Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/40 E. 2020/2162 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/40 Esas
KARAR NO: 2020/2162
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2017
NUMARASI: 2014/228 2017/239
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Narkotik Şube Müdürlüğünce … ve … plakalı araçlar 07/03/2008 tarihinde yediemin teslim ve tesellüm tutanakları ile müvekkile yediemin olarak teslim edildiği, söz konusu araçlar halen müvekkiline ait otoparkta muhafaza altında bulunduğu, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün müvekkil şirkete hitaben yazılan 16/05/2013 tarihli yazısı ile muhafaza altında bulunan araçların araç sahibine iadesi talep edildiği, 16/05/2013 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile davalı yetkilisine araçların teslimi yapıldığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğünce araçların teslimi yapılmasına rağmen araçlar bugüne kadar müvekkile ait otoparktan alınmadığı gibi müvekkilinin hak ettiği yediemin ücreti alacağı da bugüne kadar ödenmediği, yediemin ücretinin tahsili amacıyla Bakırköy …Icra Müdürlüğünn … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, yapılan icra takibinde davalı tarafca icra dairesinin yetkisine ve borcun tamamına itiraz edildiği, yetki itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edildiği, davalı borçlu borcu ödemediğini ve takibe itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, davalının %20 inkar tazminatına, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde, müvekkil şirketten istenen yediemin ücretinin fahiş olduğu, bu yüzden icra takibine itirazedildiği, trafik memurlarınca çekilen araçlarla ilgili ruhsat sahibine makul süre içinde haber verilmesi gerektiği, davacıtarafından kötü niyetli olarak yediemin ücretinin artması amacı ile bu bilgi müvekkil şirkete verilmediğini, araçların bağlanma tarihi 07/03/2008 müvekkil şirketin konudan hebardar olup araçları teslimi için başvuru tarihi 10/05/2013 olduğunu, yediemin otoparkı ücreti tarifesi Adalet Bakanlığı tarifesine göre olması gerektiği, yediemin ücretinin araç kasko bedelinin 1/3’ünü geçmeyeceği konsunda amir hükmünün mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; “uyuşmazlık konusunun maddi hesaplamayı gerektirmesi nedeniyle dosya alanında uzman bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza edilen mahcuz mallar için ödenecek ücret tarifesi gözönüne alınarak hesaplama yapılmış, iki araç için 07.03.2008- 27.08.2013 arası toplam 6.552.85 tl otopark ücreti hesaplanmıştır. Dava konusu alacak, kapatılan İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/ 221 esas sayılı dosyasında yürütülen soruşturma kapsamında suçta kullanıldığı tespit edilen ve 02.03.2008 tarihinde kolluk kuvvetlerince el konulan ve 07.03.2008 tarihinde davacıya ait otoparka teslim edilen … ve … plakalı araçların 07.03.2008- 27.08.2013 arası otopark ücretidir. Bu araçlar suçta kullanılmış olmaları ihtimali nedeniyle savcılıkça müsadere altına alınmış, bahse konu araçlar 5 yıl 5 ay 20 gün boyunca otoparkta kalmıştır. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/ 221 esas sayılı dosyasında araçlar üzerindeki sınırlandırmalar kaldırılmış, bu karar 12.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Sürenin bu kadar uzamasında davalı kusurludur. Çünki davalı şirket tacir olup otomotiv sektöründe faaliyet göstermektedir .Basiretli şekilde hareket etme yükümlülüğünün sonucu olarak muhafaza altına alınan araçların akıbetini araştırmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkeme kararından 1 yıl 10 ay 4 gün sonra 16.05.2013 tarihinde davalı şirket tarafından araçların iadesi için davacı şirkete başvurulmuştur. Buna rağmen araçlar teslim alınmamıştır. Kısaca mahkeme kararının kesinleştiği tarih ve davalı şirketin araçların iadesi için başvurduğu tarih arasındaki süre gözönüne alındığında araçların vakti zamanında teslim alınmamasında davalı şirketin müşterek kusuru vardır. Her ne kadar araçlar davalı tarafından teslim edilmemiş ve arada bir sözleşme bulunmamakta ise de davacının koruma ve saklama hizmetinden davalının yararlandığı şüphesizdir. Bu nedenle davacının davalıdan yeddiemin otopark ücreti talep etme hakkı bulunmaktadır. Araçların kolluk görevlilerince muhafaza altına alınması ve mahkeme kararıyla tedbirin kaldırılması nedeniyle sürenin büyük kısmının davalının elinde olmayan nedenlerle geçirildiği anlaşıldığından Adalet Bakanlığına ait tarife üzerinden ücret hesabı yapılmasının daha hakkaniyetli olacağı kanaatine varılmış ve bilirkişi hesabındaki tespitler doğrultusunda davanın hesaplanan 6.522,85 TL ‘li üzerinden kabulüne karar verilmiştir. BK 101.maddesi uyarınca davacı tarafından gönderilmiş bir ihtarname olmadığından davalının icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmesi sözkonusu değildir” şeklinde gerekçeye yer verilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “…Borçlar hukukunda sorumluluk; haksız fiil, sözleşme, sebepsiz zenginleşme ya da kanun hükmünden kaynaklanmaktadır. davaya konu olayda, taraflar arasında aracın saklanması konusunda bir sözleşme bulunmamakla; müvekkil şirketin mal varlığında davacı taraf aleyhine herhangi bir sebepsiz zenginleşme gerçekleşmediği gibi; davacının zararı, müvekkil şirketin hukuka aykırı ve kusurlu eylemi sonucu doğmamıştır. Müvekkil şirkete ait araç müvekkil şirketin rızası dışında kolluk kuvvetlerince el konularak davacı tarafa ait otoparka bırakılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/45-99E. 2005/191K. sayılı kararı yukarıda izah edilen hususlar açısından son derece açıklayıcı şekilde hükmolunmuştur. Bu kararda taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını, davacının zararının davalının hukuka aykırı kusurlu eylemi sonucu doğmadığını, davalı yönünden bir sebepsiz zenginleşme bulunmadığını ve davalının sorumluluğunu öngören bir kanun hükmü bulunmadığını belirterek davanın reddi kararında direnen ilk derece mahkemesini haklı görerek bu kararı onamıştır. Diğer yandan; trafik memurlarınca çekilen araçlarla ilgili olarak, yediemin tarafından ruhsat sahibine makul süre içinde haber verilmesi gerekmektedir ki; davacı tarafından kötü niyetli olarak, yediemin ücretinin artması amacı ile bu bilgi müvekkil şirkete verilmemiştir. Diğer yandan hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydı ile; dava konusu olay adli bir vakıaya dayandığından yediemin otoparkı ücret tarifesi Adalet Bakanlığı tarifesine göre olmalıdır. Bir borcun varlığının kabulü halinde de adli bir olay söz konusu olduğundan yediemin otoparkı ücret tarifesi 2008-2014 yılları arasındaki “Adalet Bakanlığı’na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar için Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ”de belirtilen rayicin üzerinde olamaz. Son olarak yine hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydı ile; yediemin ücretinin araç kasko bedelinin 1/3 ü nü geçemeyeceği konusunda amir hüküm mevcuttur. Bu husus da yukarıda bahsi geçen tebliğlerde yer almaktadır. Sonuç itibarıyla müvekkil bakımından davanın gerekçeli kararda belirtilen sebeplerle kabulü usul ve yasaya aykırı olmakla; istinaf incelemesi sonucunda bu kararın bozularak müvekkil bakımından reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. …” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;yedieminlik ücreti tahsili için yapılan takibe ; itirazın iptali isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda hukuki ihtilaf ve istinafa konu edilen hususlar ; ücretten davalının sorumlu olup olmadığı, ücretin tarifeye göre doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktalarındadır. Davalı şirkete ait iki adet binek otomobilin suça karışma ihtimaline binaen zapt edildiği ve zoralım kararı verilme ihtimaline binaen de davacı yan deposunda yedieminlik için bırakıldığı dosya kapsamı ile sabittir. 2008 yılından kararın kesinleştiği tarihe kadar araçlara yedieminlik hizmeti verildiği ve araçların karar kesinleştikten sonra davalı yanca teslim alındığı görülmektedir. Davalı yan polis tarafından teslim edilen araçları muhafaza ile sorumlu olup, sorumluluğunu yerine getirerek ücreti hak kazandığından davalı yanın ücretten sorumluluğunun bulunmadığına dair istinaf başvurusu doğru bulunmamıştır. Mahkemece ücret Adalet Bakanlığı resmi depo ücretleri nazara alınarak hesap ettirilmiş ve bu tarife uygulanmıştır. Bilindiği üzere, Adalet Bakanlığı hacizli malların korunması için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi, Adalet Bakanlığı Güçlendirme Vakfına da açtırabilir veya işletme hakkını verebilir. Alınacak depo ve garaj ücretleri Adalet Bakanlığınca belirlenir. Bu yerlerin çalışma esas ve usulleri yönetmelikte gösterilir. (İİK.88/IV md.) Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili Yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur. (4949 sayılı Kanunun 105. Maddesi ile 17.7.2003 tarihinde 2004 sayılı İcra İflas Kanununa eklenen geçici 4. Madde) Adalet Bakanlığına ait depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz mallar için alınacak ücret tarifesi, her yıl Bakanlıkça belirlenerek Resmi Gazetede yayınlanmaktadır. Her ne kadar, Adalet Bakanlığınca açılıp işletilen yediemin depoları hakkında uygulanmakta olan ücret tarifeleri sadece Bakanlıkça işletilen yediemin depoları için geçerli ise de, özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında da bu tarifedeki kurallardan yararlanılarak sonuca ulaşılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği, Yargıtay İçtihatlarıyla kabul edilmiştir. Tarifeler her yıl değişmekte ve ilan edilmekte olup bilirkişinin binek araçlar için tarifeye göre hesaplama yaptığı ve neticeten iki binek araç için toplamda 6.522,85 TL yedieminlik ücreti belirlenmiştir. İstinaf edildiği üzere ; ücret tarifesinde yer alan ve yedieminlik ücretinin aracın kasko bedelinin % 30 unu geçemeyeceğine dair olan düzenlemenin mahkemece nazara alınmadığı görülmektedir. https://www…gov.tr/… üzerinden yapılan araştırmada hizmetin sona erdiği ve ödeme talep edilen 2013 yılında 2007 model yıllı Albea aracın kasko değeri 16.250 TL ve 2008 … model yıllı aracın kasko değeri 32.775 TL olarak ilan edilmiş olmakla toplam değer 49.025,00 TL olup, yedieminlik ücreti % 30 u aşmadığından tarifeye göre hesaplamanın hatalı olmadığı bu nedenle mahkememizce yapılan araştırmaya göre neticeten kararın doğru olduğu anlaşılmakla davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2 – Davalı yanca yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 325,58 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/12/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.