Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/710 E. 2021/216 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/710 Esas
KARAR NO: 2021/216 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2017
NUMARASI: 2014/970 E. – 2017/1156 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/02/2021
İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 14/11/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirketin, davalı şirketin yetkili servisi olduğunu ve 08.06.2009 tarihli sözleşmeye istinaden yetkili servis alarak başladığı faaliyetinin, davalının 08.10.2012 tarihinde tebliğ edilen Kartal …noterliği … yevmiye sayılı İhtarnamesiyle son bulduğunu, davalı şirketin, müvekkili şirketin faaliyete başladığı tarihten sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar müvekkil şirkete “Ek Garanti Belgeleri” gönderdiğini ve garanti belgelerinin müşterilere satışının istendiğini, gönderdiği garanti paket sözleşme bedelini de müvekkilinin cari hesabından peşin olarak tahsil ettiğini, sözleşmenin feshedilmesiyle ek garanti paketlerin müvekkilinin elinde kaldığını, elde kalan ek garanti paket sözleşmesi tutarının 48.954.00 TL olduğunu, bu nedenle ekte seri numaraları yer alan ek garanti belgelerinin kargo aracılığıyla davalı şirkete gönderilmişse de davalı tarafından kabul edilmediğini, bunun üzerine Karşıyaka …Noterliği 13.05.2013/… yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek sorumluluk kabul edilmeyeceğinin bildirildiğini öne sürerek 48.954 TL alacağın, işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir, Davacı vekili 22/06/2017 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin yetkili servisi olarak faaliyet gösteren davacı şirketin, akdedilen sözleşmenin 6.21 maddesi, 6.32 maddesi, 6.33 maddesi gereğince görevini ifa etmesi gerektiğini, bu kapsamda davacının alım-satım niteliğinde gerçekleştirdiği işlemlere istinaden kesilen faturalara davacının itiraz etmediğini, vadeli olarak aldığını ve tüketicilere attığında satış bedelinin servisin uhdesinde kaldığını, satış bedeline ilaveten servis tarafından satılan her ek garanti sözleşmesine göre ayrıca prime hak kazandığını, davacı şirketin yetkili servis statüsü iptal edilmiş olsa da ilgili servisin elinde mevcut ek garanti paketi satma yetkisi sonlandırılmadığını, davacı talebinin dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.11.2017 tarihli 2014/970 E. – 2017/1156 K. sayılı kararıyla; “…ek garanti paket sözleşmelerinin davacı tarafından satılmasının, davalı ile davacı arasındaki sözleşmesel ilişkinin ana unsurlarından birini teşkil etmediği, talimatlara uyma yükümlüğü kapsamında davalının davacıya makul kabul edilebilecek sınırların üzerinde paket sözleşmeler ilettiği sonucuna varılmıştır.Davacının kendisine ileten paket sözleşmeleri kabul etmediği dikkate alındığında bunların mülkiyetini kazandığı da kabul edilemeyecek bu sebeple de ücreti davalı yanca peşin tahsil edildiği anlaşılan ve davacının ibraz ettiği 136 adet ek garanti paket sözleşme nedeniyle, davalının haksız bir şekilde zenginleştiğinin kabul edilmesi gerekeceği” gerekçesiyle; Davanın kabulü ile 136 adet ek garanti sözleşmesinin iadesi şartı ile 58.110,31 TL’nin 48.954,00 TL’sinin dava tarihinden, 9.160,31 TL’sinin ıslah tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilen ek garanti sözleşmelerinin davalıya iadesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafça fatura içeriğine süresinde itiraz edilmediğini, fatura içeriğinin iadesi talebinin hukuka uygun olmadığını, -davacının iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, son fatura tarihinin 26/05/2012 tarihli olduğunu, fatura tarihinden sonra servislik sözleşmesinin 17/07/2012 tarihinde feshedildiğini, aradan uzunca süre geçtikten sonra bu davanın açıldığını, -davacının ek garanti paketi satışlarına ilişkin koşulları kabul ettiğini, kampanya uygulamalarına itirazının olmadığını, davacının garanti paketi satışını yaparak ilave kazanç sağladığını, -Davacının ek garanti paketinin satışını yapmasının mümkün bulunduğunu, davacı tarafa gönderilen fesih ihtarnamesinde “…Yetkili Servis Sözleşmesi devam ederken, satın alınan Ek Garanti Paketi Sözleşmeleri ile sınırlı olmak üzere ve Ek Garanti Paketi Sözleşmelerinin taşıdığı satış koşullarına uymak kaydıyla, bu sözleşmelerin nihai tüketiciye sunulmasının üretici ve marka hakkı sıfatıyla müvekkili tarafından marka hakkı sahibi sıfatıyla fesih tarihinden sonrası içinde bir kısıtlama getirilmemekle birlikte” denilerek ek garanti paketi satışına devam edebileceğinin bildirildiğini, hukuken ve fiilen engel bir durum bulunmadığını, davacının özel servis olarak faaliyetine devam edeceğini, ilave bir portföy oluşturacağını beyanla, kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında, yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar etmiş, davanın 11/07/2013 tarihinde açıldığını, dava öncesinde ihtarname sürecinin devam ettiğini, davalının sözleşmeyi feshettiğini, … tabelasının indirilmesini talep ettiğini ihtarname ile bildirdiğini, yetkili servis olmadan ek garanti belgelerinin satılmasının imkansız olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince alınan iki kişilik bilirkişi raporu ve ek raporunda; Davacı şirketin, davalı …’ın İzmir Bölgesi yetkili servis şirketi olduğu, 08.06.2009 tarihinde kurulan sözleşmenin davalı tarafından 07.07.2012 tarihli ihtarnameyle tek taraflı olarak feshedildiği, huzurdaki davada …’ın sattığı kombi müşterilerine pazarlanmak üzere davalı şirket tarafından gönderilen davacı şirkete gönderilen ve bedeli cari hesap ilişkisi içerisinde davacıdan tahsil edilen 48.954 TL tutarlı 136 adet ek paket sözleşmesinin, yetkili servis sözleşmesinin feshi sonucu davacı elinde kalması nedeniyle bu bedelin davalı şirketten tahsilinin talep edildiği, her iki tarafın ticari defterlerinin incelendiği, 2012 yılı defter kayıtlarından Toplam 62.199,33 TL bedelli ek garanti paket faturalarının, davacıya kesildiği, davalı tarafından davacıya ödeme yapılmış gibi kayıtlarda gösterildiği,26/05/2012 tarih 4.089,02 TL bedelli faturanın davalıya iade edildiğini ve defter kayıtlarında iade düşüldüğünü, 58.110,31 TL bedelli ek paketin davacı elinde bulunduğunu beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili taraflar arasındaki Yetkili Servis Sözleşmesinin 17/07/2012 tarihinde feshedildiğini, sözleşme kapsamında kendilerine gönderilen ve bedeli tahsil edilen Ek Garanti Paketi Sözleşmeleri’nin sözleşme sona erdiğinden satılamayacağını, davalıya ihtar çekilmesine rağmen iade alınmadığını beyanla, sözleşme bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece birlikte ifa kuralı gereğince, 58.110,31 TL’nın 48.954,00 TL’sının dava tarihinden, ıslah ile arttırılan 9.160,31 TL’sının 23/06/2017 ıslah tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, dava dosyasına ibraz edilen ek garanti sözleşmelerinin davalıya iadesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının garanti paketi satışına devam edebileceğinin bildirildiğini, hukuken ve fiilen engel bir durum bulunmadığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamında bulunan Kartal … Noterliği’nin 17 Temmuz 2012 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinden sözleşmenin feshedildiğinin davalıya bildirildiği anlaşılıyorsa da, davalı tarafça davacıya fesih ihtarnamesinde garanti paket satışına devam edileceğinin bildirildiğine dair açıklama bulunmadığı görülmüştür. Kaldı ki Sözleşmenin 8.8 maddesi, sözleşmenin feshi halinde yetkili servisin hiçbir … yahut tescilli markalarına müdahale yetkisinin kalmayacağı, ayrıca yetkisiz olarak da müdahale edemeyeceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin feshi ile taraflar arasındaki ilişkinin sonlandırıldığı, davalının artık davacıya ait marka, unvan ve amblemleri kullanamayacağının sözleşmede kararlaştırıldığı, mahkeme karar gerekçesinde ve Yargıtay emsal kararlarında açıklandığı üzere (bkz Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2020 tarihli 2017/2590 Esas-2020/3219 Karar sayılı kararı) yetkili servis sözleşmesi sona ermiş bir işletme tarafından “Ek Garanti Paketi” satımının zor olacağı, davacıya da fayda sağlamayacağı, marka ve unvan kullanamadığından reklam ve tanıtım olmadan, yetkisi bulunmadığı için satış yaptığı müşterilere bakım onarım sağlamasının da mümkün olmadığı, müşterilerin de davacıdan”Ek Garanti Paketi” satın almasının hayatın olağan akışında beklenemeyeceği, mevcut durumda davacının kötü niyetli olduğu ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığının ileri sürülemeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 3.969,52 TL harçtan, peşin alınan 993,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.976,52 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 14,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/02/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.