Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/733 E. 2021/27 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/733 Esas
KARAR NO: 2021/27
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2017
NUMARASI: 2014/262 2017/695
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkiline, davalı banka tarafından ipotek borçlusu olduğu iddiası ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip emri gönderildiğini, müvekkilinin Ankara ili, Çankaya ilçesi, … Mah. … ada, … parsel … arsa paylı zemin kat 4. Bağımsız bölüm nolu mesken nitelikli taşınmaz üzerinde … Ltd. Şirketi ve … Ltd. Şirketi adına ve lehine opitek verildiğini ve şirketlerin borcunu ödemediği iddia olunarak davalı banka aracılığı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile müvekkillerinin adına icra takibi başladıldığını, ancak müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, davalı bankaya hiç bir şekilde ipotek verilmediğini, davalı bankadan borcu temlik alan kişinin … olduğunu, müvekkili ile temlik alan …’ ın kayınbabası ve kayın biraderi arasında devam eden Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/125 esas sayılı dosyasında ceza davaları bulunduğunu, yine Temlik alan …’ ın kayın biraderi olan …’ın müvekkilini zor durumda bırakmak için dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, takipsizlik kararıverildiğini, temlik alan kişinin devlet memuru olup, temlik alma karşılığı ödediği bedeli, müvekkilin davalı olduğu kayınpederinin ödediğini düşündüklerini, yapılacak yargılama sonucu borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … vekili cevap dilekçesinde, açılan davanın haksız, mesnetsiz olduğu gibi adalet, etik, hukuk anlayışına da aykırı olduğunu, alacaklı … Bank A.Ş ile dava dışı … Ltd. Şirketi, … Ltd. Şirketi ve … Tic. Ltd. Firmaları arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi gereğince, şirketlere kredi kullandırıldığını, bu kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesaplarının kat edildiğini, alacağın tahsili için davalı banka taraından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığını, dava dışı ve lehine ipotek verilen … Ltd. Şirketinin ve diğer takip borçlularının şirketlerin müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, karşı tarafça haksız açılan davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı ve liheni ipotek verilen … Ltd. Şirketi ve diğer takip borçluları şirketlerin müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, diğer davalı … ile yapılan temlik sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olup geçirli olduğunu, yapılan temlikin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, müvekkili bankanın davacılar ile diğer davalı temlik alan … ile aralarındaki husumeti ve ilişkiyi bilmesi ve bilebilecek durumda olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle yapılan temliğin art niyetli olduğunu, bankanın tamamen kendi menfaatleri çerçevesinde haklı alacağını tahsil etmek emacıyla alacağını temlik ettiğini, bu nedenle hukuki mesnetten yoksun davanın reddedilmesini beyan etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve hüküm kurmaya yeterli bulunan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında, davacıların Ankara ili Çankaya İlçesi … Mahallesi … no’lu parseldeki taşınmazı, davalı banka ile dava dışı şirketler arasında imzalanan ve şirketlerin birbirlerine müşterek müteselsil kefil sıfatıyla kefil oldukları, kredilere teminat olarak ipotek verdikleri ve dava dışı … Ltd. Şirketinin davalı bankaya 6.288,79-TL, ve 246.510,41-TL dava dışı … Ltd. Şirketinin davalı bankaya 165,830,69-TL borcu bulunduğu, davacı ipotek borçların takibe konu nakti ve gayri nakti borçlar nedeniyle dava dışı … Ltd. Şirketi ve … Ltd. Şirketi lehine 20/06/2016 tarihinde 250.000,00-TL, 20/06/2016 tarihinde 200.000,00-TL, 14/09/2011 tarihinde ise 450.000,00-TL olmak üzere toplam 900,000,00-TL miktarlı ipotek ettikleri … ve …’nın dava dışı …’e müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, ipotek senedinde davacıların … ve …’nın imzalayacağı her türlü sözleşmelerde, müteselsil kefil sair sıfatlarla teminat olarak imzaladığı veya imzalayacağı her türlü sözleşmelerde ipotek borçlarının sorumlu oldukları anlaşıldığı, gerekçesiyle her iki davalı yönünden de açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar kararı istinaf etmiş ve dilekçelerinde bilirkişinin konuda uzman olmadığını, raporun denetime elverişli bulunmadığını , mahkemenin ipotek verilen şirketin borcu dışında ilgisiz bir başka şirketin borcundan dolayı niçin ipotek sorumluluğunun doğduğu yönünde hiçbir gerekçe yazmadığını , ayrıca iade edilen teminat mektupları bulunmasına rağmen bunlar nazara alınmadan davanın tümden reddinin hatalı olduğu beyan ederek dava dilekçelerindeki iddialarını tekrar etmişlerdir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Öncelikle dosyada mevcut İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacılardan … hakkında takip bulunmadığı, ekli Tapu kayıtlarında da adına rastlanmadığı bu yönde mahkemece de hiçbir araştırma yapılmadan ve davada hangi gerekçe ile davacı sıfatında bulunduğu tartışılmadan hüküm kurulduğu görülmektedir. Yine gelen yazı cevabına göre alacağın dayanağı teminat mektuplarından birinin iade edildiği ancak ek raporda buna ilişkin hiçbir hesaplama yapılmadığı görülmektedir. Seçilen bilirkişi bankacı bilirkişi olmadığından ( UYAP listesindeki kayıt sıfatına göre) raporun iddia ve savunmayı karşılar düzeyde olmadığı ve mahkemenin de bu hususta bilirkişi raporuna itibar ederek raporda açıklanmayan hususlarda değerlendirme yapmadığı anlaşılmakla kararın eksik inceleme ile verildiği anlaşıldığından davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜNE ;İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA Yargılama yapılmak üzere dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE 2-Davacı yanca yatırılan peşin harcın talepleri halinde iade edilmesine 3- Davacı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 25,00 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 33,00 TL olmak üzere toplam 143,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana verilmesine 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.