Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/430 E. 2021/226 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/430 Esas
KARAR NO : 2021/226 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2017
NUMARASI : 2017/1 E. – 2017/258 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/02/2021
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 05/12/2017 tarihli kararına karşı, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından TPE nezdinde 24. Sınıfta 2012/32293 ve 2015/104-128 no ile tescil ettirilmiş olan … ibareli markalarının, davacının tescilli ve tanınmış (sektörde maruf hale gelmiş) … ve … esas unsurlu seri markalarına ayırt edilemeyecek kadar benzemesi, bu nedenle tüketicide iltibasa düşme ihtimalinin bulunması ve davalının söz konusu başvuruları iktisadi ve ekonomik kazanç temin etmek maksadıyla kötü niyetli olarak tescil ettirmiş olmaları nedenleri ile markaların hükümsüzlüğü ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin, hükümsüzlüğünü talep ettiği marka başvurularına tescil süreci içinde itiraz etmediklerini, bu nedenle davalının kötü niyetli olduğunun iddia edilemeyeceğini, davalının geçen zaman içinde başarılı olması nedeniyle davacının dikkatini çektiğini, davacının 2015/05292 no’lu markasının endüstriyel tül perde üzerinde kullanılan marka olduğunu, eteğe yazım karakterinin tescilli olmadığını, tasarım tescil ettirme ile tül eteğine işlenmiş olduğu şekilde markanın tescil ettirilmemiş olduğunu, markanın tanınır hale geldiğini, davalının tül eteğine işlendiği şekilde markasını tescil ettirdiğini, , markanın asıl unsurunun … olduğunu, … ve … ibarelerinin markaya ayırt edicilik kattığını, tüketicinin Lorilant ile Brilant arasında iltibasa düşmeyeceklerini, Lorilant markalı ürünlerin tercih edilmesinin nedeninin fiyatlardaki uygunluk ve yüksek kalite olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli 2017/1 Esas-2017/258 Karar sayılı kararıyla; ” davalı şirketin 24. Sınıfta yer alan “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar, Ev tekstil ürünleri (bayraklar, flamalar, mendiller dahil) için tescilli olan 2012/32293 ve 2015/104128 no ile tescil edilmiş olan … markalarının, davacının sektörel olarak toplumda tanınmış olan 24,26 ve 35, Sınıflarda tescilli olan … ve … esas unsurlu markalı ürünler ve ambalajları üzerinde piyasaya sunumu ile kullanılması halinde 6769 Sayılı SMK nun 6/1 maddesi uyarınca, markanın tescil haklarına giren aynı mal ve hizmetlerle ilgili olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdinde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere her iki markanın iltibas teşkil edecek şekilde tüketicileri yanıltmasına sebebiyet vereceği, davalının söz konusu marka tescillerini kotüniyetle yaptığı, bu 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Marka Tescilinde Nispi Red Nedenlerini düzenleyen 6/(9) Maddesinde “Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir” hükmü de dikkate alındığında; davalının marka tescilinde iyiniyetli olmadığı, davacı markasının piyasadaki haklı ününden yararlanmak amacıyla oluşturulduğu, dolayısıyla söz konusu tescilin davalının itibarından haksız kazanç sağlamasına ve davacıya ait markanın ayırt edici karakterine zarar vermesine neden olacağı” gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalı adına TPE nezdinde tescilli 2012/32293 ve 2015/104128 tescil nolu “LORİLANT” markalarının hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın TPMK’ne bildirilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davaya konu markaların tescilli olduğunu, davacının … tescil numaralı tül perde de işlenen Brillant ibaresinin, endüstriyel tasarım şeklinde alındığını, tül eteğine işlenmiş bir tescil söz konusu olmadığını, müvekkilinin 2015/104218 tescil numaralı markanın ise isim hakkının tül perde üzerine işlenerek alınan bir tescil olduğunu, davacının müvekkilinin marka başvurusuna itirazının Kurum tarafından reddedildiğini, müvekkilinin markasında tek “L” harfi kullanıldığını, bütün olarak markaların farklı olduğunu, tül perdeye dokuma işleminde de el yazısı tekniği değil, alttan birleştirme şeklinde farklı yazı tekniğinin kullanılarak oluşturulduğunu, “a”ve “b” harflerinin kullanımının da farklı olduğunu, davacının bu harflerin içini doldurarak kullandığını, ev tekstiline özgü olan ve bir şeyin merkezi anlamında kullanılan “LANT” ibaresinin davacı tarafa özgülenemeyeceğini, hatırı sayılır bir süredir LORİLANT markasının müvekkili tarafından piyasada kullanıldığını, bilirkişilerce davacı markasının tanınmış olduğu sonucuna varılmışsa da, herhangi bir objektif bilgi ve belge ile desteklenmeyen tanınmışlık iddiasına itibar edilmemesi gerektiğini, davacının tanınmışlık iddiasını ispat etmesi gerektiğini, son 10 yılda tül sektöründe tül dibindeki yazının artık tüketici nezdinde anlam ifade etmediğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar etmiş istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kayıtlarından, davalı adına 04/04/2012 başvuru tarihli, 24. Sınıfta “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar, Ev tekstil ürünleri (bayraklar, flamalar, mendiller dahil)” sınıfında, 2012/32293 başvuru numaralı “…” markası ile, 17/12/2015 başvuru tarihli, 24. Sınıfta “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar, Ev tekstil ürünleri; perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular, Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri” sınıfında 2015/104128 başvuru numaralı “…+ şekil” markasının tescilli olduğu görülmüştür.Davacı şirket adına … unsurlu markasının ve seri markalarının tüm mal ve hizmet sınıflarında 2000 yılından itibaren tescilli olduğu görülmüştür.Mahkemece tekstil sektör bilirkişisi ile marka vekili bilirkişiden alınan 12/06/2017 tarihli raporda; dosya içinde yer alan who’s kaydına göre davacının alan adını ilk olarak 18/12/1996 yılında alıp bugüne kadar kullandığı , dolayısıyla BRİLLANT markasını 18/12/1996 tarihinden itibaren tescilsiz olarak kullanmaya başladığı, dosya içinde yer alan marka tescil belgeleri, ki bunlar davalının marka tescil başvurusunu yaptığı tarihe kadar olanlar dikkate alındığında dahi davacı tarafından 2000/ 11047 no ile tescilli BRİLLANT markasının 24. Sınıfta ev tekstili alanında ilk tescil tarihi 10/06/2000 olup, bu tarihten sonra BRİLLANT ve BRİLLANT ibaresinin esas unsur olarak yer aldığı pek çok seri markasınında bulunduğu, davacının markasını tescil ettirdiği tarihten itibaren geçen süre, satış kanalları göz önüne alındığında … markasının 24. Sınıfta yer alan ev tekstili sektöründe , (özellikle de tül, perde ) , Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar ile 26. Sınıfta yer alan “Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, vb ürünler açısından , maruf hale geldiği, davacı şirketle özdeşleşmiş bir marka olduğunun da tespit edildiği, markaların tescil sınıflarının ortak olduğu, benzer oldukları beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı adına tescilli …. markasının tanınmış marka olduğunu ve davalının … ibareli markalarının, davacı markaları ile iltibas yarattığını, kötüniyetli olarak tescil edildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece markaların benzerliği, davalının kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda; davalı marka başvurusuna davacı itirazının Kurum tarafından reddedildiği, davacı markasının tanınmış olmadığı, markaların benzer olmadığı ileri sürülmüş, mahkemenin kötüniyetli tescil gerekçesine yönelik istinaf sebebi ileri sürülmemiştir. Mahkeme karar gerekçesinde ve bilirkişi raporunda, davacı markasının tanınmış olduğu açıklanmışsa da, davacı tarafça tanınmışlık yönünden sunulan delillerin (marka tescil kayıtları, ticaret sicil kaydı ile 2015 yılındaki ilk 1000 ihracatçı listesine girildiğine dair belgenin) tanınmışlığın tespiti yönünden yeterli olmadığı davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin haklı olduğu anlaşılmıştır.Dosya kapsamında bulunan marka tescil kayıtlarından davacı tarafın BRİLLANT markasının 24. Sınıfta ev tekstili alanında ilk tescil tarihi 10/06/2000 olup, bu tarihten sonra … ibaresinin esas unsur olarak yer aldığı pek çok seri markasının bulunduğu görülmüştür. Tekstil sektör bilirkişisi ve marka vekili tarafından düzenlenen bilirkişi raporundaki beyanları ile, davacı tarafın marka tescil kayıtlarından, … markasının uzun süredir tescilli olduğu, davalı markalarının tescil başvuru tarihlerinde sektörel olarak bilinir olduğu anlaşılmaktadır. Davacı adına 24. Sınıfta … unsurlu tescilli markalar bulunduğu, davalının aynı sınıfta tescil ettirdiği, … markasının, görsel ve işitsel olarak benzer olduğu, her iki markanın da kavramsal olarak anlamının bulunmadığı, davalı markasında tek “L” harfi bulunmasının yada davalı markasının başlangıç harflerinin farklı olmasının benzerliği ortadan kaldırmadığı, markalardaki “…” ve “….” ibarelerinin benzer olduğu, görsel ve sesçil olarak seri marka izlenimi yarattığı, davalının 2015/104128 başvuru numaralı “…+ şekil” markasının yazılış tarzı itibarıyla davacı markasına yakınlaştırıldığı, davalı markasının sektörel bilinirliğinin iltibas ihtimalini arttırdığı ve taraf markalarının iltibas ihtimali bulunduğundan hükümsüzlüğüne karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak davanın 03/01/2017 tarihinde açıldığı, dava tarihinde 6769 Sayılı Kanun’un yürürlükte olmadığı, davanın 556 Sayılı KHK hükümlerine göre yürütülerek sonuçlandırılması gerektiği, mahkemece 6769 Sayılı Kanun’un 6/1 maddesi hükmü uygulanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin de yerinde olmadığı kanaatiyle, kararın gerekçesi Dairemizce düzeltilmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, (davacının usuli kazanılmış hakkı korunarak) davalının markalarının kötüniyetli tescil ve 556 Sayılı KHK 8/1-b ve 42/1-b maddesi gereğince hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE2-İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli 2017/1 Esas-2017/258 Karar sayılı kararının gerekçesi düzeltilmekle, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- DAVANIN KABULÜNE,4-Davalı adına TPE nezdinde tescilli 2012/32293 ve 2015/104128 tescil nolu “…” markalarının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın TPMK’ne bildirilmesine, 5- İlk derece yargılaması yönünden;-31,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile tekrar alınmasına yer olmadığına,-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.860 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 31,40 peşin harç 170 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.232 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Taraflarca fazla yatırıla gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak;-İstinaf talebi kabul edilmekle, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, -Davalı tarafça yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL teb.müz. -posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 05/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.