Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/761 E. 2021/202 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/761 Esas
KARAR NO: 2021/202
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2016
NUMARASI: 2014/613 2016/665
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)|İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan …. Ltd. Şti arasında 25/04/2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, diğer davalı …’in de maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine ipotek tesis ettiğini, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine 29/04/2009 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin 07/05/2009 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen 60 günlük sürede borç ödenmediğinden sözleşmenin feshedilmiş olduğunu, alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek davalıların itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …, gayrimenkulün Yalova ilinde olması nedeniyle Yalova mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı şirketin davacıya ana para borcunu 7.231,18 TL olduğunu, zaten İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/131 esas sayılı dosyasında da sözleşme konusu iş makinelerinin iadesine karar verildiğini, rehin malikinin asıl borçluyla takip edilebileceğini, asıl borçlu hakkında takip yapılmadığını, davanın haksız olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Davalılar … Ltd.Şti yetkilisi …. ile … verdikleri cevap dilekçesinde ise; … tarafından verilen cevap dilekçesini tekrar ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacı ile davalı şirket arasında 25/04/2008 tarihli finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı, diğer davalı …’in maliki olduğu taşınmaz üzerinde davacı lehine ipotek tesis edildiği, ipotek limitinin 120.000 TL olduğu, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 84.569,01 TL kira alacağı, 7.479,90 TL sigorta alacağı, 75.359,21 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 167.399,12 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından gönderilen 29/04/2009 tarihli ihtarnamenin MK’nun 887.maddesi kapsamında çekilmiş ihtarname niteliğinde olduğu, ipoteğin 120.000 TL meblağlı olup kira ve sigorta alacaklarının toplamından daha yüksek olduğu, her ne kadar iş makinelerinin iadesine karar verilmiş ise de, henüz malların davalı taraftan fiilen teslim alınmadığı, dolayısıyla 6361 Sayılı Kanunun 33.maddesi gereğince satım ya da kira bedelinin mahsubu yapılamadığı, ancak malların davacı tarafça teslim alınması ve yeniden satış ve kiralanması halinde 6361 sayılı Kanunun 33.maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle “1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, davalılar tarafından İst. …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 84.569,01 TL kira alacağı, 7.470,90 TL sigorta alacağı, 75.359,21 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 167.399,12 TL yönünden itirazın iptali ile, takibin devamına, takibe takip tarihinden itibaren %30 faiz işletilmesine, faize faiz yürütülmemesine, Davalıların borçtan tahsilde mükerrer olmamak üzere müteselsilen sorumlu olmasına (İstanbul 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/131 esas sayılı dosyası ile teslimine karar verilen sözleşmeye konu malların davacı tarafça teslim alınması ve yeniden satış ve kiralanması halinde 6361 sayılı yasanın 33 md. ‘nin uygulanmasına, ) davalılar hakkında İİK nun 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedelinin %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Kalan kısımlar yönünden davanın Reddine, ” şeklinde karar verilmiş, kararı davalılar vekili istinaf etmiştir. Davalılar vekili, istinaf sebebi olarak; davalı … yönünden icra takibinin yetkisiz icra dairesinde, davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, taşınmazın Yalova’da bulunduğunu, ayrıca sözleşmeyle alakalı vekalet akdinin de Yalova’da yapıldığını, kesin yetki kuralı bulunduğunu, davacının birçok dava ve takip başlattığını, İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/131 esas sayılı dosyasında iş makinelerinin iadesine karar verildiğini, kararın gereğinin yapılmadığını, ayrıca davacı tarafın kira akdi miktarı 135.000 TL iken ihtarnamede 163.905,66 TL istediğini, oysa müvekkillerinin yaptığı ödemeler ve sigorta giderleri düşüldüğünde borcun 7.231,18 TL kaldığını, bu miktarın da davalılarca kabul edildiğini, makinelerin iadesine karar verildiğini, ödedikleri miktarların düşülmediğini, ayrıca mevduat faiz oranının %8.40 yerine %21 olarak hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, takipten itibaren de %30 faize hükmedilmesinin sözleşmeye aykırı bulunduğunu, alacağın likit olmadığını, mahkemece hükmedilen faiz miktarının ve oranın da fahiş olduğunu, ayrıca gönderilen 29/04/2009 tarihli ihtarnamenin şirket yetkilisine değil davalılarla hiç ilgisi olmayan … isimli şahsa tebliğ edildiğini, dolayısıyla temerrüdün gerçekleşmediğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 20/07/2012 tarihinde ipotek resmi senedine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla toplam 173.904,39 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, davalıların ayrı ayrı takibe itiraz ederek borcun asıl alacak olarak 7.231,18 TL’sini kabul ettiklerini, fazlasına itiraz ettiklerini bildirdikleri görülmüştür. Takibe dayanak ipotek resmi senedinin incelenmesinde; 05/06/2008 tarihinde davalı … tarafından davacı şirket lehine 120.000 TL bedelli birinci derecede ipotek tesis edildiği, ipotek resmi senedinin 16.maddesinde İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, 17.maddesinde ise ipotek borçlusunun “… Caddesi, … Sokak, No:… Yalova” adresine yapılacak tebligatların kanuni ikametgahı veya şahsına yapılmış olduğunu ve 35.madde ile İİK’nun 21.maddesinin uygulanmasını kabul ve taahhüt ettiğinin belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı ve dava dışı şahıslara gönderilen 29/04/2009 tarihli ihtarnamenin incelenmesinde; borçların 60 günlük süre içerisinde ödenmesinin istendiği, aksi halde malların geri alınacağı, yasal yollara başvurulacağı, teminatların paraya çevrileceği hususunun ihtar edildiği, ihtarnamede davalı …’in adresinin ” … Mah. … Sk. No:… Yalova” olarak gösterildiği, davalı …’e çıkarılan tebligatın muhatabın taşındığından bahisle iade edildiği, davalı şirkete çıkarılan tebligatın ise 07/05/2009 tarihinde birlikte çalışan sıfatıyla … tebliğinin yapıldığı noter şerhinden anlaşılmıştır. Finansal Kiralama sözleşmesinin incelenmesinde; 25/04/2008 tarihli ve noterde düzenleme şeklinde olduğu, kiracının davalı şirket, kefillerin ise … ve davalı … olduğu, sözleşmede …’in adresinin … Mah. … Sk. No:… Yalova olarak belirtildiği görülmüştür. İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/131 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının finansal kiralama şirketi, davalının ise …. Ltd.Şti olduğu, davanın finansal kiralama konusu malların iadesine dair açıldığı, yargılama sonunda 17/01/2013 tarihinde davanın kabul edilerek malların iadesine karar verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 12/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin incelendiği, sahibi lehine delil vasfının haiz olduğu, davalının sunduğu ödeme belgelerinin de incelendiği, yapılan ödemelerin tamamının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacı defterlerinde davalıdan kira ve sigorta alacağı olarak toplam 92.039,91 TL alacak kaydı bulunduğu, davacının takip tarihine kadar geçen süre için 23.478,55 TL işlemiş faiz isteyebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 01/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda; finansal kiralama konusu iş makinelerinin güncel rayiç değerlerinin tespit edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 01/06/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; 15/04/2008 tarihli ve 25/04/2008 tarihli faturada belirtilen 2003 model kanal kazıcı ve yükleyicinin ikinci el değerinin KDV hariç 72.880,00 TL olduğu, piyasa rayiç değerinin 74.000 TL olabileceği, hemen satışının yapılması halinde 50.000 TL’ye satılabileceği, 15/04/2008 tarihli ve 25/04/2008 tarihli faturada belirtilen 1997 model kanal kazıcı ve yükleyicinin ikinci el değerinin KDV hariç 49.920,00 TL olduğu, piyasa rayiç değerinin 52.333,00 TL olabileceği, hemen satışının yapılması halinde 40.000 TL’ye satılabileceği, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 84.569,01 TL kira alacağı, 7.470,90 TL sigorta alacağı, işlemiş faiz alacağının ise 75.359,21 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmış, davalı taraf ise borcun asıl alacak olan 7.231,18 TL’sini kabul ettiklerini, fazlasına ise itiraz ettiklerini bildirmişlerdir. Davacı taraf takip dosyasında toplam 173.904,39 TL istemiş, dava dilekçesinde ise davalıların kabul ettikleri bu tutarı düşerek 166.673,21 TL üzerinden dava açmıştır. Dava konusu ipotek resmi senedinin incelenmesinde, davalı …’in davalı …. Ltd.Şti’nin finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını teminat altına almak maksadıyla düzenlendiği ve limit ipoteği olduğu görülmüştür. Davalıların yetkiye yönelik istinaf talepleri ipotek resmi senedinde İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili kılınması nedeniyle yerinde değildir. Öte yandan tebligata ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Her ne kadar davalı … yönünden çıkarılan ihtarname davalının ipotek resmi senedinde belirtilen adresine çıkarılmamış ise de, tebligat çıkarılan adresin davalı … aynı zamanda finansal kiralama sözleşmesine kefil olduğu ve finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen adresine çıkarıldığından ve finansal kiralama sözleşmesinin 57.maddesi gözetildiğinde tebligatın usulüne uygun olduğu ve sözleşmenin noterde düzenlendiği anlaşıldığından bu konudaki istinaf talepleri yerinde değildir. Ayrıca ipotek limit ipoteği olduğundan tüm sorumluluklarının ipotek limiti ile sınırlı olması (somut olayda icrada kabul edilen tutarın düşülmesi sonucu kalan miktar ile davalılar sorumlu olup) gerektiğinden takip sonrası için faize hükmedilmesi de doğru olmayıp bu yönden davalıların istinaf talebi yerindedir. Öte yandan takibin dayanağı olan ipotek limit ipoteği olduğundan davalılar ipotek limiti miktarınca (somut olayda icrada kabul edilen tutarın düşülmesi sonucu kalan miktar ile) sorumludurlar. Dolayısıyla ipotek limitini aşacak şekilde karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan dava konusu ipoteğin limiti 120.000,00 TL olup davalı tarafça icraya itirazlarında 7.231,18 TL kabul edildiğinden, ipotek limitinden bu tutarın düşülmesi sonucu kalan 112.768,82 TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Açıklanan bu yön itibariyle davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2016 gün, 2014/613 Esas, 2016/665 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; davalılar tarafından İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 112.768,82 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 4-Davalıların borçtan tahsilde mükerrer olmamak üzere müteselsilen sorumlu olmasına (İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/131 esas sayılı dosyası ile teslimine karar verilen sözleşmeye konu malların davacı tarafça teslim alınması ve yeniden satış ve kiralanması halinde 6361 sayılı yasanın 33 md. ‘nin uygulanmasına, ) davalılar hakkında İİK nun 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedelinin %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, 5-Kalan kısımlar yönünden davanın Reddine, 6-Alınması gereken 7.703,23 TL harçtan, peşin alınan 2.246,40 TL ile icrada yatırılan 600,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.846,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.856,83 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, 7-Davacı tarafından yatırılan 2.246,40 TL peşin harç ile icrada yatırılan 600,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.846,40 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 24,30 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 265,80 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.290,10 TL’den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 872,86 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, 10-Kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 14.663,04 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 11-Reddedilen kısım üzerinden davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.807,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 12-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 13- İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 66,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 151,70 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 15-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden kesin, davalılar yönünden HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/02/2021