Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/58 E. 2019/1107 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/58 Esas
KARAR NO : 2019/1107
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2017
NUMARASI : 2017/400 2017/338
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, itirazın iptali davasının kanuni süresinde açılmadığını, takibin zamanaşımından ve takip edilmediğinden düştüğünü bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; ödeme emrine karşı davalı tarafça süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, kararın 20/01/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, itirazın iptali davasında dava açma süresi olan bir yıllık sürenin İİK’nun 67.maddesi gereğince itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacağı, davacıya itirazın tebliğ edildiği gerekçeleriyle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; kararda itirazın müvekkili şirkete 20/01/2015 tarihinde tebliğ edildiğine yer verilmiş ise de, müvekkiline tebliğ edilen bir karar ve/veya itirazının bulunmadığını, bahse konu tarihin ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği tarih olduğunu, nitekim davalı borçlunun itirazının 27/01/2015 tarihli olduğunu, İİK’nun 67/1 maddesi uyarınca davanın tebliğden itibaren bir yıl içinde açılması gerektiği, itiraz dilekçesi tebliğ edilmedikçe hak düşürücü sürenin başlamayacağını, kararın doğru olmadığını bildirmiştir. İşbu davanın 12/04/2017 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davaya konu Kocaeli …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı aleyhine 14/01/2015 tarihinde cari hesap alacağını dayanak göstermek suretiyle toplam 17.668,95 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya 20/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 27/01/2015 tarihinde itiraz dilekçesini icra müdürlüğüne verdiği ve icra müdürlüğünce de aynı tarihte borçlu hakkındaki takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, dosyanın içerisinde itirazın alacaklı vekiline tebliğine dair bilgi ve belgeye rastlanılmadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının şartlarından biri de İİK’nun 67/1 maddesi uyarınca itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde davanın açılmasıdır. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece taraflarca ileri sürülmese dahi re’sen gözetilmesi gerekir. Mahkemece, davacı alacaklı vekiline itirazın 20/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, icra dosyasının incelenmesinde; davalı borçluya ödeme emrinin 20/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, 27/01/2015 tarihinde ise icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına dair karar verildiği görülmüş olup icra dosyasının içinde ve gerekse dairemizce istinaf aşamasında icra dosyasının UYAP ortamında incelenmesinde; davalı borçlunun itirazının davacı alacaklıya tebliğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılamamıştır. İİK’nun 671/ maddesindeki bir yıllık süre yasanın açık lafzından da anlaşılacağı üzere tebliğ tarihinden başlar. Dolayısıyla davacı alacaklının itirazı tebliğ almadığı veya başkaca bir şekilde öğrenmediği gözetildiğinde davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece açıklanan bu husus gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/09/2017 tarih, 2017/400 esas, 2017/338 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 109,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/05/2019