Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/552 E. 2019/1114 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/552 Esas
KARAR NO : 2019/1114
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2017
NUMARASI : 2017/45 2017/570
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan olan alacağının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalılar vekilinin ön inceleme yapılmadan önce itirazı geri aldıklarını, buna göre takibin devam ettiği ve davanın konusuz kaldığı gerekçeleriyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı borçlunun %20 oranında inkar tazminatıyla ve yargılama giderleriyle sorumluluğuna karar verilmiş, kararı davalılar vekili istinaf etmiştir. Davalılar vekili istinaf sebebi olarak; müvekkili ile davacının borcun ödenmesi konusunda anlaştıklarını ve bankanın mağdur olmaması için icra takibindeki itirazlarından vazgeçtiklerini, buna rağmen müvekkili aleyhine inkar tazminatına ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için itirazın iptali yolunda bir hüküm bulunması gerektiğini, oysa esas hakkında karar verilmediğini, yine davacı yararına esas hakkında hüküm verilmiş gibi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, sırf bankanın mağdur olmaması için itirazlarını geri aldıklarını bildirmiştir.Davaya konu Bursa …İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 1.553.163,30 TL nakdi ve gayrinakdi alacağın tahsili için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Davalılar vekili mahkemeye UYAP’tan göndermiş oldukları 24/02/2017 tarihli dilekçede; icra takibine itirazlarından feragat ettiklerini ve davanın konusuz kaldığını, aleyhlerine vekalet ücreti verilmemesini, lehlerine verilecek vekalet ücretinden de feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekili 17/05/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında; davanın konusuz kaldığını, ancak lehlerine masraf ve vekalet ücreti ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istediği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davalılar vekilinin vermiş olduğu dilekçeyle icra takibine itirazlarından feragat ettiklerini beyan ettiği görülmüştür. İtirazın iptali davasının şartlarından biri de usulüne uygun bir itirazın varlığıdır. Davalı taraf itirazdan feragat etmekle dava konusuz kalmıştır. Davanın açılmasına davacı sebebiyet vermemiştir. Zira itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasını açmak durumundadır. Somut olayda davanın açılmasına sebebiyet veren itiraz ederek takibin durmasına yol açan davalılardır. Bu nedenle mahkemece yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulması doğrudur. Davalılar itirazdan dava açıldıktan sonra feragat ettiklerinden bir anlamda itirazlarında haksız olduklarını kabul etmişlerdir. Dolayısıyla İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca likit olan dava konusu alacak üzerinden aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygundur. Nitekim Yargıtay 19.HD’nin 2015/6527 Esas – 2015/16715 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalılar vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/05/2019