Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/737 E. 2021/39 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/737 Esas
KARAR NO : 2021/39
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI : 2015/864 E. – 2017/431 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 85 adet doğal cilalı granit taş satıp teslim ettiğin, ancak davalının 30.06.2014 tarihli faturanın ödenmediğini, davalının takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağı doğuracak ticari ilişkinin kurulmadığını, fatura ve malların teslim alınmadığını, faturanın ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını belirterek davanın reddine ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının takie konu malların teslim edildiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2013 yılında başladığını, 2013 yılında 6 adet faturanın konusu emtianın davalı firmaya teslim edildiği ve bedellerinin ödendiğini, takibe konu 7.021,00TL’lik 30.06.2014 Tarihli faturanın da aynı nakliyeciye teslim edildiğini, süregelen ticari ilişkinin bu şekilde olduğunu, ilk 6 fatura yönünden ihtilaf oluşmadığını, teslim olgusunun karşılıklı güven ilkes içerçesinde gerçekleştiğini, mahkemenin ticari örf adeti ve tanık beyanlarını dikkate almadan karar vermesinin hatalı olduğunu, tanığın malların davalı şantiyesine teslim edildiğini v eücretin davalı tarafça ödendiğini beyan ettiğini, teslimin sübuta ermesine rağmen mahkemenin davanın reddine dair hüküm kurmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satış sözleşmesine konu faturanın ödenmediği iddiası ile başlatılan takipte İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davaya konu faturaya dair malın teslim belgesinden, malın nakliyeci … imzalı olarak teslim edildiği görülmüştür. Mal teslimi hususu hukuki işlem niteliğinde olduğundan malın alıcıya teslimi tanıkla ispat edilmez ise de irsaliyede imzası bulunduğu savunulan nakliyeci taşımak üzere aldığı malları davacı ya da çalışanına imzalı bir belge karşılığında teslim etmiş ise teslimle ilgili iddianın bu şekilde kanıtlanması mümkündür. (Y.19HD, E. 2014/15460, K. 2015/2158, T. 18.2.2015; Y.19HD, E. 2015/7492, K. 2016/4347, T. 10.3.2016) Ne var ki dosyada malın nakliyeci tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin belge bulunmamaktadır.Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davalının takibe ilişkin faturayı ve mal teslimini kabul etmediği, malın teslimini ispat yükünün davacıda olduğu, sevk irsaliyesinde ismi yer alan ve duruşmada dinlenen … davalının işçisi değil, nakliyeci olduğu, nakliyeci tarafından malın davalıya teslim edildiğine ilişkin delil ibraz edilmediği, davalının malın teslim alınmadığına dair usulüne uygun yemin ettiği dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/01/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.