Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/775 E. 2021/1303 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/775 Esas
KARAR NO: 2021/1303
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2017
NUMARASI: 2017/482 2017/369
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin tüm ülke sınırları içerisinde Genişbant DSL, Fiber İnternet, Sabit Telefon, Fiber Vpn vb. Elektronik haberleşme hizmetleri sunmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirildiğini, ayrıca “türknet” markasını 37/38/41/42 sınıflarında 27.10.1997 tarihinden itibaren tescil ettirdiğini, ayrıca 04.09.2008 tarihinden itibarende ” … AŞ” ticaret unvanını kullanmakta olduğunu, davalının ise “… San. Tic.A.Ş.” şeklinde olan ticaret unvanını 31.10.2016 tarihde Batman Ticaret Sicil Müdürlüğüne yaptığı müracaat sonucunda “… Ltd.Şti.” olarak değiştirerek tescil ettirdiğini, müvekkilinin bu değişiklikten kurumun web sayfasını inceledikten sonra haberdar olduğunu ve davalıya 17.11.2016 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, davalının Türknet markasını kullandığını, ayrıca kuruma başvurarak sabit telefon hizmeti verme konusunda yetkilendirildiğini, davalının müvekkiline ait markanın tanınmışlığından yararlanma amacında olduğunu, davalının eylemlerinin 6769 sayılı SMK’nın 7/b,c ve e maddelerini ihlal ettiğini, bu durumun aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettirdiğini belirterek davalının tescil ve markaya olan tecavüzün ve haksız rekabetinin tespiti ile durdurulmasına ve önlenmesine, ticaret unvanında yer alan “Türknet” ibaresinin terkinine, türknet markasının işletme adı dahi her türlü kullanılmasının yasaklanmasına, kararın ilanına tazminata ilişkin tüm hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ticaret unvanını, ticaret sicil müdürlüğünün onayı ile kullanmakta olduğunu, müvekkilinin faaliyet alanı ile davacının kayıtlı markasındaki iştigal konularının farklı olduğunu, müvekkili şirketinin Ltd şirketi olduğunu, davacının ise A.Ş. Olduğunu, dava dilekçesinin 2.sayfasının 5 nolu açıklamasında marka konusunda uyuşmazlık bulunmadığının belirtildiğini, ayrıca tescilli bir ticaret unvanının mevzuata uygun olarak kullanılmasının marka hakkını ihlal etmeyeceği gibi haksız rekabette teşkil etmeyeceğini, müvekkilinin Türknet adını ticaret unvanı olarak kullandığını, markasal olarak kullanmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, toplanan delillere göre; davacı ve davalının ticaret unvanlarındaki ve davacının tescilli markasına ait … ibaresinin birebir aynı olup, görsel, anlamsal ve işitsel olarak tarafların karıştırılmasına müsait olduğunu, iki işletme arasında bağlılık bulunduğunu yahut davacıdan bir lisansla bu ibarenin kullanıldığı izlenimi oluşturabileceği, davalının daha önce farklı bir ticaret unvanını kullanırken davacıya ait tescilli markayı aynı alanda ticari faaliyetinde ticaret unvanı olarak kullanmasının haksız olduğu, 6769 sayılı SMK’nın 29.maddesi yollamasıyla 7/e bendi gereğince davacının markasının ticaret unvanı yada işletme adı olarak kullanılmasının önlenilmesinin talep hakkı bulunduğu, davalının ticaret unvanındaki Türknet ibaresinin davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının davacıya ait markayı ticaret unvanı olarak kullanmak suretiyle marka tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, davalının ticaret unvanının ticaret sicilinden terkinine, karar özetinin gazete de ilanına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak, müvekkili şirketin işletme konusunun SMS olmasına rağmen davacının işletme konusunun İnternet Sağlayıcılığı olduğunu, bu durumun dava dilekçesinin 2.sayfasında ikrar edildiğini, davacının AŞ, müvekkilinin ise LTD şirketi olduğunu, markaların temel işlevinin mal yada hizmeti ayırd etmesi olduğunu, ticaret unvanının ise böyle bir amacı olmadığını, dolayısıyla davacının taleplerinin reddi gerektiğini, ayrıca tescil ile ilan edilen ve ticaret unvanının mevzuata uygun olarak kullanılmasının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağını, müvekkilinin markasal olarak kullanımının bulunmadığını, ayrıca Türknet adını tabela veya reklam aracı olarak da kullanmadığını bildirmiştir. Davacıya ait … tescil numaralı … + ŞEKİL markasının 37/38/41/42.sınıflarda (İletişim Hizmetleri, Mühendislik Hizmetleri, Yayıncılık Hizmetleri) 28/11/1995 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davacı tarafından, davalıya gönderilen 17.11.2016 tarihli ihtarnamede; ticaret unvanında bulunan Türknet ibaresinin silinmesinin istendiği görülmüştür. Davalı tarafından davacıya gönderilen cevabi ihtarnamede ise Türknet ibaresinin ticaret unvanı olarak kullanıldığı, marka olarak kullanılmadığı, talebin yerine getirilmeyeceği bildirildiği görülmüştür. Davalı şirketin ticaret unvanı değişikliği yaptığı, eski unvanının … San. Ltd. ŞTİ olduğu, yeni unvanı ise 09.11.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı görülmüştür. Davacının eski ticaret unvanını değiştirdiği ve şimdiki unvanını aldığı durumun 04.09.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile ticaret unvanının terkini ve kararın ilanı taleplerine ilişkindir. Huzurdaki dava 17/04/2017 tarihinde yani 6769 Sayılı SMK’nun yürürlükte bulunduğu dönemde açılmıştır. İstinaf aşamasında tarafların ticaret sicil müdürlüklerindeki kayıtları istenilmiş, buna göre davacı ile davalı şirketin faaliyet alanlarının benzer olduğu görülmüştür. Öte yandan davacı tarafın TURKNET + şekil markasını 37, 38, 41 ve 42.sınıflarda 28/11/1995 tarihinde tescil ettirdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı şirketin 4 Eylül 2008’den itibaren unvanını “… A.Ş” olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Yine dosya içeriğinden davalının 18/04/2014 tarihinde …Sanayi Ticaret Ltd.Şti olarak kurulduğu, daha sonra ise 31/10/2016’dan itibaren şimdiki “…LTD.ŞTİ” unvanını aldığı anlaşılmaktadır. 6769 Sayılı SMK’nun 29/1-a maddesinde, marka sahibinin izni olmaksızın markayı 7.maddede belirtilen biçimlerde kullanmak markaya tecavüz sayılan fiiller arasında gösterilmiştir. Öte yandan SMK’nun 7/3-e maddesi uyarınca işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması halinde bu hususun engellenmesi davacı tarafından istenebilecektir. Somut olay bakımından davalının daha önce farklı bir ticaret unvanını kullanırken davacıya ait tescilli markada geçen Turknet ibaresini ticaret unvanı olarak kullanması haksızdır. Bu durum az önce belirtilen SMK’nun 7/3-e maddesine aykırı olduğu gibi, TTK’nun 52.maddesinde öngörülen ticari dürüstlüğe de aykırıdır. Buna göre davalının ticaret unvanındaki Turknet ibaresi davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde, davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/06/2021