Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/801 E. 2021/339 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/801 Esas
KARAR NO: 2021/339 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI: 2017/279 E. – 2017/317 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/02/2021
İstanbul 2.fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 13/11/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dünyanın farklı ülkelerinde 20’ye yakın şirketinin bulunduğunu, 172 yıldır temizlik ürünleri, tüketim malzemeleri, kumaş ve ev bakimi ve temizliği, bebek bakımı, kişisel bakım ürünleri, havlular, kağıt mendiller, yiyecek ve içecekler gibi pek çok sahada faaliyet gösterdiğini, müvekkilin pek çok meşhur markasından birisinin de … olduğunu, çok tanınmış … markalı ürünlerini çok uzun yıllardır dünya çapında üretilip pazarlandığını, TP nezdinde tescillerinin bulunduğunu, … ürünü üzerinde dalga figürleri bulunan ve silueti omuz andıran bir şişe tasarımı ve kırmızı kapaktan oluşan belirli bir şekle sahip beyaz bir şişede pazarlamakta olduğunu, böylelikle şişe biçiminin … ürünü ile özdeşleşmiş olduğunu, tüketici tarafından görüldüğünde doğrudan … ile ilişkilendirildiğini, davalının da … markası ile üretip/ürettirip satışa sunduğu bulaşık deterjanı ürünlerinin piyasaya sunuluş şekli, şişe tasarımı, renk, etiket, kompozisyon, kapak rengi ve dizayn özellikleri itibarıyla müvekkilinin … ürününü birebir taklit ederek ürettiğini, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/68 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, gönderilen ihtarnameye rağmen tecavüzün devam ettiğini, taraflar arasında imzalanan taahhütnamenin ihlali nedeni ile cezai şart ödenmesi gerektiğini belirterek davalı tarafın … ibaresiyle ürettiği bulaşık deterjanın iltibas yaratmak suretiyle marka hakkına tecavüzü ve haksız rekabet yarattığının tespiti ve meni, önlenmesi, imhası ve 27.000.-ABD Doları maddi ve 50.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verlimesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket adına tescilli … markalı ürün kullanımının marka hakkına tecavüz niteliği arz etmediğinin tespit edildiğini, davacı iddiasına konu … marka ürünün halk nezdinde ki ayırt ediciliğinin iddia dayanağının şişe biçiminden değil, bizatihi marka adı olan … ibaresinden aldığını, tazminat iddiasına dayanak taahhütnamenin, davacı ile müvekkil şirket arasında sulh ile neticelenen … marka ürüne ilişkin tarafların karşılıklı mutabakatı niteliğinde olup, huzurdaki dava ile hiçbir illiyetinin bulunmadığını, bir taahhütnamede bir markanın bütün ürünlerini kapsar nitelikte bir hükmün sözleşme hukukunun nitelikleri ile bağdaşmadığını, sulh sözleşmeleri ve taahhütnamelerinin taraflar arasında vuku bulan ihtilafa münhasır olmak üzere tanzim edildiğini, bu sebeple davacı tarafın cezai şart doğrultusunda yönelttiği tazminat talebinin hukuki dayanağının olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 13.11.2017 tarihli, 2017/279 E. – 2017/317 K. sayılı kararıyla; ” davacı tarafın davasına dayanak tescilin, tasarımın ayırt edici nitelikte olduğu, tescilli tasarım ve … markasının esaslı unsuru olduğu, bulaşık deterjanı gibi kutuların biçimlerinin davacı adına tescilli tasarımın mukayeseli olarak ele alındığında söz konusu biçimin kullanım için kaçınılmaz olan fonksiyonel ve işlevsel bir zorunluluk olmadığı, bulaşık deterjanı sektörü yönünden ürünlerin genel durumunun ele alındığında davacı adına tescilli tasarım ile karşılaştırılarak şişelerdeki biçimin kullanım için kaçınılmaz olan fonksiyonel işlevsel bir zorunluluk bulunmadığı, …, …, …, … markalı ürün etiketlerinin … markalı ürüne ait renk kullanımı dışında küçük detaylar hariç olmak üzere tasarım olarak birebir aynı olduğu görüldüğünü… 28.01.2013 tarihli beyan ve taahhütnameye göre davacı şirketin davalı tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 27 Eylül 2012 tarihli ihtarname içeriğini kabul ederek … şişe dizaynı dahil ambalajları, ticari takdim şekli veya … markası veya diğer fikri ve sınai haklarına tecavüz veya haksız rekabet teşkil eden herhangi bir kullanımın iş bu taahhütname tarihinden sonra tespit edilmesi halinde veya bu hükümlere herhangi bir aykırılık halinde …’nin tüm hukuki hakları ve tüm tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla ayrıca 27.000 USD cezai şart ödeyeceklerinin kabul ve taahhüt edildiği, davalı vekili her ne kadar bu taahhütnamenin başka bir markalarına ilişkin olduğunu belirtmiş ise de söz konusu taahhütnamede davacının … ürünü ve ambalajına ilişkin genel olarak taahhütte bulunduğu gözönüne alınarak cezai şartında verilmesi gerektiği” gerekçesiyle; -Davacılar tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulü ile, Davalının davacıya ait tanınmış … ürünü ticari takdim şekli ve tescilli tanınmış markaları ile iltibas yaratacak şekilde … markalı ürün ambalaj şekli ve kullanımının davacı marka hakkında tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün önlenmesine, men’ine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, -Söz konusu ambalajların imalat, satış, depolama, pazarlama dahil her türlü ticari kullanımının önlenmesine, -Ambalaja ait şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve tanıtım vasıtasının davalıya ait iş yerlerinden ve ticari amaçla bulundukları her yerden toplanarak imhasına, -Davalıya ait …com ve http://…com web siteleri vs.internet sitelerinden söz konusu tecavüze konu ürün ambalaj görsellerinin tüm url adreslerinden çıkartılmasına, mümkün olmadığı takdirde web sitelerine erişimin engellenmesine, -Davalının taahhütname hükümlerine aykırılık nedeniyle 27.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsinden dövize vermiş olduğu en yüksek faizin yürütülmesine, -Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tiraji en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına”, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde şişe tarifinin”dalga figürü-omuz silüeti-kırmızı kapak” olarak tarif edildiğini, mahkemenin bu tarif üzerinde durmadan karar verdiğini,mahkeme kararında inceleme olmaksızın şişelerin benzediğine karar verdiğini, davacı tescilli ürününde 5 adet enine doğru oluğun şişenin genel görünümünü 5 parçaya ayırdığını, müvekkilinin ürününde ise 3 adet çizgi şeklinde kabartı bulunduğunu, davacı ürününde oyukların ambalajın üst kısmında ve enlemesine yer alırken müvekkilinin ürününde kabartının ambalajın bütününü kapsadığını, bu farklılıkların değerlendirilmediğini, hükme esas alınan rapordaki dalga figüründen ne kastedildiğinin kararda açıklanmadığını, -mahkeme kararında kırmızı kapağın ayırt ediciliğinden bahsedilmişse de; birçok firma ürününde kırmızı kapak kullanıldığından ayırt edici olmadığını, -2015/68 D.İş sayılı dosyasındaki raporun değerlendirilmediğini şişe biçimi üzerinde kullanıma dayalı işlevsel zorunluluk olgusu yoktur denilerek hüküm tesis edildiğini, oysa temizlik malzemesinin kullanımını kolaylaştırmak, elde tutma fonksiyonunu gerçekleştirmek, deterjanın uygulanacak yere dökülmesini düzgün bir şekilde sağlamak, elden kaymasını önlemek için kaçınılmaz olan fonksiyonel işlevsel zorunluluktan kaynaklandığını, davacı iddiasına konu şeklin bulaşık deterjanı ticari pazarında-sektöründe yıllardan beri kullanılagelen kullanımdan kaynaklı işlevsel bir zorunluluk olduğunu, tek bir markanın inhisarına bırakılamayacağını, ayırt edici olmadığını, -hükme esas alınan raporda; tava, kadeh, limon figürünün ayırt edici unsur olduğunun tespit edildiğini, oysa bütün markaların ürünlerinde bu figürlere yer verildiğini, aleyhte tespitleri kabul etmemekle birlikte itiraz ettikleri hususların tespit raporunda da beyan edildiğini, -davacının … markasının ayırt ediciliğini, şişe biçiminden değil marka adından aldığını, şişe biçiminin tek başına herhangi başka unsur olmaksızın … markasının tanınırlığını ve bilinirliğini sağlamadığını, -taahhütnamenin dava ile illiyet bağının bulunmadığını, İstanbul 2.FSHHM’nin 2016/68 Esas sayılı dosyasında mahkemenin davacının taahhüdü ihlal talebini reddettiğini, belgenin … marka ürüne ilişkin karşılıklı mutabakat niteliğinde olduğunu, ve o ihtilafa münhasır olarak tanzim ettiklerini, cezai şartın dayanağının bulunmadığını, beyan ve itirazlarının incelenmediğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevaplarında; müvekkilinin meşhur … ürününün takdim şeklini de oluşturan ürün ambalajı şekil markasının tescil ile koruma altında olduğunu, davalının mütecaviz ürününün oluklar, omuz şekli, kapak şekli, etiket şekli ve damla şekli olmak üzere bütünü itibarıyla müvekkilinin şekil markasına ayırt edilemeyecek derecede benzer ve taklit olduğunu, sadece oluklar bakımından değil, birden çok farklı unsur ile bir bütün olmak üzere taklit ettiğini, bu tercihlerin tesadüfi olmadığını, davalının verilen taahhüt düşünüldüğünde müvekkilinin ürününü bildiğini, şişe şeklinin sektörün en tanınmış ürünlerinden olduğunu, … markası ile özdeşleştiğini, tercih yönünden hiçbir zorunluluk bulunmadığını, davalının 5 oluklu ve 3 oluklu ürünlerinin bulunduğunu, taahhütnamenin içeriği dikkate alındığında itirazların yerinde olmadığını, davalının önceki şişe şeklinin aynısını … ibaresiyle tekrar kullandığını, beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davalı tarafından satışa sunulan ve … bulaşık deterjanı ürünü ile şişe tasarımı ve etiket dahil tüm ticari takdim şekli ile ayırt edilemeyecek kadar benzer ve iltibas yaratan tüm renkleri dahil görselleri sunulan … ürünleri ve üzerinde kelime markası ne olursa olsun görseli sunulan ambalajlarının ve benzerlerinin üretim, satış, pazarlama dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurulmasının önlenmesini, bildirdikleri internet adreslerinde site içeriklerinden çıkartılması, mümkün olmazsa erişimin engellenmesi, ürünlerin toplatılarak yeddiemine teslimi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkemenin 2015/68 D.İş sayılı dosyasında; 12/10/2015 tarihli yapılan tespitte, 750 gramlık … markalı ürünlerdeki kullanımlarının tespit isteyen firmanın 2009 54736, 2012 53565,201145948, ve 2012 36615 sayılı marka tescillerinden kaynaklanan marka haklarım ihlal etmediği, 750 gramlık bu ambalajlardan işyerinde tahmini 2000 tane bulunduğu, tespit istenen firmanın internet sitesinde görselleri bulunan 500 gramlık … ürünlerinde ise, tespit isteyen firmanın … tescil numaralı markasındaki ayırt edici özelliklerin yer aldığı, bu ürünlerin ambalaj bütünü dikkate alındığında tespit isteyen firmanın marka hakkının ihlal ettiği belirtilmiştir. Tespit dosyasında bilirkişi …’ın 25/01/2016 tarihli raporunda; www…com isimli internet sitesine girildiğinde ürünler, genel temizlik grubu, bulaşık deterjanı grubu seçeneğinin altında … ibareli tespit isteyenin belirttiği ürünlerin yayınlandığı, ayrıca ürünler, bebek bakım grubu, maylo seçeneği altında yine tespit isteyenin belirttiği ıslak mendiller üzerinde tespit isteyene ait şeklin kullanıldığının görüldüğü belirtilerek ekran görüntüleri dosyaya sunulmuştur. TPMK’dan davacı şirket adına tescilli …, …, …, …, …, …, …, … … … … sayılarla tescilli markalara ilişkin, kullandıkları ürün ve hizmet listelerini ve tescil belgesindeki bilgilerin aynısını içerir onaylı renkli sicil örnekleri getirtilmiş, dava konusu … sayıyla tescilli ürün ambalaj şekil markasının davacı şirket adına Emtiasının 03 “Temizlemeye, parlatmaya, ovmaya ve aşındırarak temizlemeye mahsus bulaşık yıkamada kullanım amaçlı müstahzarlar; çatal bıçak takımlarının ve bulaşıkların temizliği, bakımı ve güzelleştirilmesi için müstahzarlar”olduğu görülmüştür. Dosya ekindeki davacı vekilince sunulan ve ek 18’de bulunan taraflar arasında imzalandığına dair ihtilaf bulunmayan 28.01.2013 tarihli beyan ve taahhütnameye göre davacı şirketin davalı tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 27 Eylül 2012 tarihli ihtarname içeriğini kabul ederek … şişe dizaynı dahil ambalajları, ticari takdim şekli veya … markası veya diğer fikri ve sınai haklarına tecavüz veya haksız rekabet teşkil eden herhangi bir kullanımın iş bu taahhütname tarihinden sonra tespit edilmesi halinde veya bu hükümlere herhangi bir aykırılık halinde …’nin tüm hukuki hakları ve tüm tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla ayrıca 27.000 USD cezai şart ödeyeceklerinin kabul ve taahhüt edildiği görülmüştür. Mahkemece sektör bilirkişisi ve marka vekili bilirkişiden alınan 26/05/2017 tarihli raporda; davacı tarafça sunulan davalıya ait ürün ambalajlarının ve dosya kapsamına sunulan delillerin incelendiği, rakip firmalara ait ürün örnekleri ile karşılaştırıldığı, davacı şişe tasarımının renk, etiket kompozisyon, dizayn özellikleri ve ambalaj üzerindeki dalga figürleri ile 3. sınıftaki bulaşık deterjanları için yaygın olarak kullanılan bir şekil olmadığı, ayırt ediciliğinin bulunduğu, biçiminin kullanım için kaçınılmaz olan fonksiyonel-işlevsel zorunluluğunun bulunmadığı, davalı ürün ambalajının şişelerin fiziki yapısı ve tasarımının önemsiz detaylar dışında birebir aynı olduğu, etiketlerin de ürüne ait renk kullanımı dışında küçük detaylar haricinde birebir aynı olduğu beyan edilmiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf istemi tedbir talebine ilişkin olmakla, Dairemizce duruşmalı inceleme yapılarak 11/07/2018 tarihli tedbir ara kararı ile; “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, -Davacının … nolu deterjan ürün ambalajı ile benzer davalıya ait davacının deterjan ambalajı formunda üst kısmı omuzumsu görüntüde olup daha altında göbek şeklinde inceldikten sonra tekrar genişleyerek iki yandan simetrik şekilde uzanan, ön ve arka cephesinde davacınınkine benzer çukurumsu alan içinde 3’lü kabartma ile ön ve arka yüzde ürünlerle ilgili bilgi ve görüntülerin yer aldığı, … markası yazılı davalıya ait 2 ürün ambalajı ile davacının markası arasında iltibasa yol açar benzerlik bulunduğundan 200.000,00 TL teminat karşılığında davalının söz konusu ambalajları taşıyan ürünlerin satışı, tanıtımının tedbiren önlenmesine, kararın infazında dikkate alınmak üzere davacı tarafından davalıya ait ürün fotoğraflarının kalemde çekilerek dosyaya konulmasına, diğer tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili 19/12/2018 tarihli tavzih dilekçesi ile; internet sitesi adreslerini bildirerek, Dairemizin tedbir kararının uygulanması esnasında, erişimin engellenmesi taleplerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle, bu URL adreslerine de Erişimin Engellenmesini talep etmiş, Dairemizce 08/01/2019 tarihli ara karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı tarafın tanınmış … markası ile özdeşleştiğini ileri sürdüğü, … başvuru numaralı şekil markasına, davalının ürününün tecavüz ettiğini ve haksız rekabette bulunduğunu beyanla, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin meni ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, cezai şart ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunda tedbir talep ettiği görülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ,2015/68 D.İş sayılı tespit raporu, dosyaya sunulan ürün ambalajları, davalıya ait internet sitesi görsellerinden; davacı yanın … ibareli sözcük markaları ile TPE nezdinde 2012/36615 başvuru numarasıyla 03. Sınıfta tescilli, deterjan ürün ambalajı şeklindeki şişe ambalaj şekil markasının tescilli olduğu, davalı ürününün benzerlik oluşturacak ve iltibasa yol açacak şekilde şişenin genel gövde formunun, dış konturlarının üzerinde yer alan şişe gövdesindeki girinti şeklinde oluşturulan olukların/ dikey yüzeylerin ve damla şeklinin konulduğu geometrik alanın, etiket şeklinin, kapak özelliğinin ve genel görünümünün dahi benzetilmek suretiyle davacının markasındaki şekil ile iltibas oluşturduğunun görüldüğü, davalı ürününün davacı markasına tecavüzde bulunduğu, ürün ambalajlarının davacının tescil sınıfında temizlik malzemesi ürününde kullanıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça farklılık bulunduğu ileri sürülen oluk şekli, oluk sayısı gibi farklılıkların küçük ayrıntılar olup, davacının tescilli ambalaj şekil markasına tecavüz değerlendirmesinde, ürünün bütünü itibarıyla yarattığı izlenimin değerlendirileceği, bu durumda davalı ürününün ortalama tüketici nezdinde benzer olarak algılanacağı kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporunda piyasadaki diğer ürün ambalajlarının da karşılaştırıldığı, davalı ürününün genel görünümünde davacı markasından ayırt ediciliği sağlayan bir görünüm ve şeklin de mevcut olmadığı, benzerlik yaratan unsurların kullanımında hiçbir zorunluluk bulunmadığının anlaşıldığı, ürün görselleri topluca değerlendirildiğinde, davacının şişe şekil markasına, davalının ürettiği temizlik malzemesi ambalajının davacının ürününün ticari takdim şekli ile benzer olduğu ve dava tarihinde yürürlükte olan mülga 556 Sayılı KHK 9/1-b maddesi gereğince markaya tecavüz ve TTK 55/4. madde de düzenlenen “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmayı yol açan önlemler almak” fiilini teşkil ettiği, dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatiyle, davalı vekilinin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşmadığına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, 28/01/2013 tarihli taahhütnamenin … markalı ürün yönünden imzalandığı, sadece o uyuşmazlığa münhasır olduğu ileri sürülmüşse de, davalı şirket vekilinin “Beyan ve Taahhütname” başlıklı belge (d) bendinde; “… ürünü dahil ve bununla kısıtlı olmaksızın, … markası ile iltibas yaratan markaları veya … markasının üzerinde kullanıldığı şişe tasarımlarını ve etiket dahil ticari takdim şeklini veya bunların benzerlerini hiçbir şekilde kullanmayacağımızı veya tescili için başvurmayacağımızı velhasıl … nin markaları ve iş mahsullerinin sunuluş biçimleri ile iltibas yaratan ambalaj/muhafaza kaplarını kullanmayacağımızı, tescili için başvuruda bulunmayacağımızı; (e) bendinde; … nin … şişe dizaynı dahil ambalajları ve ticari takdim şekli veya … markası veya diğer fikri ve sınai haklarına tecavüz veya haksız rekabet teşkil eden herhangi bir kullanımımızın işbu taahhütname tarihinden sonra tespit edilmesi veya tarafımızdan yukarıdaki hükümlere herhangi bir aykırılık halinde … nin tüm diğer hukuki hakları, bu meyanda tüm tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile ayrıca 27.000,-USD cezai şart ödeyeceğimizi; kabul ve taahhüt ederiz. ” şeklinde taahhütte bulunduğu anlaşılmakla, taahhüdün sadece … markası ile ilgili olmadığı gibi, ileriye dönük olarak, … şişe dizaynı ve ticari takdim şekline yönelik kullanmama taahhüdünde bulunduğundan cezai şart koşullarının oluştuğu kanaatine varılmış, bu yöndeki istinaf sebeplerinin de haklı olmadığı kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun incelenmesinde; mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun bulunmadığı, tedbir talebinin Dairemizce duruşmalı inceleme yapılarak 11/07/2018 tarihli tedbir ara kararı ile kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmakla, yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı tarafça tavzih talebi ile, bir kısım URL adreslerinin de erişiminin engellenmesi yönünde tedbir talep edilmişse de, tavzih talebi de 08/01/2019 tarihli ara kararımız ile reddedilmiştir. Kaldı ki mahkemenin 4 numaralı hükmü ile davalıya ait yeşililgazkozmetik.com ve http://yeşililgazgroup.com web sitelerinden söz konusu tecavüze konu ürün ambalaj görsellerinin çıkartılmasına, mümkün olmadığı taktirde web sitelerine erişimin engellenmesine karar verildiği, dava tarihinden sonraki yeni internet adreslerindeki ihlal iddialarının ayrı bir yargılama konusu olduğu kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin katılmalı istinaf başvurusu ileri sürdüğü tedbir talebi hakkında 11/07/2018 tarihli ara karar ile karar verildiğinden, yeniden karar verilmesine yer olmadığına 3-Davalı yandan alınması gereken 5.284,48 TL harçtan, peşin alınan 1.321,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.963,36 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacılar vekilinin istinaf talebi kısmen kabul edildiğinden karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf harcının iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 116,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.