Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/56 E. 2018/831 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/56 Esas
KARAR NO : 2018/831
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2017/802 2017/650
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında 1701/2017 tarihli ortaklık tasfiye sözleşmesi imzalandığını, buna göre… şirketinde birlikte pay sahibi olan tarafların söz konusu şirketler üzerindeki pay sahipliklerinin hisse devri yoluyla sona erdiğini, sözleşmeye göre çağlayan mahkemelerinin yetkili olduğunu, sözleşmenin 5.maddesinde davalı uhdesinde kalacak bonitop taybaş ve toybon markalarının mülkiyetinin alıcıya ait olduğu ve üç yıl süre ile satıcılar veya Altaylar tarafından kullanılabileceği, bu lisansın münhasır olmaksızın satıcılar ve …r’a tanındığını, buna göre bahsi geçen markaların kullanım hakkının müvekkilinde olduğunun açık olduğunu, ancak davalının bu markaların müvekkili tarafından kullanımının hukuka aykırı şekilde engellemeye çalıştığını, müşterilere ihtarnameler çektiğini ve müvekkilinin müşterilerini kaybettiğini, maddi zarara uğradığını belirterek 25.000 TL manevi tazminat fazlaya dair hakları saklı kaymak kaydıyla şimdilik 500 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın taraflar arasındaki marka kullanım sözleşmesinden kaynaklandığı, buna göre fikri sinai haklar hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçeleriyle HMK’nun 115/2 maddesi gereğince görev yönünden usulden red kararı verilmiş , kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf sebebi olarak, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu, bu nedenle ticari dava niteliğinde olduğu, ayrıca müvekkili şirketin aderisinin Küçükçekmece olup, mahkemenin yetkisiz olduğunu, sözleşmenin yürürlülükte olmadığnı, zira müvekkili şirket yetikilisince sözleşmeden haklı nedenle dönüldüğünü, bu konuda karşı tarafa ihtarname çekildiğini, ayrıca müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını bildirmiştir.
Davaya dayanak sözleşmenin 17/01/2017 tarihinde alıcı …, satıcılar … arasında düzenlendiği, sözleşme içeriğine göre alıcı ve satıcıların davacı şirket ile davalı şirkette birlikte pay sahibi oldukları, alıcı ve satıcıların her iki şirketteki pay sahipliklerinin hisse devri yoluyla sonlandırma ve bu şirketlerin hak ve alacakları ile borçları üzerinde tasfiyeyi sağlamak üzere anlaşmalarına ilişkin olduğu, sözleşmenin 5.maddesinde davalı şirket adına tescilli bonitop, taybaş ve toybon markalarının mülkiyetinin alıcıya ait olduğu, bu sözleşmenin imzasından itibaren 3 yıl süre ile satıcılar ve davacılar tarafından kullanılabileceği, bu lisansın münhasır olarak davacı ve satıcıya tanındığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, ticari itibarın zedelenmesi iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğine yöneliktir. Davaya dayanak yapılan sözleşme her ne kadar ortaklık tasfiye sözleşmesi şeklinde düzenlenmiş ise de, sözleşmenin 5.maddesinde davalı şirket adına tescilli bulunan bonitop, taybaş ve toybon markalarının mülkiyetinin sözleşmedeki alıcıya ait olduğu, bu sözleşmenin imzasından itibaren üç yıl süre ile satıcılar ve davacı tarafından kullanılabileceği, alıcının bu markaları kullanma hakkını kabul ve beyan ettiği hususları düzenlenmiştir. Davada özellikle bahsedilen 5.maddeye dayanılmış olup madde içeriğinden marka hakkı kullanımının düzenlendiği, dolayısıyla marka hakkının kullanımı ve devri konusunun bir ihtisas mahkemesi olan fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde değerlendirilmesi gerekir. Bu itibarla ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.28/03/2018