Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/68 E. 2020/2153 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/68 Esas
KARAR NO : 2020/2153
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2017
NUMARASI : 2015/448 E. – 2017/52 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesiyle, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete çeşitli tür ve miktarda bitki, bahçe malzemeleri satışı ile hizmet sunumu yaptığını, söz konusu malzemelerin 22/05/2014 tarihli sevk irsaliyesi ile davalıya teslim edildiğini ayrıca davalının belirttiği adreste peyzaj uygulamasının müvekkili tarafından yerine getirildiğini, satışı yapılan malzemeler ve yapılan hizmetler nedeniyle 23/05/2014 tarihli faturanın da düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davalının mal ve hizmet bedeli için 21/05/2014 tarihinde banka havalesiyle yapılan 1.500 TL haricinde herhangi bir ödeme yapmadığını belirterek davalının itirazının iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.Davalı vekili esas hakkında beyan dilekçesinde özetle; takibe konu faturanın kısmi ödemenin yapıldıktan sonra düzenlendiğini bakiye ödemenin ise ürünlerin tam ve eksiksiz teslimi ile hizmetin gerektiği şekilde ifasından sonra yapılacağının taraflar arasında kararlaştırıldığını, satış ve teslimi yapılan ürünlerin ayıplı olduğunu, peyzaj uygulamasının gereği gibi ifa edilmediğini, bu nedenle de takip konusu bakiye ücrete davacının hak kazanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince; “…. davanın kabulü ile; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafça yöneltilen itirazın, İİK 67/1 maddesi uyarınca iptali ile; 3.220,00 TL asıl alacak 16,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.236,82 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihi 31/10/2014’ten itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca işleyecek ve hesaplanacak avans faizi yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına, alacak likit olmakla 647,364 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, bakiye ödemenin ürünlerin tam ve eksiksiz teslimi ile yapılacağı kararlaştırılmış ise de; ürünlerin ayıplı olması ve peyzaj uygulamasının gereği gibi yapılmaması nedeni ile ödemenin gerçekleştirilmediğini, uyuşmazlığın ayıplı ifaya dayandığını, davacıya şifahi olarak ayıp ihbarında bulunulduğunu, sevk irsaliyesinde ürün miktarı bulunmadığı gibi el yazısı ile sonradan ürünler eklendiğini, davacı yan edimini gereği gibi yerine getirmediğinden bedele hak kazanamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, fatura bakiyesinin ödenmediği iddiası ile başlatılan takibe vaki itiraz üzerine İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ihtilafsızdır. Davalı yan süresi içinde cevap ve delil dilekçesi sunmamış, beyan dilekçesinde ise ayıp iddiasına bulunmuştur.Dava konusu takibin irsaliyeli faturaya dayalı olarak başlatıldığı, sözleşme ilişkisinin inkar edilmediği, ayıp iddiasına ilişkin süresinde delil sunulmadığı dikkate alındığında İlk derece mahkemesince, süresinden sonraki savunma kabul edilmeyerek fatura bedelinin kısmen ödenmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 221,11TL harçtan, peşin yatırılan 55,28 TL’nin mahsubu ile bakiye 165,33 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, istinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 4-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.