Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/703 E. 2021/218 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/703 Esas
KARAR NO: 2021/218 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2017
NUMARASI: 2015/1224 E. – 2017/788 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı … Ltd. Şti.’ nin Bursa … Noterliğince 30.06.2008 tarihinde onaylanan … yevmiye numaralı temlikname ile davalı …’ndeki 500.000,00 TL kadar tutarındaki doğmuş ve doğacak hak veya alacağının, “temlik alan” müvekkili şirkete gayrikabili rücu olarak temlik ettiğini , temlik borçlusunun 25.07.2008 tarih ve … yevmiye numaralı Beyoğlu … Noterliği tarafından onaylı olumsuz cevabına karşı Bursa … Noterliği vasıtasıyla 29.08.2008 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile temlik alacaklısı müvekkili şirkete ödeme yapılmasının gerektiğinin ihtar edilmişse de, 16.09.2008 tarihli ihtarname ile müvekkili şirkete ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, bunun üzerine alacağın temliki işlemine dayanılarak, müvekkili şirket tarafından temlik borçlusu davalı şirkete karşı 7.000,00 TL ve 160.000,00 TL taleple açılan 2 adet alacak davasının, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/477 E. sayılı dosyasında birleştirilerek, yapılan yargılama sonucunda, her iki dosya için toplam 137.064,15 TL’ nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, 01.10.2010 tarihli rapora göre davalı şirket ile … Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkinin 2007 mart ayında başladığını, temlik tarihi itibariyle 32.463,48 TL alacağı olduğunu, temlik sözleşmesinden sonra da ilişkinin devam ettiğini, 30.06.2008-31.12.2008 tarihleri arasında kayyıma 412.298,76 TL ödeme yapıldığını, 31.12.2008 tarihi itibari ile dava dışı şirketin davalı şirketten 200.939,71 TL alacağı olduğunu, 30.06.2008 tarihli sözleşmede temlik edilen alacak miktarının 500.000,00 TL olduğunu, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin aldığı bilirkişi raporunda, 31.12.2008 tarihi itibariyle, alacağını temlik eden … Ltd. Şti.’nin davalıdan 200.939,71 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği, toplamda 137.064,15 TL alacağa hükmedildiğini, hükmedilen 137.064,15 TL’ nin 200.939,71 TL’ den düşülerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 63.875,00 TL talepte bulunduklarını, alacağın muaccel hale geldiği 31.12.2008 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin dava dışı … şirketine olan borcunu eksiksiz şekilde ödediğini, hiçbir borcunun bulunmadığını, davaya dayanak yapılan 01.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda 22.07.2008 tarihi itibariyle ödenmediği belirtilen 54.413,93 TL meblağlı faturaların anılan tarihlerde vadelerinin gelmediğini, davalı şirketin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.11.2011 tarihli 2008/477 E. ve 2011/681 K. sayılı kararının davacı yan tarafından takibe konulması ile Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına asıl alacağı 137.064,15 TL olacak şekilde ödeme yaptığını, bu nedenle davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.10.2017 tarihli – 2015/1224 E. – 2017/788 K.sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 63.875,00-TL’nin muaccel haline geldiği 31/12/2008 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafın Bursa … Noterliğinin 30/06/2008 tarihli … yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile, … Ltd. Şti.’nin müvekkilinden olan alacaklarını davacı şirkete temlik ettiğini, temlik sözleşmesi müvekkiline tebliğ edilmişse de, temlik eden şirket hakkında açılan iflas erteleme davasında, Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/145 Esas sayılı dosyasında 08/07/2008 tarihinde, temlik uygulamalarının da dahil olduğu işlemlerin durdurulmasına kararı verildiğini, vadesi gelen ödemelerin tedbir kararı süresince ve en son 23/12/2008 tarihinde kayyıma ödendiğini, müvekkilinin kusurlu olduğunun ileri sürülemeyeceğini, -zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin ödeme yapmayacağını bildirdiği tarihten başlayarak müvekkilinin konumunun sebepsiz zenginleşme ile açıklanabileceğini ve davacının istem hakkının, öğrenme tarihinden başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, -mahkemenin kararına dayanak raporun hatalı olduğunu, eksik incelemeye dayalı olduğunu, bilirkişinin zamanaşımına uğramış alacağa dayalı hesaplama yaptığını, -müvekkilinin 07/01/2009 tarihli 15.470,51 TL tutarlı iade faturasının dikkate alınmadığını, iade faturası aslı bulunamamışsa da, defterlerine işlediğinden dikkate alınması gerektiğini, -Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2011 tarihli 2008/477 E-2011/681 Karar sayılı dosyasında düzenlenen hatalı raporun aynen kabul edilerek hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevabında; davalı iddialarının taraflar arasında kesinleşen dosyada da ileri sürüldüğünü, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sözleşmeye dayalı olması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davalının tedbir kararı kaldırıldıktan sonra da ödemelerini yapmadığını, davalının ödeme iddiası ile ilgili belge aslını ibraz edemediğini, bilirkişinin davalının defterlerini inceleyerek raporunu oluşturduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince Mali Müşavir Bilirkişi …’dan alınan 11/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirketin dava tarihi itibariyle davalı şirketten (200.938,71 – 137.064,15 =) 63.874,56 TL talep edebileceği, Davacı şirketin dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacağın 63.107,19 TL hesaplandığı, kanaati bildirilmiştir. Dosya kapsamına alınan, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/477 E- 2011/681 Karar sayılı dosyasından; yapılan yargılama sonucunda 21.11.2011 tarihli kararında, Asıl Davada; davanın kabulü ile 7.000,00 TL alacağın 09.09.2008 dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; yine bu dosya ile Birleştirilen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/582 E. 2008/617 K. sayılı davasına yönelik olarak ise davanın kısmen kabulü ile 130.064,15 TL’nin 03.11.2008 dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.11.2011 tarihli 2008/477 Esas 2011/681 Sayılı kararın Yargıtay 19 . Hukuk Dairesinin 24.09.2013 tarih 2012/10630 Esas 2013/14558 K sayılı ilamı ile onandığı ve Karar düzeltme isteminin reddedilmesi üzerine kesinleştiği ,kesinleşen Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesine ibraz edilen bilirkişi raporunda, 2008 yılında hesabın karşılıklı borç alacak işlemleri sonucunda 31/12/2008 tarihi itibarıyla, dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirketten 200.939,71 TL alacağı olduğunun kayden tespit edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E: Alacak istemli davada, davacı vekili dava dışı … Ltd. Şti.’ nin Bursa … Noterliğinin 30/06/2008 tarihli … yevmiye numaralı temliknamesi ile, davalı …’deki 500.000,00 TL kadar tutarındaki, doğmuş ve doğacak hak veya alacağını müvekkili şirkete temlik ettiğini, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/477 E- 2011/681 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile,31/12/2008 tarihi itibarıyla, dava dışı … Ltd. Şti.’nin davalı şirketten 200.939,71 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince asıl ve birleşen davada toplam 137.064,15 TL alacağın tahsiline karar verilmesi sebebiyle, bakiye 63.875,00 TL alacağının bu davada talep edildiğini beyan etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/145 Esas sayılı dosyasında 08/07/2008 tarihinde, temlik uygulamalarının da dahil olduğu işlemlerin durdurulması kararı verildiğini ileri sürmüşse de, tedbir kararının daha sonra kaldırıldığı, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası kapsamından, dava dışı şirkete kayyım atandığı, kayyıma dava dışı şirketin borcuna mahsuben bir kısım ödemelerin yapıldığı, yapılan ödemeler düşüldükten sonra 31/12/2008 tarihi itibarıyla, davalı şirketin davacı şirkete 200.938,71 TL borcunun bulunduğu, bunun Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen asıl davada talep edilen 7.000 TL’lık kısmının ve birleşen davada talep edilen ve dava tarihinde alacaklı olduğu belirlenen 130.064,15 TL’lık kısmının hükme bağlandığı, bakiye kısmın bu davanın konusunu teşkil ettiği, talep edilen alacak sözleşmeye dayalı olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerinin ve zamanaşımının uygulanamayacağı, 818 Sayılı BK 125. Madde ve 6098 Sayılı TBK 146. Madde gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve 21/12/2015 tarihi itibarıyla 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, anlaşılmakla, tedbir ve zamanaşımına yönelik davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin 07/01/2009 tarihli 15.470,51 TL tutarlı iade faturasına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; iade faturası aslının sunulamadığını kabul ettiği, fatura aslı sunulamadığından, faturanın dava dışı … şirketine tebliğ edildiği ve fatura konusunun iade edildiğinin ispatlanamadığı, dayanağı bulunmayan tek taraflı ticari defter kayıtları dikkate alınamayacağından, iade faturasının cari hesaptan düşülmemesi yerinde görülmüştür. Kaldı ki davalı vekilinin bu hususu taraflar arasındaki kesinleşen davada da ileri sürdüğü, kabul görmediği anlaşılmıştır. Davalı vekili, bilirkişi raporuna itirazlar yöneltmişse de; yargılaması bitirilerek kesinleşen dosyada, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davalı tarafça bu dosya kapsamına da sunulduğu ve bilirkişi tarafından incelendiği anlaşılmakla, bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.363,30 TL harçtan, peşin alınan 1.091,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.272,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 25,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/02/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.