Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/790 E. 2021/212 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/790 Esas
KARAR NO: 2021/212
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2017
NUMARASI: 2015/1054 2017/697
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı …’ün diğer davalının müvekkilinden aldığı emtia bedelinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkili lehine ipotek tesis ettiğini, alacağın tahsili için başlangıçta ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, ancak süresi içerisinde itirazın iptali davası açmadıklarını, yeniden takip başlatmak durumunda kaldıklarını belirterek aynı alacak bakımından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, ancak davalıların borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, ipotek resmi akit tablosunda İstanbul Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, ayrıca diğer borca itiraz sebeplerinin de yerinde olmadığını belirterek davalıların itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …, taşınmazın Seydişehir’de bulunduğunu, ikametgahının da aynı yer olduğunu, bu nedenle Seydişehir Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının aynı alacak için daha önce İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip yaptığını, itiraz ettiğini, ancak dava açmadığını, aynı alacak için yeniden takip yaptığını, bu takibin ise derdest olduğunu, ayrıca okuma yazma bilmediğini, davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, ipotek metninin okumadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, ayrıca oğlu …’ün davacı şirketten bir otobüs satın aldığını, ancak otobüsün kaydının … adına çıkması nedeniyle oğlunun boş yere para ödediğini, davacının parasını fazlasıyla aldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalı … davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; ipotek resmi senedinde İstanbul İcra ve Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, buna göre yetki itirazının yerinde olmadığı, davalı … aleyhinde ayrıca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, bu takipte satışa rağmen rehin açığı belgesi düzenlendiği, takip tarihi itibariyle davalı …’ın 211.775,17 TL, dava tarihi itibariyle ise 209.016,90 TL borcunun kaldığı, ipoteğin ise 20.000 TL bedelli olup takibin yerinde olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 20.000 TL asıl alacak üzerinden devamına ve davalıların %20 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalı … istinaf etmiştir. Davalı …, istinaf sebebi olarak; mahkemenin yetkisine yönelik itirazının yerinde olduğunu, ancak mahkemenin reddettiğini, hak düşürücü süre savunması konusunda mahkemenin inceleme yapmadığını, davacının 2011 yılında aynı alacak için yaptığı takiple ilgili olarak itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davasını açmadığını, bu takibin ise derdest olduğunu, itirazın üzerinden uzun süre geçtiğini, okuma yazma bilmediğini, bu nedenle ipoteğin geçersiz olduğunu, mahkemenin bu konuda araştırma yapmadığını, aynı davacının aynı borç için ikinci kere ipotek almak istediğinde okuma yazma bilmediği için iki şahit huzurunda vekaletname aldıklarını, davacı şirket yetkililerinin de bu durumu bildiğini, ipotekli arsanın bitişiğindeki 94 Sayılı parselde kayıtlı bulunan 3 nolu bağımsız bölüm olan evi de ipotek aldıklarını, ipoteğe konu olayın oğlu …’ün davacıdan bir otobüs alması nedeniyle olduğunu, fakat otobüsün kaydının … adına çıktığını, oğlunun bir sürü para ödediğini, otobüsü oğlunun elinden aldıklarını, otobüs kaydında ilk andan itibaren rehin olduğu için şirkete geçtiğini, aynı alım satım için başka ipoteklerin de alındığını, davacının parasını fazlasıyla tahsil ettiğini, bilirkişi raporunun bu iddiayı doğruladığını, borcunun bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine 24/09/2014 tarihinde ipotek resmi senedine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, takipte 20.000 TL’nin aylık %4 temerrüt faiziyle istendiği, dayanak olarak 04/03/2009 tarihli ipotek belgesinin gösterildiği, davalıların ayrı ayrı takibe itiraz ettikleri, davalı …’ün yetki, derdestlik, okuma yazma bilmediğinden bahisle takibe itiraz ettiği görülmüştür. İpotek resmi akit tablosunun incelenmesinde; davalı …’ün 04/03/2009 tarihinde tapuda düzenlenen resmi senetle Seydişehir ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parseldeki 93,19 m² arsası üzerinde diğer davalının davacıdan aldığı ve ilerde alacağı emtia bedellerinin teminatını teşkil etmek üzere aylık %4 faizi birinci dereceden 20.000 TL bedelle ipotek tesis ettiği, resmi akit tablosunun 15.maddesinde İstanbul Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu, ipotek resmi senedinin davalı … tarafından imza ile imzalandığı görülmüştür. Davacı tarafından davalılar aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 20.000 TL alacağın tahsili için 29/09/2011 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı …’ün yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, itirazında parmak bastığı, diğer borçlu …’a ödeme emrinin tebliğ edilemediği görülmüştür. Davacı tarafından davalı … ile dava dışı … aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 40.000 TL alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Adana …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının davalı … aleyhine menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla toplam 296.828 EURO’nun tahsili için icra takibi başlattığı, takip sonunda 16/09/2011 tarihinde 187.000 TL için rehin açığı belgesi düzenlendiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 10/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının, davalı …’a sattığı otobüs için düzenlediği fatura ile başladığı, davalı …’ün bu konuda ipotek tesis ettiği, davacının davalı …’a takip tarihi itibariyle 211.775,17 TL, dava tarihi itibariyle ise 209.016,90 TL alacağı olduğu, davalı …’ün bu borca kefaleten ipotek verdiğinden takibin yerinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dosyada bulunan 26/02/2009 tarihli 677.144,16 TL bedelli faturanın davacının, davalı …’a otobüs satışı için düzenlendiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Somut olayın incelenmesinde, davacının davalılar aleyhine aynı konuda İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı, takibe davalı …’ün itiraz ettiği, bu takip yönünden davacı tarafça itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davasının açılmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf ayrıca 24/09/2014 tarihinde işbu davaya konu olan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında kayıtlı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalılar aleyhine takip başlatmıştır. Bilindiği üzere itiraza uğrayan bir takip yönünden itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası açılmadan ikinci bir takip yapılamaz. Yapılan ikinci takibin derdestlik kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Nitekim HMK’nun 114/1-ı maddesi uyarınca derdestlik dava şartlarındandır. Bu durumda mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı …’ün istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …’ün istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2017 gün, 2015/1054 Esas, 2017/697 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın, HMK’nun 114/1-ı maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle REDDİNE, 4-Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 241,55 TL harçtan mahsubu ile artan 182,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, 7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …’e iadesine, 8- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 46,80 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 132,50 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/02/2021