Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/759 E. 2018/1070 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/759 Esas
KARAR NO : 2018/1070
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/12/2017
NUMARASI : 2017/143 2017/150
DAVANIN KONUSU : Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talepte bulunan vekili, müvekkili … ticari isimli kontrast maddeyi geliştirdiğini, diğer müvekkili ….Ş’nin ise Gadoterik asit etken maddesine havi dotarem çözelti isimli ürün için Sağlık Bakanlığı tarafından verilen 26/03/1998 tarih ve .. no’lu tıbbi müstahzar ruhsatnamesinin sahibi olduğunu, müvekkilinin dotarem ürününün pek çok patent ile korunduğunu, bu patentlerden … sayılı patentin dotarem ürününün formülasyonunun alternatif bir üretim usulüne ilişkin olduğunu, patentin ülkemizde 18/02/2029 tarihine kadar koruma altında olduğunu, müvekkilinin karşı yanın müvekkiline ait dotarem ürününün ruhsat dosyalarına referans göstererek dotarem ürünlerinin jeneri olduğunu iddia ettiği dotakraf isimli ürünleri için kısaltılmış ruhsat başvurusunda bulunduğunu, Sağlık Bakanlığı’ndan öğrendiklerini, karşı yanın bu ürününün müvekkilinin … sayılı patentine tecavüz etme ihtimalinin kuvvetli olduğunu belirterek karşı tarafın ruhsat başvuru dosyasının celbi ile özellikle ürünün formülasyonunun üretim usulünün incelenmesine, ruhsat dosyaları üzerinde inceleme yapılmasına izin verilmesini, karşı tarafın bu satış izni ve fiyat onayı alıp almadıklarının tespit edilmesini, ilerde açılacak patent tecavüzü davasının etkinliğini temin etmek üzere tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, D.iş evrakı üzerinden böyle bir inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, HMK 401 vd.maddeleri uyarınca delil tespitlerinin ancak kaybolma ihtimali bulunan somut bir takım delillerin şimdiden tespiti için yapılabileceğini, tespit konusu olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığı, ilaç üretim prosesinin ilaç ham madde ve ruhsat dosyası içeriğinin sağlık bakanlığında mevcut olduğu, patente tecavüz iddiasıyla bir dava açılması durumunda bu hususların her zaman için incelenmesinin mümkün olduğu, bu aşamada talepte bulunanın hukuki yararının bulunmadığı, öte yandan 551 sayılı KHK 75/f maddesi ve 6769 Sayılı SMK’nun 85/3-b-c maddeleri dikkate alındığında ilaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dahil olmak üzere ruhsat konusu ürünlerin patentten doğan haklara tecavüz oluşturmadığı, TRİPS 39.maddesi gereğince açıklanmamış bilgilerin koruma altında olduğu, ilaç ruhsat bilgilerinin ticari sır niteliğinde bulunduğu, bu şekildeki taleplerin d.İş dosyası üzerinden istenemeyeceği, Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu gerekçeleriyle talebin reddine karar verilmiş, kararı talepte bulunan vekili istinaf etmiştir.
Talepte bulunan vekili istinaf sebebi olarak, kararın HMK 297/2 maddesine aykırı olduğunu, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, mahkemenin ticari sır gerekçesi ile talebi reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, yine devam eden bir ruhsat başvurusu bulunduğu hususunun gerçeği yansıtmadığını, somut olayda devam eden bir ruhsat başvurusu bulunmadığını, bu nedenle tespit talebinin yerinde olduğunu, TRİPS 39.maddeye dayanılmasının hukuka aykırı olduğunu, yapılacak incelemenin sınırlı olduğunu, yine bu taleplerin esas dava içerisinde yapılması gerektiğine ilişkin gerekçenin de hukuka aykırı olduğunu, HMK 400 vd maddelerinde böyle bir gerekçe bulunmadığını, kararın SMK’nun 159/1 maddesiyle çeliştiğini, SMK’nun 150/3 maddesinin gözetilmediğini, mahkemenin HMK’nun 400.maddesini hatalı ve dar yorumladığını, talebin haklı olduğunu, karşı yanın dotagraf ürünleri için 17/08/2017 tarihinde ruhsat aldığını, buna göre müvekkilinin orjinal ürünlerinin fiyatının %40 oranında azaltılması ve mütecavüz ilacın pazar oranından haksız olarak pay almasının an meselesi olduğunu, müvekkili aleyhine tespiti ve tazmini neredeyse telafisi zararların meydana geleceğini bildirmiştir.
GEREKÇE:
Talep, delil tespiti ve ihtiyati tedbir kararı verilmesine yöneliktir. Mahkemece, talebin ve tedbirin reddine karar verilmiştir. İlaçların ruhsatlandırılması ve bu konuda gerekli test ve deneyler de dahil olmak üzere ruhsata konu ürünlerin patentten kaynaklanan haklara tecavüz oluşturmayacağı gibi TRİPS 39.maddesi uyarınca açıklanmamış bilgilerin koruma altındadır. Öte yandan ilaç ruhsat bilgileri de ticari sır niteliğinde olup talepte bulunan tarafın bu şekilde talepte bulunmasında hukuki bir yararı yoktur. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması da bu yöndedir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen talepte bulunanlar vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talepte bulunanlar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın talepte bulunanlardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Talepte bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.03/05/2018