Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/795 E. 2019/1165 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/795 Esas
KARAR NO : 2019/1165
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2017
NUMARASI : 2016/1069 2017/709
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Sarıyer’deki şubesine unlu mamuller sattığını, satış nedeniyle 5 adet fatura düzenlendiğini, faturalardan kaynaklanan toplam 26.195,00 TL alacağın ödenmesinin istenmesine rağmen netice alamadıklarını, bunun üzerine alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının cevap vermeyerek iddia edilen vakıaları inkar etmiş sayılacağı, davacının faturalara dayalı takip başlattığı, davalının süresinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetkili icra müdürlüğünün Kayseri olduğunu ileri sürdüğü, yetki itirazının öncelikle incelenmesi gerektiği, davacının duruşma esnasında davalı şirket merkezinin Kayseri olduğunu beyan ettiği, takipte davalının şube olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, takip dayanağı faturaların Kayseri adresine düzenlendiği, buna göre yetkili icra dairesinin genel yetki kuralı gereğince Kayseri İcra Müdürlükleri olduğu, yargılama sırasında davacı tarafından muhatap şube denilse de takibe itiraz esas alınarak bu davanın açıldığı gerekçeleriyle icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; müvekkilinin davalı şirketin Sarıyer adresindeki şubesine satış yaptığını, Kayseri’deki şirket merkezine teslim edilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işlemlerin şube tarafından yapıldığını, şubenin yaptığı işlemler nedeniyle merkezin borçlandığını, HMK’nun 14/1 maddesi gereğince bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu, takipteki yetki itirazının reddinin gerektiğini bildirmiştir.Davaya konu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine faturalara dayalı olarak toplam 30.169,95 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Takip dosyasında bulunan faturaların incelenmesinde; davacı tarafından davalıya düzenlendiği, faturalarda davalı adresinin Kayseri olarak gösterildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde malların şubeye satıldığını ileri sürdüğü görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalı taraf icra dairesine verdiği dilekçesinde borca itirazının yanı sıra icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ederek yetkili icra dairesinin Kayseri İcra Daireleri olduğunu ileri sürmüştür. Her ne kadar davacı vekilince faturalara konu malların davalı şirketin Sarıyer’deki şubesine satılıp teslim edildiği ileri sürülmüş ise de, takip dayanağı faturaların muhatabının davalı şirket olarak ve adresinin de Kayseri olarak gösterildiği, faturalarda malların Sarıyer’deki davalı şubesine düzenlendiğine dair bir bilgi bulunmadığı ve davalı tarafça da akdi ilişkinin inkar edildiği gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/05/2019