Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/593 E. 2019/1737 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/593 Esas
KARAR NO : 2019/1737
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2017
NUMARASI : 2015/1157 E. – 2017/973 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili, müvekkilinin kendi kişisel işlemleri için aracı olduğu tanıdığına takip konusu çeki verdiğini, akabinde çekin ilgili yerlere ulaşmadan kaybolduğunu, çek iptali için dava açtıklarını ve ödemeden men yasağı kararı verildiğini, müvekkilinin çekde bulunan kişileri tanımadığını, müvekkili keşideciden sonra ciranto … Ltd. Şti ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, çekinde bu şirkete teslim edilmediğini, davalıların kötüniyetli oldukların belirterek çek nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin müvekkili yönünden iptaline ve davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …. Ltd. Şti vekili, müvekkilinin … Ltd. Şti’ne yurtdışında yaptığı işlerden dolayı şirket sahibinin kardeşi olan keşideci tarafından çekin verildiğini, davacının iddialarını haksız olduğunu, aynı kişinin müvekkiline verdiği pek çok çekin bulunduğunu ve bu çeklerinde itirazsız ödendiğini, çek iptali davası açan … isimli şahsın çekte cirosu bulunmadığını, davanın tamamen uydurma olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.Davalı … vekili, müvekkilinin düzgün ciro silsilesi ile çekte meşru hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere göre; davada ispat yükünün 6102 sayılı TTK’nun 792.maddesi uyarınca davacıda olduğunu, davacının çekin kendi kişisel işlemleri için tanıdığına verdiğini belirttiği, davalıların kötü niyetli olarak çekin teslim alındığına dair bir belge sunulmadığını, çeki teslim ettiği kişiye yönelik olarak ileri sürmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekilinin istinaf sebebi olarak; kendilerinin hukuki ilişkilerin hiç doğmadığını ileri sürdüklerini ispat külfetinin davalılara düştüğünü, alacaklı olduğunu iddia eden davalıların bu iddialarını kanıtlamaları gerektiğini, Hukuk Genel Kurulunun bu konuda kararının bulunduğunu, menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı alacaklı da olup hukuki ilişkinin varlığını kanıtlaması gerektiğini bildirmiştir.Davalı, …’in davacı, diğer davalı ve dava dışı kişiler aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 17/11/2015 tarihinde çeke dayalı olarak toplam 22.023,33 USD’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı görülmüştür.Takip ve dava konusu çek örneğinin incelenmesinde; 05/11/2015 tarihli 20.000,00 USD bedelli, keşidecisi davacı, lehtar kısmında ise “…” yazdığı, arkasında ise davalı … Ltd. Şti’nin sonra dava dışı … ve davalı …’in cirosunun bulunduğu, çekin 10/11/2015 tarihinde ibraz edildiği, karşılığının bulunmadığının ve İstanbul 16. ATM’nın 2015/980 sayılı dosyasındaki tedbir kararı nedeniyle işlem yapılmadığının çekin arka kısmında yazıldığı görülmüştür.Mahkemenin, 27/11/2015 tarihinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verildiği görülmüştür.Dosya içeresinde bir kısmının fotokopisi bulunan İstanbul 9. ATM’nin 2016/106 Esas sayılı dosyasında davacı … davalı … aleyhine tespit davası açtığı ve bu davada davalının çeki kötü niyetli iktisap ettiği ileri sürüldüğü görülmüştür.Dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin istinaf dilekçesinin davalı … Ltd. Şti’ne tebliğ edilmediği anlaşıldığından dosya mahkemesine geri çevrilmeyerek istinaf dilekçesinin tebliğ işlemi Dairemizce yapılmıştır. İstinaf dilekçesinin adı geçen davalıya 28/06/2019 tarihinde tebliğinin yapıldığı ve bu davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :Dava İİK’nın 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı takibe konu çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini istemiştir. Davalılar davanın reddini istemiştir. Çek, bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Davacı taraf bu karinenin aksini iddia ettiğinden somut olayda ispat yükü davacıdadır. Bu itibarla ispat külfetinin davalılarda olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Davacı taraf iddialarının usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Öte yandan dava konusu çekin ciro silsilesinde de kopukluk bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 13/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.