Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/404 E. 2020/2172 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO 2018/404 Esas
KARAR NO : 2020/2172
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2016
NUMARASI : 2014/523 2016/717
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … arasında süt mamulleri satışından kaynaklı bir borç ilişkisi bulunduğunu, … 2009 yılı kapanış muavin defter kayıtlarına göre müvekkiline 75.682,36 TL borçlu olduğunun sabit olduğunu, … davalı borçlu tarafından TTK451 ve BK 179 maddeleri doğrultusunda tüm aktif ve pasifleri ile birlikte devralındığının tespit edildiğini, müvekkilinin davalı ile de ticari ilişkisinin bulunduğunu, müvekkilinin davalıya 22/07/2010 tarihi itibariyle 54.784,34 TL borçlu bulunduğunu, bakiye 20.898,02 TL üzerinden yasal takibe geçildiğini, davalı aleyhinde Kadıköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının talep ve iddialarını, delillerini kabul etmediklerini, davacının başlattığı takipte alacağını devir sözleşmesine dayandığı biçiminde açıklama yaptığını, ekinde alacağı gösterir hiçbir belge koymadığını, müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacıdan alacaklı bulunduğunu, müvekkilinin ticari ilişkileri sözleşmelerle yapılmakta ve sözleşmeler çerçevesinde alacak borç ilişkisinin yürütüldüğünü, davacının müvekkilinden alacaklarını takas mahsup yaptığını beyan ettiğini, müvekkilinin hak ve alacakları hakkında talepleri saklı tutarak itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine, %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; Davacının, … kök ve ek raporuna itirazları üzerine yeniden tayin edilen mali bilirkişi …’den kök rapor ve 2 de ek rapor alınmış, davacının, davalı tarafından devralınan … hesaplarının 2006 yılı sonunda sıfır(0) bakiye ile kapandığı belirtilerek AOÇ ile önceki borçlusu … ‘nın muavin hesap dökümlerinde ticari ilişkinin bittiği tarih itibarı ile alacak bakiyesi mevcut olmadığı, diğer bir söyleyişle … davalıya devri sırasında alacak borç bakiyesi bulunmadığı, 2006 yılından sonra ki devirden sonra davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı denetlemeye imkan veren ve reddini gerektirir bir neden bulunmayan bilirkişi …’in vermiş olduğu 25/03/2014 tarihli kök rapor ve itiraz üzerine alınan 12/11/2014 tarihli ek raporda davalı şirketin kendi hesap kodundaki kayıtlara göre davacıya 630,31 TL borçlu ve davalıdan 0,73 TL alacaklı durumda olmakla, davalının kendisini bağlayan bu ticari defter ve kayıtlara göre mahsup ile davacıya 10/08/2010 takip tarihi itibarı ile 629,58 TL borçlu olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle bu bilirkişinin rapor ve ek raporunun hükme esas alınması sureti ile davanın kısmen kabulüne, Kadıköy …. İcra Md. … E. sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davacının davalı hakkında başlattığı ilamsız takibe davalının itirazının KISMEN İPTALİ ile davalı hakkındaki takibin takip tarihi itibarı ile 629,58 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz yürütülmek sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İtiraz haksız olmakla, kabule göre davacı yararına taktir olunan %40 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı fazlaya ilişkin takipte haksız ise de, kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının reddedilen tutar üzerinden yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “…Yargılama sırasında Sayın Mahkeme bir çok rapor ve ek bilirkişi raporu almıştır.Alınan tüm raporlar içerik ve miktar yönünden birbiri ile çelişmektedir.Bu çelişkilere rağmen yerel mahkeme çelişkileri gidermeden hüküm tesis etmiştir.Dosyaya ibraz edilen raporlar incelendiğinde; 23.08.2013 tarihli dosyaya ibraz edilen ilk bilirkişi raporunda; müvekkil kurumun yevmiye ve envanter defterleri ile , davalının ve dava dışı … ve … cari hesap kayıtları incelenerek müvekkil kurumun davalı taraftan 20.898,02 TL. alacağı olduğu tespit edilmiştir.25.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda davalı yanın ticari defter ve kayıtları incelenerek anlaşılmaz bir şekilde müvekkil kurumun davalı taraftan 629,58 TL. alacaklı olduğu tespiti yapılmıştır. -01.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda dosyadaki mevcut belgeler ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek müvekkil kurumun davalı taraftan 129,26 TL. alacağı olduğu tespit edilmiştir.-21.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda; “sadece davalı şirketin defter ve kayıtları incelenmiş, dava dışı ….nın defter ve kayıtları incelenmemiştir.” denilerek , önceki rapordaki tespitler tekrar edilmiştir.Yani kök raporda ve ek raporda tespit edilen 129,26 TL.lik alacak dava dışı …nın defterleri incelenmeden tespit edilmiştir.-01.09.2016 tarihli bilirkişi raporu 2. Sayfasında, “dava dışı … yevmiye defter kayıtlarından binlerce kaydın tek tek çek edilmesi mümkün olmadığından dönem başı ve dönem sonu muavin hesap bakiyelerinden mutabakat sağlanmaya çalışılmıştır….dönem başı açılış ve dönem sonu kapanış alıcılar hesabı bakiyeleri topluca ticari defterlere kaydedilmiştir. Bunların içinden Atatürk Orman Çiftliği borç veya alacak bakiyesi tefrik edilmemektedir.” denilmektedir.Görüldüğü üzere dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları birbirleri ile çelişmektedir.Dava başından bu yana dava dışı … onaylı ticari defterlerinin incelenmesini talep etmemize rağmen bu defterler incelenmemiştir.Raporlar davalı … kendi bilgisayarındaki hesap çıktıları üzerinden hazırlanmıştır.Yine mahkemece müvekkil kuruma ait ticari defter ve kayıtların kapanış tasdiklerinin olmadığı gerekçesiyle delil kabul etmemiştir.Mahkemenin bu tespiti ve değerlendirmesi de yanlıştır.Şöyle ki; Müvekkil kurum 5659 sayılı yasa ile teşkilatlandırılmış , Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlı tüzel kişiliğe haiz bir kuruluştur.AOÇ Kuruluş Kanunu 6.maddesi gereği her bütçe yılına ait bilanço,kar ve zarar hesapları o yıl sonundan itibaren 3 ay içerisinde Sayıştaya tevdi edilir.Sayıştayın raporu TBMM KİT Komisyonunca değerlendirilip ibra edilir.Müvekkil kurum devlet kurumlarının tabi olduğu usullere tabidir. Bu sebeple ticari defterlerinin kapanışı yapılmamaktadır.Oysa ki dosyaya sunulan 23.08.2013 tarihli raporda da müvekkil kurumun 20.898,02 TL. alacaklı olduğu açıkça belirtilmiştir.Ayrıca dava dilekçemiz ekinde de sunmuş olduğumuz davalı taraf ile müvekkil kurum arasında yapılan mail ve yazışmalar incelendiğinde, davalı yanın borcu kabul ettiği açıkça görülmektedir. Davalının müvekkil kuruma borçlu olduğu konusunda bir uyuşmazlık olmamasına rağmen davalı taraf kötü niyetle takibe itiraz etmiştir.tüm bunlara rağmen yerel mahkemenin davalı tarafın beyan ve iddialarını dikkate alarak alacağımızın sadece 629,58 TL. olduğu yönündeki kararının kabulü mümkün değildir….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı ; alacağın dayanağı olarak davalı şirket ile birleşen … firmasından olan alacağı bulunduğunu, ….firmasına devrolan … firmasından gelen havalenin yanlışlıkla … hesaplarından düşüldüğünü , sonra durum farkedilince düzeltilerek aynı miktar kadar … hesaplarına transfer edildiğini ; bu esnada kendilerinin de … firmasına olan borçlarından mahsup edilerek bakiyenin talep edildiğini iddia etmektedir. Davalı yan ise ; borçlarının bulunmadığını savunmaktadır. Dava dışı … ‘nin dava dışı … ‘ya ,… da davalı şirkete devredildiği görülmektedir.Davacı yanın yaptığı muhasebe düzeltmesine göre ; …. firması ile değil, … ile olan hesap ilişkisinde alacak/ borç miktarının saptanması ve mahsup sonucu alacaklı olup olmadığı saptanmalıdır. İtirazın iptali davasında alacağın varlık ve miktarını ispat külfeti davacı yan üzerinde olup, sadece ticari defterlerine göre alacaklı görünmesi yeterli olmayıp, bu alacağı oluşturan kalemler fatura, irsaliye vb. Bulunmalı ve ibraz edilebilmeli, ya da borçlunun ikrar, mutabakat vb eylemleri ile borcun varlığını kabul etmiş olmasıdır. Davalı yan ile davacı arasındaki e-mail yazışmalarında mutabakat veya borç kabulüne dair bir beyan bulunmamaktadır.Davacı … firmasının gönderdiği havaleyi … firmasından gelmiş gibi muhasebeleştirip, sonra hatasını tekrar … firmasını aynı miktarda borçlandırarak düzeltmiştir. Borcun kaynağının aslında tüzel kişiliği birleşme ile sona eren…. firması ile davacı arasındaki ticari ilişkiye dayandığı görülmektedir. … firmasının yaptığı ödeme ; zaten … firmasının yaptığı/ yapması gereken ödeme olmakla (devir nedeni ile ) iki kez borçlandırılması matematiksel olarak da hatalıdır.Ayrıca davacının kök olarak … ile olan ticaretinden gelen ve devredilen alacağı ile ilgil olarak da ; ticari kayıtlarında alacağın varlık ve miktarını ortaya koyan, irsaliyeli fatura vb. Belgelerinin de ekli olmadığı görülmektedir. Talimatla alınan raporda ; davacının kayıtlarını bu manada eksik/ hatalı tuttuğu, toplu işlemler yaptığı beyan edilmektedir.Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kısmen redde dair bölümü yerinde olup, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- Davacı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.