Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/789 E. 2021/40 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/789 Esas
KARAR NO: 2021/40
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2017
NUMARASI: 2016/1063 E. – 2017/1167 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete mal alımı nedeni ile vermiş olduğu senetlerin halen davalı tarafın elinde olduğunu, ancak mal teslimatı gerçekleşmediğini, tacirlerin her türlü kambiyo evrakı işleminin faturalı olmak zorunda olduğunu, bilirkişi incelemesi ile bu hususun ortaya çıkacağını, davalının elinde mal teslimine ilişkin herhangi bir fatura bulunmadığını, davaya konu toplam 50.000TL’lik senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davaya konu senetlerde malen kaydı yer aldığını, malların teslim alınmadığını iddia ettiğini, senetlerde malen ibaresi olmasının malın satılıp teslim edildiğine ve karşılığında bono düzenlendiğine karine olduğunu, bonodaki bedel kaydının aksini ileri sürenin bunu kanıtlamakla yükümlü olduğunu, malen kaydı bulunan bononun aksini yani malın teslim edilmediğini, HMK 200-201 md gereğince aynı kuvvette yazılı delil ile ispatlayabileceğini belirterek davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Takibe konu senetlerde keşidecinin davacı, lehtarın davalı olduğu, senetlerde malen kaydı olduğu, davalının senedin düzenlenme sebebini talil ettiğine ilişkin beyanı olmadığını, senetlerin borç ilişkisinden mücerret olduğunu, bu nedenle ticari defterde sözleşme ilişkisi bulunmamasının kambiyo senedine dayalı alacağın varlığını etkilemeyeceğini, davacının iddiasını kesin delille ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine, icra takibi ihtiyati tedbir yolu ile durdurulduğu ve uygulandığı gerekçesi ile davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine …” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; toplam 50.000Tl bedelli senetlerin halen davalıda olduğunu, malen kaydı ile davalıya verilmiş senetlere rağmen davalının herhangi bir mal teslimi gerçekleştirmediğini, bu durumun bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıktığını, tacirin kambiyo evrakının dayanağı faturası olması gerektiğini, müvekkilinin kanunen tutmakla mükellef olduğu tüm defterleri usulüne uygun tutarak bilirkişi incelemesine sunduğu, bilirkişi raporu ile iddianın sübuta ermesine rağmen davanın reddinin hatalı olduğunu, ikinci sınıf bir tacir olan müvekkilinin bilirkişi incelemesi ile teslimin yapılmadığını ispatladığını ve iyiniyetli olduğunu, bilirkişi defter incelemesinin yazılı delil olduğunu, Mahkemenin yemin teklif etmeksizin davayı reddetmesinin usule aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, malen düzenlendiği iddia olunan senetlere konu mal teslimi gerçekleşmediğinden borçsuzluğun tespiti istemine ilişkin olarak açılmştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kambiyo senetleri, illetten mücerret olup senette yer alan kaydın aksini iddia eden taraf iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı yan, tüm senetlerin mal karşılığı düzenlendiğini iddia ettiğinden ispat yükü davacı yandadır. Mahkemece ispat yükünün davacıda olduğunun dikkate alınması ve kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeni ile defter incelemesine ilişkin bilirkişi raporunun dikkate alınmayarak kesin delille ispatlanamayan davanın reddine karar vermesi yerindedir. Davacı vekili yemin delilinin hatırlatılmamasının usule aykırı olduğunu istinaf istemi olarak ileri sürmüş ise de; davacı yan delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığından bu husustaki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/01/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.