Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/599 E. 2018/733 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/599 Esas
KARAR NO : 2018/733
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/939 E.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkili ile davalı arasında 26.10.2016 tarihli satın alma sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile müvekkilinin üretici sıfatıyla sipariş formunda renk, miktar, beden ölçüleri gibi ayrıntıları belirlenen ve teknik özellikleri belirtilen tekstil ürünlerini üretmeyi, teslim etmeyi davalının ise bu malları satın almayı bedelini fatura tarihinden sonra çek ile ödemeyi üstlendiğini, müvekkilinin siparişleri üretip fatura ve sevk irsaliyesiyle teslim ettiğini, karşılıklı olarak defterlere işlendiğini, ancak davalı ödeme yapmadığı için, İstanbul … İcra Dairesi’nde…. numaralı icra takibi başlattıklarını, davalının, “vadesi gelmiş bir borcu bulunmadığı” gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, sözleşmede takibin vadeli olduğuna dair bir hüküm bulunmadığını, bu hususun sözleşmenin 7.5 maddesinden anlaşılacağını, 17.04.2017 ve 25.04.2017 tarihli faturalardan ve irsaliyelerden dolayı alacaklarının 355.931,39 TL olduğunu, davalı itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu” iddia ile ihtiyati haciz kararı verilmesini, itirazın iptalini, takibin devamını, en az % 20 tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiş, mahkeme 30.10.2010’da “sözleşmenin 7.5 maddesi nedeniyle yaklaşık ispat koşulu oluşmadığı ve takibin yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı istinafında, “mahkemenin sözleşmenin 7.5 maddesini gerekçe göstererek ihtiyati haciz istemini reddetmesinin yanlış olduğunu, takibe itirazında davalının ne ödeme def’inde bulunduğunu ne de malların teslim edilmediğini iddia ettiğini, çek’teki vadenin, satışı vadeli hale getirmeyeceğini, davalı tarafın …com internet sitesinden müvekkiline 01.11.2017’de mutabakat formu gönderdiğini ve 30.09.2017 itibarıyla müvekkilinin alacağının 1.700.304 TL olduğunu belirterek müvekkilinin mutabık olup olmadığını sorduğunu, dolayısıyla davalının davranışının, hakkın kötüye kullanılması olduğunu, iddia ile mahkemenin 30.10.2017 tarihli red kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz verilmesini talep etmiştir.
Davalı istinafa cevabında, “alacağın haciz muaccel hale gelmediğini, …com sitesinden gönderildiği iddia edilen mutabakatın, şirketin bilgisi ve onayı dahilinde gönderilmiş bir mutabakat olmadığını, icra takibinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunun, faturaların Nisan 2017 tarihli olduğunu, sözleşmeye göre ödemelerin 90-120-150 gün sonra yapılacağını, dolayısıyla henüz alacakların vadesinin gelmediğin, ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığını, ödeme vadeleri henüz gelmediğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, davacı şirketin müvekkilinin ticari sırlarını kullanarak, şirketin iki eski çalışanına müvekkilinin tasarımı olan ürünleri sattığını, bundan dolayı satın alma sözleşmesini haklı nedenle feshetmek zorunda kaldıklarını, red kararının doğru olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen red kararına karşı davacı vekili, yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de;
Sözleşmede fatura tarihlerinden itibaren öngörülen vade takip tarihinin de dolmadığından ve bu tarih itibariyle borcun muaccel olduğu kanıtlanmadığından, istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
Alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/03/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.