Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/764 E. 2019/1163 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/764 Esas
KARAR NO : 2019/1163
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : 2016/672 2017/333
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, dava dışı denetim ve yönetimi TMSF tarafından el konulan banka tarafından davalı borçlulara kredi kullandırıldığını, kredinin zamanında ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, söz konusu alacağın müvekkili varlık yönetim şirketine temlik edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek borçluların itirazlarının 25.393,75 TL asıl alacak olmak üzere toplam 270.744,15 TL’lik kısmına itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …, davanın reddini istemiştir. Davalı …, davanın reddini istemiştir. Davalı …, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı …’ye ödeme emrinin 12/08/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’a ise ödeme emrinin tebliğ edilemediği, davalılar vekili olarak Av. …14/08/2013 tarihli dilekçesiyle itiraz ettiği, icra müdürlüğünce de 15/08/2013 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin yenileme talebinin 03/04/2015 tarihli karar ile itiraz edenler hakkında yenilenmeyeceği kaydıyla kabul edildiği, davacı vekilinin, davalıların itirazını 03/04/2015 yenilenme kararı ile birlikte tebliğ aldığı, davanın ise 17/06/2016 tarihinde açıldığı, tebliğ ile dava tarihi arasında İİK’nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, … hakkındaki davanın ise süresinde açıldığı gerekçeleriyle davalı … yönünden dava dosyasının tefriki ile yeni bir esasa kaydının yapılmasına, davalılar … ve … hakkındaki davanın ise usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; icra dosyasında davalıların itiraz dilekçesinin 14/06/2016 tarihinden önce hiçbir şekilde tebliğ edilmediğini, borçlulara yapılan tebligata borçluların itiraz ettiği, itirazların 14/06/2016 tarihinde icra dairesinde tebliğ edildiğini, buna ilişkin tüm delillerin dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğunu, ayrıca icra dosyasından da bu durumun anlaşılacağını, kanuna göre sürenin tebliğ ile başlayacağını, dolayısıyla başka şekilde sürenin başlatılamayacağını, ne başka aşamada ne de yenileme yapıldığı esnada kendilerine usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığını, konuyla ilgili Yargıtay’ın uygulamasının bu yönde olduğunu bildirmiştir. Davaya konu İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar ve dava dış şahıslar aleyhine toplam 270.744,15 TL’nin tahsili için 25/06/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, … ve … vekilinin itirazı üzerine icra takibinin 15/08/2013 tarihinde durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 3 Nisan 2015 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce bu talebin kabul edildiği ve el ile “itiraz edenler yenilenmeyecek” yazıldığı, dilekçenin orta kısmında borçlular olarak …, …, … ve … isimlerinin yazılı olduğu görülmüş, ayrıca alacaklı vekiline 14/06/2016 tarihinde …, … ve …’un itiraz dilekçesinin icra dairesinde tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık itirazın iptali davasının İİK’nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, davalıların itirazlarının davacı vekilince 03/04/2015 tarihli yenileme kararıyla birlikte tebliğ alındığı, davanın ise 17/06/2016 tarihinde açıldığı, dolayısıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı vekilinin 03/04/2015 tarihinde icra müdürlüğünde yenileme talebinde bulunduğu, bu talepte dosyanın yenilenmesinin istendiği ve borçlunun mernis adresinin tespiti ile ödeme emrinin gönderilmesinin istendiği, borçlular kısmında bilgisayar yazısı ile sadece borçlu …’ün isim ve T.C kimlik numarasının bulunduğu, bu ismin altına diğer borçlular …, … isimlerinin ve T.C kimlik numaralarının elle yazılı olduğu, … ismi karşısında “ölü” ibaresi, … isminin karşısında ise “yenilenmeyecek” ibaresinin yazılı olduğu, icra müdürlüğünce talebin kabulüne karar verildiği, bu kabule ilişkin kararın sol tarafında elle “itiraz edenler yenilenmeyecek” şeklinde yazılı olduğu görülmüş olup söz konusu talep ve icra müdürlüğünün kararını içeren icra tutanağı itiraz eden borçluların itirazlarının davacı alacaklı vekiline tebliğ edildiğini göstermemektedir. Yine dosya içerisinde davacı alacaklı vekiline 03/04/2015 tarihinde borçluların itirazın tebliğine dair ayrıca bir belge de bulunmamaktadır. Borçlular …, … ve …’un itiraz dilekçesinin 14/06/2016 tarihinde icra müdürlüğü tarafından alacaklı vekili Av. …’a tebliğ edildiğine dair dosya içinde tebligat parçası bulunduğu görülmüştür. İİK’nun 67.maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre itirazın alacaklı vekiline tebliğinden başlar. Eldeki davada alacaklı vekiline sadece 14/06/2016 tarihinde itiraz dilekçelerinin tebliğ edildiği görülmüş olup 03/04/2015 tarihli yenileme talebi ve bu talebin kabulüne ilişkin icra tutanağı itirazların alacaklı vekilince tebliğ alındığına dair bir belge ve kayıt niteliğinde bulunmadığından davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekir. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/05/2017 tarih, 2016/672 esas, 2017/333 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 32,00 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/05/2019