğu, üyelikten çıkarma cezasının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, kararın kaldırılarak, davanın tüm talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … Haysiyet Kurulu’nun 11/06/2015 tarihli kararıyla; a)… Üye Disiplin Yönergesinin 5/e maddesi uyarınca “uyarı” yaptırımının uygulanmasına oybirligi ile, 6/b maddesi uyarınca “kınama” yaptırımının uygulanmasına oybirliği ile, 7/b maddesi uyarınca “hak mahrumiyeti” yaptırımının uygulanmasına oybirliği ile, 8/a ve 8/d maddeleri uyarınca “üyelikten çıkarma” yaptırımının uygulanmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Davacı tarafın 01.05.2015 tarihinde …’ye katılmış olduğu, …” isimli programda, “MÜYORBİR’de …’da hırsızlar var. Ben bu ülkede en çok Karadeniz türküleri çalınan, okunan adamım. Bana paralar yolluyorsunuz. Alın o parayı müsait bir yerinize koyun. Ananıza babanıza verin. Biz dilenci değiliz. Üç ayda bir milyar. Komik rakamlar. Ayıp size yazıklar olsun.” şeklinde beyanlarda bulunduğundan bahisle Yönetim Kurulu’nun 12.05.2015 tarihli 847 Karar numaralı kararı 7. maddesi gereği “… üyelerinden …’ün sosyal medyadaki hakaret içerikli yazıları sebebiyle … Haysiyet Kuruluna sevkine” karar verilmiştir.
G E R E K Ç E : Davacı, …’de katıldığı “…” isimli programda söylediği sözler nedeniyle, üyesi bulunduğu …’ın Haysiyet Kurulu’na sevk edilmiş ve Haysiyet Kurulu tarafından kendisine uyarı, kınama, hak mahrumiyeti ve üyelikten çıkarma disiplin cezaları verilmiştir. Kararın iptali talebiyle açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne, üyelikten çıkarma cezasının iptaline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti cezalarının ölçülülük ve orantılılık ilkelerine aykırı olduğunu, tek bir fiilden dolayı üç ayrı yaptırım uygulanamayacağını, tahkir edici sözler söylemediğini, ifade özgürlüğü çerçevesinde beyanda bulunduğunu ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin red kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalının sözlerinin TCK 125. Madde de düzenlenen “Hakaret” suçunu oluşturduğu ve … Üye Disiplin Yönergesinin 8.Maddesi gereğince, davanın tümüyle reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamından ve mahkeme karar gerekçesinden; davacı tarafın 01.05.2015 tarihinde …’ye katıldığı, …” isimli programda, “MÜYORBİR’de …’da hırsızlar var. Ben bu ülkede en çok Karadeniz türküleri çalınan, okunan adamım. Bana paralar yolluyorsunuz. Alın o parayı müsait bir yerinize koyun. Ananıza babanıza verin. Biz dilenci değiliz. Üç ayda bir milyar. Komik rakamlar. Ayıp size yazıklar olsun.” şeklinde beyanlarda bulunduğundan bahisle … Haysiyet Kuruluna sevkine karar verildiği, dosyaya sunulan 02/05/2015 tarihli Meydan ve Şok Gazetelerinde de bu ifadelerin yer aldığı, fiilin hakaret fiilini oluşturduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece; “Üye Disiplin Yönergesinin 8/d bendine istinaden çıkarma işlemi içinde bu suçun tespit makamı olan mahkemelerden karar alınmış olması gerektiği, Haysiyet Kurulu ve Yönetim Kurulu, mahkemeler yerine geçip suç tespiti yapamayacağı, bu eylemlerin veya eleştirilerin suç teşkil edip etmediğinin mahkemelerin görev ve yetkisinde olduğu, bu yönde bir mağduriyet olduğu düşünülmüş olsa suç duyurusunda bulunulması gerektiği” gerekçesiyle, bu kısma yönelik davanın kabulüne karar verilmişse de, Disiplin Yönergesi 8/d bendinde, üyenin isnat edilen suçtan mahkum olması şartının aranmamaktadır. Davacının televizyon programında söylediği sözler hakaret fiilini oluşturmakla, Disiplin Yönergesi 8/d bendi gereğince bu fiilin üyelikten çıkarma cezası gerektirdiği kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.Davacının yukarıda aktarılan sözleri nedeniyle, üyelikten çıkarma cezası yanında, uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti cezası da verilmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde; “dosyadaki üye disiplin yönergesi tetkik edildiğinde uyarı cezası verilmesi için … yararlarını zedeleyici söz ve davranışlarda bulunulması gerektiği, davaya konu eleştirinin davalı …’ın içinde yaşadığı durumun toplum ve diğer üyelere bildirilmesi ve eleştiri amacıyla söylenmiş beyanlar olduğu, davalı tüzel kişiliğini ve haklarını ihlal etme amacının bulunmadığı anlaşıldığı” denilmesine rağmen, hükümde uyarı cezasının iptali talebinin reddine karar verilmesi çelişki yaratmıştır. Davalının sözlerinin 5/c maddesinde düzenlenen “… yararlarını zedeleyici ifadeler kullanmak”, 6/b maddesinde düzenlenen “… çalışanları veya diğer üyeler hakkında yüze karşı veya gıyapta tahkir edici sözler sarfetmek, genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak” , 7/b maddesinde düzenlenen “Basın-yayın organları, internet veya sosyal medya (twitter, facebook vb) aracılığıyla … yararlarını zedeleyici, gerçeğe aykırı beyanat vermek” fillerini oluşturduğu ve … Üye Disiplin Yönergesi’nin 5/e, 6/b, 7/b maddelerinde düzenlenen sırasıyla, uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti cezalarını gerektirdiği anlaşılıyorsa da, aynı fiilden dolayı birden fazla disiplin yaptırımına karar verilmesinin yerinde olmadığı, fiilin karşılığı olan en ağır ceza olan ihraç cezası verilmesi gerektiği kanaatiyle, davacı vekilinin davanın reddedilen kısmına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıdaki gerekçelerle davalı vekilinin davanın kabul edilen kısmına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına; davalı Meslek Birliğinin 11.06.2015 tarih ve 24/1245 sayılı meslek birliğinden ihraç cezasının iptali talebinin reddine, uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti cezalarının iptaline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3- İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 27.11.2017 tarihli 2016/132 E. – 2017/358 K. sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
5- Davalı Meslek Birliğinin 11.06.2015 tarih ve 24/1245 sayılı uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti cezalarının iptaline,
– Üyelikten çıkarma cezasının iptali talebinin reddine,
6- İlk derece yargılaması yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu ile kalan 30,10 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul edilen talepler yönünden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen talepler yönünden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan: 135 TL posta giderinin -ret ve kabule göre takdiren hesaplanan- 101,75 TL ve 58,40 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 160,15 TL yargılama giderinin 1/4 oranında 120,11 TL’lık kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-İstinaf yargılaması yönünden;
– Tarafların istinaf talepleri kabul edildiğinden peşin yatırılan istinaf karar harçlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
-İstinaf yargılaması için davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 143,80 TL’nin 1/2 oranında 71,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-İstinaf yargılaması için davalı avansından kullanıldığı anlaşılan 36,00 TL’nin 1/2 oranında 18,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 19/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.