Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/71 E. 2019/810 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/71 Esas
KARAR NO : 2019/810
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2017
NUMARASI : 2017/376 2017/254
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalı adına tescilli markaların kullanmama sebebiyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının talebinin kötüniyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, dolayısıyla davanın dayanağının kalmadığı, TRİPS’in 19.maddesinin dava konusu olayda uygulanma koşullarının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; her ne kadar 556 Sayılı KHK bakımından boşluk olsa da Anayasa’nın 90/5 maddesi uyarınca Paris Konvansiyonu 5/c ve TRİPS madde 19’da düzenlemeler bulunduğunu, MK’nun 1.maddesi uyarınca Hakimin hukuki boşluğu Paris Konvansiyonu ve TRİPS doğrultusunda doldurması gerektiğini, bu nedenle davanın rededilmesinin usul ekonomisine de aykırı olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Davacı 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesine dayanarak işbu davayı açmıştır. Mahkemece, 556 Sayılı KHK’nun 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, dolayısıyla davanın dayanağının kalmadığı, TRİPS’in 19.maddesinin dava konusu olayda uygulanma koşullarının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekilince 556 Sayılı KHK bakımından meydana gelen boşluğun Anayasa’nın 90/5 maddesi yoluyla Paris konvansiyonu 5/c ve TRİPS 19.maddesindeki düzenlemeler doğrultusunda MK’nun 1.maddesi uyarınca Hakimin bu boşluğu doldurması gerektiği ileri sürülmüş ise de, Paris Konvansiyonunun 5/c ve TRİPS’in 19.maddesinin kullanılmayan markalara ilişkin açık ve doğrudan uygulanabilir birer yaptırım hükmü olmadıkları, marka hakkının mülkiyet hakkı olması nedeniyle Hakimin mülkiyet hakkını sınırlayıcı biçimde yasal boşluğu dolduramayacağı gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Bu itibarla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/04/2019