Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/425 E. 2018/1094 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/425 Esas
KARAR NO : 2018/1094 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2017
NUMARASI : 2017/197 E., 2017/751 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalılardan almış olduğu arsa üzerinde bulunan yüksek gerilim hattının arsa dışına çıkarılmasına ilişkin protokole davalının uymaması nedeniyle kendileri tarafından yapılan nakil masraflarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmaz üzerinde bulunan elektrik direğinin yerlerinin değiştirilmesi için bir şirketle anlaşıp avans ödemesi de yapıldığını ayrıca davacının dayandığı taahhüdün şirketi temsile yetkisi olmayan çalışanı tarafından verildiğini, taahhüdün geçerli olduğunun varsayılması halinde bile taahhütlerinin yerine getirildiğini, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Muratlı/Tekirdağ Mahkemesi’nin yetkili olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davacının dayandığı taahhütnamenin şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı, yetkisiz temsilci tarafından imzalanmış bir taahhütname olmadığından da davacının zarar iddiasıyla açtığı bu davanın genel yetki kuralı gereğince davalının ikametgahı ve aynı zamanda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan Muratlı Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf nedenleri:
Duruşmadan önce dosyaya mazeret dilekçesi verdiği halde talebiyle ilgili bir karar vermeden yetkisizlik kararı verildiğini,
Sözleşmeden kaynaklı para alacaklarında HMK 10.madde ve TBK 89.maddeleri gereğince alacakının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu ve Yargıtay İçtihatları ve Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre de yetkisizlik kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu savunmuştur.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık, satılan arsa üzerindeki yüksek gerilim hattının arsa dışına çıkarılmasına ilişkin taahhüde aykırı davranıldığı iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının dayandığı 23/12/2015 günlü sözleşmeyi imzalayan çalışanın şirketi temsile yetkili olmadığı gerekçesiyle genel hükümlere göre yetkisizlik kararı vermiş ise de söz konusu taahhütname gereğince davacı tarafından 01/03/2016 tarihinde davalıya çekilen ihtarnamede söz konusu taahhüde atıf yapılarak talepte bulunulmuş ve davalı şirkette 15/03/2016 günlü cevabı ihtarnamenin 2.paragraf 3 ve 4.bentlerinde direğin kaldırılması talebini kabul ettiklerini, direklerin taşınması için TİREDAŞ Genel Müdürlüğü ile 09/12/2015 tarihli deprase protokolü imzaladıklarını, işin işi yüklenecek firmaya verildiğini, taahhüdün yüksek gerilim hattının arsa dışına çıkarılması değil, elektirik hat direğinin arsa dışına çıkarılması işi olduğunu beyan etmişlerdir.
Gerek bu açıklama gerekse davalının çalışanı tarafndan imzalandığı kabul edilen taahhütnamede davalının davacıya karşı bir taahhüt altına girdiği anlaşılmakla beraber bunun içeriği taraflar arasında tartışmalıdır. Bu husus ise işin esasına girildikten sonra, nihai kararla çözülecek konulardan olup bu aşamada mahkemenin bu sözleşmenin içeriğini tartışarak bunun üzerinden mahkemenin yetkisini belirlemesi doğru bulunmamıştır. Davacı taahhüte aykırılık nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş olup satılan taşınmazın aynı ile ilgili bir uyuşmazlık da bulunmadığından yetkinin taşınmazın bulunduğu yer mahkemesine göre de belirlenmesi mümkün değildir. Davacı davalının taahhüdüne uymadığını iddia ederek alacak talep etmiş olup Türk Borçlar Kanunu 89.maddesine göre de para alacağı, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. HMK 10.maddesine göre de sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinden davanın açıldığı mahkeme sözleşmenin ifa mahali olarak HMK 10.maddesi gereğince davaya bakmaya yetkili olduğundan istinaf talebinin kabulüyle, mahkemenin kararının kaldırılmasına, davaya devam olunmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:
Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2017 gün 2017/197 E., 2017/751 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA, yargılamaya devam olunarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine,
İstinaf yargılama giderlerinin nihai kararda değerlendirilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 07/05/2018