Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/629 E. 2021/31 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/629 Esas
KARAR NO : 2021/31
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2017
NUMARASI : 2015/705 2017/676
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin plastik ticareti ile uğraşan bir şirket olduğunu, müvekkiline ait çekin 14.03.2015 tarihinde kaybolduğunu, akabinde taraflarınca 24.03.2015 tarihinde İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/321 E.sayılı dosyasında zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığını ve 25.05.2015 tarihinde ödeme yasağı kararı verildiğini, devam eden süreçte kaybolan ve kötü niyetli şahısların eline geçtiğini düşündükleri çek ile davalının mağdur olan müvekkiline Konya ….İcra Dairesi … E.sayılı dosyası ile takibi yaptığını ve müvekkilinin mağduriyetini daha da yüksek boyutlara ulaştırdığını, müvekkilinin davalı ile hiçbir ticari bağının bulunmadığını, herhangi bir borcunun bulunmasının söz konusu olmadığını, dolayısıyla kaybolan ve kötü niyetli kişilerin eline geçen bu çekin ve icra takibinin iptali gerektiğini ileri sürerek, müvekkilinin icra takibine konu çek nedeniyle davalıya 9.500.TL borçlu olmadığının tespitini, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin davacı ve diğer borçlular aleyhine Konya …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve takibin itirazsız olarak kesinleştiğini, davacının takip konusu çekin kaybolduğunu ve çek iptali davası açıldığını, müvekkili ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını iddia ederek iş bu davayı ikame ettiğini, davacının davasının yersiz ve hukuki mesnetten uzak olduğunu ve reddini gerektiğini, çek iptal davasının mümkün olmadığını, çünkü davacının takip konusu çekin keşidecisi olduğunu, davacının çek iptal davası açtığını ve ödeme yasağı kararı verildiğini beyan ettiğini, müvekkilinin ilgili mahkemeye Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/638 muhabere ile müdahale talebinde bulunduğunu ve çekin kaybolmadığını elinde olduğunu bildirdiğini, dava konusu çek ile ilgili iptal kararı verilmediğini, davacının müvekkil ile arasında ticari ilişkinin olmadığını iddia ettiğini, müvekkilin çekte dördüncü ciranta olduğunu, dolayısıyla müvekkilinden çekin kaybolduğunu bilmesinin beklenemeyeceğini, müvekkilinin iyiniyetli dördüncü kişi olduğunu, çekte lehtar olan … Konya 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/673 E.sayılı dosyası ile açmış olduğu davada iş bu davanın davacısı … ile arasındaki ticari ilişkiden dolayı kendisine dava konusu çekin verildiğini ikrar ettiğini, davacı ile lehtarın birlikte hareket ederek icra takibini sürümcemede bıraktıklarını, müvekkilinin çekte iyiniyetli dördüncü kişi olduğunu, taraflarınca kabul edilmekle birlikte davacının iddialarının bir an doğru olduğu düşünülse dahi müvekkilinin haklarına halel getirmeyeceğini ileri sürerek, açılan davanın reddini, davacı aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini istemiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın yazılı yargılama usulüne tabi borçlu olmadığının tesbitine yönelik olduğu, dava konusu … seri no lu 30.05.2015 tarihli ve lehdarı … olan çekin davacı keşideci tarafından kaybedildiği, İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/321 esas sayılı dosyasından açılan davanın reddedildiği, çekin Konya ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine konu olduğu sabittir. Dava dışı şirket … tarafından çekin tutarı olan 9.500.TL nin … seri no lu başka çekle ödendiğine dair tahsilat makbuzunun dosyaya ibraz edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; “davacı defterlerinin usule uygun olduğu, dava dışı … ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğu, dava dışı … A.Ş, … Ham.ve davalı ile ilişki tesbit edilemediği, dava dışı …’ın da davalı ve dava dışı …, … ile ilişkisinin tesbit olunamadığı”nın belirtildiği, her ne kadar davalı vekili çekin başka çekle ödendiğinin sabit olmadığını belirtse de dava dışı şirketce ibraz olunan 2382 no lu tahsilat makbuzu nedeniyle bu itiraza itibar edilmediği, davalının yetkili hamil sayılabilmesi için önceki cirantalarla irtibatının ticaret ilişkisinin bulunması gerektiği halde bu yönde belge ve delil bulunamadığı, gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı …San. Dış. Tic. Ltd.Şti.nin davalı …’a … çek nolu 9.500.TL bedelli çekden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…1-Davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira davacı keşidecinin ne imzaya ne de borca itirazı vardır. Yargıtay 19. HD. 07.06.2012 T. E:2012/2210, K:2012/9722 ” Davacıların çeki elinde bulundurana karşı ödeme yükümlülüğü altında oldukları, burada dava açma hakkının, çekin elinden rızası dışında çıktığını iddia eden dava dışı … A.Ş.’ye ait olup, bu şirketin de davalılara yönelik istirdat davası açtığı, buna göre imzaları kabul edilen ve ödeme olarak dava dışı şirkete verildiği iddia edilen çekten dolayı davacıların çeki elinde bulunduranlara karşı menfi tespit davası açma hakları olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği”belirtilmiştir. HMK. Md. 114/1/h’de düzenlenen hukuki yarar dava şartı olup, davanın usulden reddi gerekirken Yerel Mahkeme esastan hüküm kurmuştur ve hukuki yarar yokluğu itirazımız Yerel Mahkemece değerlendirilmemiştir. Yerel Mahkeme, davalı olan müvekkile veya vekili olarak tarafıma sözlü yargılama geçileceği hususunda herhangi bir davetiye göndermemiştir. Yerel mahkeme sözlü yargılama için süre vermeden usule aykırı olarak karar vermiştir.-Müvekkil, çeki elinde bulunduran son hamildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 792. Maddesinde ” Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir. Hükümden de anlaşılacağı üzere elinde çeki bulunduran hamilin alacağını ispat etmesi gerekmemektedir. bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. aksi halin kabulü kıymetli evrakın”mücerretlik” ilkesini ortadan kaldırır. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davalının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Davacı taraf, müvekkillerin çeki iktisapta kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispatlayamamış olmasına rağmen yerel mahkeme davalı müvekkilin yetkili hamil olduğunu ispat edemediğini gerekçe göstererek, ispat y,ükünde hataya düşmüştür. yargıtay kararları da bu yönde olup, ekte sunulmuştur.Müvekkilin tacir sıfatı olmadığı ve defter tutma zorunluluğu olmadığı dilekçemizde beyan edilmiştir. müvekkilin elinde olmayan bir şeyi ibraz etmesi düşünülemez. bilirkişi raporunda yalnızca ödeme dekontundan bahsedilmektedir. bahsi geçen ödeme dekontu incelendiğinde de görüleceği üzere henüz çek iptal kararı verilmeden(iptal davası red olmuştur.), Davacının alacaklı olup olmadığını teşhis etmeden, keşide gününü beklemeden ödeme yapılmıştır. 6102 sayılı türk ticaret kanununun 646. maddesi” kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür. hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 19. hukuk dairesinin 2012/8303 esas 2012/13805 karar ve 27.09.2012 tarihili kararı da bu doğrultudadır. Yerel Mahkeme de davacının … ile arasında ticari ilişkisi olduğunu, buna istinaden ödeme yapıldığını kararına gerekçe göstermiştir. Mahkeme dosyasından alınan tarihsiz bilirkişi raporunun 3. Sayfasının 1/b kısmında “dava konusu çekin dava dışı …’a ulaşmaması sebebi ile herhangi bir ödeme makbuzunun olmamasından dolayı ilgili çekin muhasebe kaydına rastlanmadığı” yine aynı bilirkişi raporunun 4. Sayfasının 2/b maddesinde dava dışı … 2015 yılı ticari defterlerinde yapılan tespitler başlıklı kısmında “……ancak dava konusu çek ile ilgili herhangi bir kaydın ticari defterlerde yer almadığı …….” açıkça belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda, hem davacının hem de dava dışı … ticari defterlerinde dava konusu çek ile ilgili kaydın olmadığı açıkça belirtilmiştir. …” denilerek kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı/ keşideci, çekin dava dışı lehdara ulaşmadan çalındığını ve kendisinin lehdara bir başka çek verdiğini, davalının haklı hamil konumunda olmadığını beyanla dava açmış, davalı ise kendisinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, çek iktisabında ağır kusur veya kötüniyetinin bulunmadığını, çekin sebepten mücerret olduğunu savunmuştur.Keşideci davacının açtığı çek iptali davasının reddedildiği görülmektedir.Keşideci davacının çek iptali davası sonuçlanmadan ve çekin ibraz süresi gelmeden ; dava dışı lehdara yeniden çek düzenlendiği ve hatalı şekilde ödeme yaptığı da anlaşılmaktadır.Keşideci davacının çekteki imza ile ilgili olarak bir itirazı da bulunmadığından çek bedelinden sorumlu olmaması için hamilin çeki iktisap ederken ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu , çekin çalındığını/kaybolduğunu bilecek veya bilmesi gerekecek durumda olduğunu ispat etmesi gerektemkte olup, davalı açısından bu yönde bir ispat vasıtası sunulmadığı görülmekle ; açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verildiği anlaşılmakla ; davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE ; İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ KALDIRILMASINA 2-İlk derece mahkemesine açılan davada ;Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE İhtiyati tedbir kararı uygulanmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 162,24 TL den mahsubu ile fazla yatan 102,94 TL harcın talebi halinde davacı yana iade edilmesine Yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına Davalı yanca yapılan 12,50 TL tebligat giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesineDavalı yan kendini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihindeki tarifeye göre 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine Kalan gider/delil avansının taraflara iade edilmesine İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davalı yanca yatırılan peşin harcın talebi halinde iade edilmesine 4- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 12,50 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 36,00 TL olmak üzere toplam 134,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı yana verilmesine 5- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14.01.2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.