Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/390 E. 2020/2327 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/390 Esas
KARAR NO : 2020/2327 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI : 2016/829 E. – 2017/687 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 21/09/2017 tarihli kararına karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava dışı 3 üncü kişi … isimli şirket (alıcı) ile dava dışı … (satıcı) isimli şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında … firması tarafından İran’da kurulu …Bankasının … isimli Tahran şubesinde 22.05.2011 tarihli ve 480.092 Euro bedelli akreditif açıldığı, Söz konusu akreditifin amirinin …DE şirketi, lehdarının … şirketi ve amir bankanın ise … Tahran Şubesi ile ihbar bankasının …Bankası’nın Merkez Şubesi, görevli bankanın ise … Bankasının İstanbul Şubesinin olduğu, akabinde akreditifin dava dışı … şirketi tarafından yine dava dışı … şirketine devredildiği, böylelikle akreditifin lehdarının … şirketi olduğunu, …. metninin 46/A maddesinde ödeme için ibraz edilmesi gereken belgelerin düzenlendiği, söz konusu belgelerin akreditifte uygulanacak olan UCP 600 düzenlemeleri ve akreditifte yer alan düzenlemeleri ve akreditifte yer alan düzenlemelere uygun olarak ihbar bankasına 08.08.2011 tarihinde ibraz edildiği, ihbar bankasının belgeleri amir banka olan … Tahran şubesine ilettiğini, İbraz edilen belgelerin amir banka tarafından incelendiğini, belgelerin akreditif kurallarına uygun olarak kabul edildiğini, akabinde amir banka tarafından … Ankara şubesi’ne gönderilen 07.09.2011 tarihli swift mesajı ile … Ankara Şubesi vade günü 02.09.2012 tarihli ve 480.092 Euro’luk tutarın lehdara ödenmesi talimatının verildiğini, Lehtar tarafından ibraz edilen belgelerin amir banka tarafından kabul edildiği an akreditif bedelinin lehtara ödenmesi zorunluluğunun ortaya çıktığını, ancak buna rağmen ödemekle yükümlü davalı banka tarafından tüm ihtarlara rağmen akreditif bedelinin lehtar … şirketine ödenmediğini, amir banka tarafından Ankara Şubesi’ne gönderilen 01.07.2015 tarihli swift mesajında, akreditif metninde yer alan düzenlemelere uygun olarak ibraz edilen ve amir banka tarafından kabul edilen belgelerin tekrar ibraz edilmesinin talep edildiğini, amir banka tarafından 07.09.2011 tarihli swift mesajı ile akreditif bedelinin ödenmesi talimatı verilmesine rağmen yaklaşık 4 yıl sonra yeni belge talebinin mümkün olmayıp akreditif bedelinin ödenmesinin zaruri olduğunu, davalı tarafından akreditif bedeli ödenmediği için davalı aleyhine … tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 480.092 Euro tutarında icra takibinin başlatıldığını beyanla, İcra takibine itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; 22.05.2011 tarihli ve 480.092,00 Euro bedelli akreditifin … Ferdowsi Tahran Şubesi’nden açıldığı, amir bankanın … Şubesi olduğunu, … Ankara Şubesi’nin ihbar eden banka olduğunu, Lehtar … tarafından gönderilen ihbar mektubunda, ihbarın ve akreditif metninin ödeme taahhüdünü taşımamak üzere gönderildiğinden bahsedildiğini, akreditifin teyitli olmadığını, müvekkili bankayı taahhüt altına sokacak bir mahiyet arz etmediğini, husumetin tamamen …. Tahran Şubesi’ne tevcih edilmesi gerektiğini, davanın Tahranda açılması gerekirken İstanbul’da açıldığı vc buna itirazlarının bulunduğu, Davacının Türkiye’de İkametgâhının bulunmadığını, satıcı firmanın başlangıçta Febit Foreign Trading olduğunu, sonradan yapılan değişiklikle … şirketi olduğu, alıcının ise Tahran’daki … isimli firma olduğu, yükleme yerinin Birleşik Arap Emirlikleri boşaltma yerinin ise İrandaki… olduğu, açılan akreditifin ihbar bankasının … Ankara Şubesi olduğu, 20.07.2011 tarihli ise mesajına göre akreditife ilişkin yükleme evraklarının müşteri talimatı doğrultusunda amir bankaya ramiz mektubu eşliğinde 18.08.2011 tarihinde gönderildiği, 07.09.2011 tarihinde ise amir bankadan vade tarihi olan 02.09.2012 tarihinde 480.092 Euro’yu hesabına göndermek için yetkilendirildiğini, swift mesajının … Ankara Şubesi’ne gönderildiği bununla birlikte akreditif bedelinin … Ankara Şubesi’ne gönderilmediğini, 17.08.2011 tarihinde … firması tarafından müvekkili bankaya gönderilen iskonto ve temlik talebinin müvekkili Bankanın Müdürler Kurulunca değerlendirildiğini, teklif onaydan geçmeden önce uygulama gereği malların İran’a girişinin yapıldığına dair gümrük belgesinin istenildiğini, 01,07.2015 tarihinde amir bankadan gelen mesajda, alıcının malları gümrükten çektiğine dair gümrük belgesinin bankaya sunulmadığını, Gümrükte SW/V1327/BA referans numaralı konşimentoya ait herhangi bir malın boşaltılmadığını, müşterinin malları ihraç ettiğini, yüklediğine ve boşaltma limanında boşalttığına dair yeterli kanıt sunamadığını, ihbar Banka olarak … Ankara Şubesi’nin üzerine düşen görevi ifa ettiği ifade olunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2017 tarihli 2016/829 Esas-2017/687 Karar sayılı kararıyla; Davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı yararına 70.619,26 TL nispi vekalet ücreti taktirine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı Banka’nın 23/05/2011 tarihli Akreditif Sözleşmesi ve UCP600 sayılı Akreditif kuralları kapsamında Akreditif bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, amir banka, ihbar bankası ve görevli bankanın aynı tüzel kişiliğe haiz … olduğunu, -amir banka ile ihbar bankası arasındaki yazışmalar incelendiğinde, amir banka tarafından ihbar bankasına gönderilen 07/09/2011 tarihli swift mesajı ile, ihbar bankası nezdinde bulunan amir bankası hesabının 480.092,00 EURO borçlandırma yetkisi verildiğini, ödeme yetkisi yazısının açıklama kısmında “18/08/2011 tarihli ön yazınızla ilgili olarak, akreditif kullanım koşullarına istinaden, vade günü olan 02/09/2011 tarihinde hesabımızı 480.092,00 EURO borçlandırmak için yetkilendirildiğiniz bilgilerinize sunulur”, şeklinde ifade edilmek suretiyle ihbar bankasına açıkça yetki verildiğini, lehtar banka tarafından ibraz edilen belgeler amir banka tarafından kabul edildiği an akreditif bedelinin lehtara ödenmesi yükümlülüğünün doğduğunu, – ihtilaf konusu akreditifte doktrinde ve uygulamada kabul edildiği şekilde davalı bankanın görevinin “Vadeli Ödeme Taahhüdü” (By Def Payment) olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunda, görevli bankanın amir banka ile yapmış olduğu yazışmaların hiçbir şekilde dikkate alınmadığını ve tartışılmadığını, görevli bankanın teyidi olmadığı belirtilerek geçiştirildiğini, akreditif metninde açıkça görevlendirilmiş olan…İstanbul Merkez Şubesi tarafından lehtara ödeme yapılacağının kabul edildiğini ve amir bankanın da bu hususta … İstanbul Merkez Şubesi’ni yetkilendirdiğini, biran için görevli bankanın lehtara ödeme yapmayı kabul etmediği kabul edilse dahi, Bank Mellat İstanbul Merkez Şubesi’nin genel müdürlük tarafından verilen görevi yapması gerektiğini, amir bankasının şubesi olduğunu, davalının genel müdürlük tarafından verilen görevi kabul ettiği, davalının rambursman bankası olduğunun bizzat kendileri tarafından dosyaya sunulan belgeler ile sabit olduğunu, -ihtilaf konusu akreditif işleminde ihbar bankası tarafından amir bankaya gönderilen yazıda komisyon tahsil edildiğini, Yargıtay’a intikal eden bir olayda, komisyon alınmasının muhabir bankanın akreditifi teyit ettiğinin kanıtı kabul edildiğini,-mahkemenin bilirkişi raporunda da tespit edilen, amir banka tarafından gönderilen 07/09/2011 tarihli ödeme talimatını dikkate almadığını,-davalı bankanın MÖHUK, HMK ve Bankacılık Kanunu kapsamında akreditif bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, ödeme yükümlüsü olan amir bankanın tüzel kişiliği için Türkiye Merkez Şubesinin davalı olarak gösterilmesinin hukuken mümkün olduğunu, akreditif bedelini ödemekle yükümlü olan … tüzel kişiliğine karşı Türkiye de açılacak davada, kuruluş izni alınarak ticaret siciline tescil ve ilan olunan …. İstanbul Şubesine karşı husumet yöneltilebileceğini, bunun genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğini, HMK 14. Madde gereğince “bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili” olduğunu, -mahkeme kararı kabul edilmemekle birlikte davanın esasen pasif husumet yokluğundan reddedilmesine rağmen nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevabında; akreditif işlemleri ve tüm sürecinin ICC’nın yayınladığı tüm ülkeleri bağlayan “Akreditiflere İlişkin Yeknesak Usuller ve Uygulama Kuralları-UCP 600 isimli uluslararası kurallarla yürütüldüğünü, ülkelerin iç yasal düzenlemelerinin üzerinde olduğunu, görevli bankanın dava konusu işlemlerde ödeme taahhüdünün bulunmadığını, UCP600 12. Maddesinde; “Görevli Banka teyit bankası olmadığı sürece ibrazı karşılamak veya iştira etmek için verilen bir yetki, görevli Bankanın ibrazı karşılamayı veya iştira etmeyi açıkça bunu kabul ederek lehtara açıkça bildirdiği hal dışında o görevli Bankayı ibrazı karşılamak veya iştira etmek için herhangi bir yükümlülük altına sokmaz” denildiğini müvekkili bankanın teyidi bulunmadığını, -davacının istinaf dilekçesinde amir banka, ihbar bankası ve görevli bankayı aynı tüzel kişiler gibi gösterse de, UCP600 3. Maddesinde; ” Bir bankanın farklı ülkelerdeki şubeleri ayrı bankalar olarak dikkate alınır.” maddesi kapsamında, davalı bankanın akreditif işleminde “farklı banka ” olduğunun açıkça belirtildiğini, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 2,3,6,7,9,23, 25. Maddelerde yurt dışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerini ayrı banka olarak değerlendirdiğini, kendilerine tahsis edilmiş ayrı sermaye zorunluluğu getirdiğini,-UCP600 7-12 ve 13 maddelerinde, akreditifte teyit eklemeyen müvekkili bankanın herhangi bir ödeme yükümlülüğü ve rambursman zorunluluğu bulunmadığını-akreditif işlemlerinde bankalar, aracı bankaların yaptıkları işlemler nedeniyle, değişen oran ve tutarlarda masraf karşılığı komisyon tahsil ettiklerini, ancak davalı bankanın komisyon tahsil etmediğini, yazışmada swift metni içerisinde ileride tahsil etmek üzere “ihbar” komisyon alacağı geçtiğini, mesajda teyit komisyonu da yazmadığını beyanla mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında; alacaklı … Şirketinin, borçlu … Merkezi Tahran-İstanbul Türkiye Merkez Şubesi aleyhine 480.092 Euro alacağın Türk Lirası karşılığı 1.555.642,11- TL üzerinden, tahsili talebiyle, ilamsız takip başlattığı, davalı banka vekilinin süresinde ibraz ettiği itiraz dilekçesinde; ” alıcı tarafından ilgili bankaya malın çekildiğini gösteren gümrük yeşil belgesini ibraz edemediğini, Busher Gümrük Müdürlüğü’nün malın gümrüklerine girişinin olmadığı ve malın çekilmediğinin bildirildiğini, İran’da bu işlemler ile ilgili sahtekarlık olduğunun … Dış İşlemler Müdürlüğü tarafından bildirildiğini, 28/12/2012 tarihinde amir banka tarafından ödeme yapılmaması konusunda mesaj geldiğini, malın İran’a gitmediğini, alıcının yeşil belge ibraz edemediği için mahkum olduğunu, cezaevinde yattığını, alıcı ve satıcı hakkında yasal yollara başvurulduğunu müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ” beyan etmiştir.16.04.2016 tarihli temliknameyle söz konusu alacak davacıya temlik edilmiştir. Mahkemece alınan 28/07/2017 tarihli raporda: Alıcı … firması ile satıcı … firması arasında hasarlı demir çubukları alım-satımı konusunda anlaştıklarını, bunun üzerine 22.05.2011 tarihinde amir Banka … Şubesi’nden 480.252 Euro tutarında lehtarı Febit Foregin olmak üzere vadeli ve gayrikabili rücu olmak üzere 62026/90800284 nolu akreditif açılmış olduğunu, Akreditifin amiri … , lehtan … Trading, amir Banka … Tahran Şubesi, ihbar bankası B… Ankara Şubesi ve görevli bankanın ise … İstanbul şubesi olduğunu, … şirketi tarafından akreditif …. şirketine devredildiğini, böylelikle akreditif işleminde .. lehtar olarak taraf olduğunu, akreditif tahtında lehtar yükleme belgelerini (vesaik) ibraz ettiğini ve amir banka tarafından 07.09.2011 tarihli mesajla ödeme vadesi ve tutarın kesinleştiğini, Lehtar, EUR 480,092,00 tutarındaki vadeli alacağını iskonto ettirmek istediğini ve bu yönde ihbar bankasına talebini ilettiğini, davalı vekilinin 05.09.2016 tarihli dilekçesinin 4. maddesindeki açıklamalara göre, ihbar bankasıyla amir banka arasında geçen görüşmenin ardından lehtarın iskonto ve dolayısıyla ödeme talebi reddedildiğini, reddin gerekçesi olarak, alıcının gümrük belgesini ibraz etmemiş olmasının ileri sürüldüğünü, ancak, dosyanın gelmiş olduğu aşama itibariyle reddedilen sadece lehtarın iskonto talebi olmadığını, amir bankanın, vadesi ve tutarı kesinleşmiş olan borcunu ödemediğini, Lehtar … tarafından 16.04.2016 tarihli temliknameyle söz konusu alacağın şu anki davacı konumunda olan …temlik edildiğini, -Akreditif Süreci ve Akreditif Dışı Süreç olmak üzere iki aşamalı bir yol izlendiğini,. Akreditif Süreci’nde 22.05.2011 – 07.09.2011 tarihleri arasında gerçekleşen işlemler ve tarafların sorumlulukları ele alındığını, Değerlendirmede; dosyadaki yazışmaların, UCP600, URR725 .Commentary on UCP600, Article-by Article Analysis by the UCP 600 …Group, 2007, çerçevesinde bir değerlendirme yapıldığını, Akreditif Dışı Süreç ve Akreditif Dışı Yazışmalar’da lehtarın 17.08.2011 tarihlî iskonta talebi bazında ihbar bankasının başlattığı kredi süreci, bu süreçle bağlantılı olarak amir bankaya gönderildiği anlaşılan 22.09.2011 tarihli mesaj ve sonrasındaki yazışmaların dosyayla ilgisinin değerlendirildiği, Akreditif ilişkisinin bitiş tarihi olarak değerlendirilmesi gereken tarih olan 07.09.2011 den sonraki aşamalar ve bu aşamalara ilişkin yazışmaların, akreditif uygulamaları ve UCP600 kuralları dışında ele alınmış olduğunu, Amir bankanın (….crdowsi SQ Şubesi Tahran/İran), görevli bankadan (… İstanbul Merkez Şubesi) ve/veya ihbar bankasından (… Ankara Şubesi) akreditife, amir bankanın ödeme yükümlülüğünden bağımsız olarak olarak kendi ödeme taahhüdü anlamına gelen teyidini eklemesi yönünde bir talebi/talimatı bulunmadığını,(Akreditif metni, 49 numaralı alan) değişiklik mesajlarında teyit konusuna ilişkin olarak herhangi bir değişiklik yapılmadığının görüldüğünü,teyitsiz olarak açılan akreditif ile ilgili olarak yapılan değişikliklerde teyitsiz durum ile ilgili olarak herhangi bir değişiklik yapılmadığını, İhbar bankasının, ihbar mektubunda, söz konusu akreditifi her hangi bir ödeme yükümlülüğüne girmeden, teyidini ilave etmeden ihbar ettiğini lehtara bildirmekte olduğunu, 17.08,2011 tarihli ihbar mektubunda ihbar bankası tarafından , ihbar ve akreditif metninin kendileri tarafından herhangi bir taahhüdü taşımamak üzere gönderildiği hükmünün yer aldığını, Akreditif Sureci; İhbar bankası ve/veva görevli banka acık ve net bir şekilde akreditifi teyit ettiğini, lehtara bildirmediği sürece teyit bankası konumuna gelmeyecekleri gibi, teyit bankasının sorumluluklarına da tabi olmayacaklarını, (Madde 12. Görevlendirme, (a) ve (c) fıkraları, [1]), İhbar bankası tarafından söz konusu akreditifin lehtara yukarıdaki IJCP maddesi çerçevesinde teyit ilave edilmeksizin ihbar edilmiş olduğu gerçeği dikkate alındığında, ihbar bankası açısından UCP600 kural ve uygulamaları çerçevesinde herhangi bir ödeme yükümlülüğünün oluşmadığının görüldüğünü, Bu durumun akreditif metninde 41A alanında görevli banka olarak yer alan (…t İstanbul Merkez Şubesi) için de aynıyla geçerli olduğunu, İbraz edilen vesaikin incelenmesine ilişkin süre (azami beş banka günü) ve bankaların bu süreye uygun hareket etmemeleri ve bunun sonucunda ödeme yükümlülüğü altına gireceklerine ilişkin hükme gelince, buna ilişkin uygulama esasları “Belgelerin İncelenmesine İlişkin Standart” başlığı altında UCP600, Madde 14, (a) ve (b) fıkralarında açıklandığını, Ancak, gerek ihbar bankası gerekse görevli banka yukarıda değinilen (Madde 12, Görevlendirme (a) ve (c) fıkraları, [l]) çerçevesinde hareket etmiş olduklarından, UCP600, Madde 14, (a) ve (b) fıkralarında açıklanan inceleme ve bildirim sürelerine ilişkin kurallarla bağlı olmadıklarını, vesaik inceleme süresi için belirlenen süreyi kaçırdığı, bu nedenle lehtara karşı vesaikin akreditif şartlarına uygun olmadığını ileri sürme hakkından mahrum kaldığı ve bunun sonucu olarak da görevli bankanın ve/veya ihbar bankasının lehtâra karşı ödeme yükümlülüğü alıma girdiği yönündeki yaklaşımın UCP uygulamaları açısından geçersiz olduğunu, konuya rambursman ve rambursman bankasının sorumluluğu açısından bakıldığında, amir banka tarafından ihbar bankasına gönderilen borçlama mesajının bir ramburmans yetkisi olduğu kabul edilse bile, rambursman bankasınca lehtara hitaben düzenlenmiş bir rambursman taahhüdü konusu olmadıkça, rambıursman bankasının ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığı anlaşıldığını, (Madde 4, [3]). amir banka akreditif metninde uygulanacak kuralları 40E alanında UCPURR olarak ifade etmiş olmakla birlikte, akreditif metninde herhangi bir rambursman bankası belirlemesinde bulunmadığını, buna bağlı olarak amir banka tarafından rambursman bankasına gönderilen MT740 tipi rambursman otorizasyon mesajı -doğal olarak- dosyada yer almadığını, dolayısıyla amir bankanın 07.09.2011 tarihinde ihbar bankasına göndermiş olduğu 02.09.2011 tarihli borçlama yetkisi veren mesaj ihbar bankası ve/veya görevli banka üzerinde herhangi bir Ödeme yükümlülüğü oluşturmadığını, Söz konusu yetkilendirme, akreditif işlemine İlişkin amir banka tarafından lehdar adına gönderilen paranın ödeme bankası tarafından lehdara ödenmesini içerdiğini, Ödeme bankası tarafından lehdara yönelik olarak verilmiş bir taahhüt veya teyide rastlanılmadığını,Dava konusu olayda amir banka ilgili ödeme vadesinde hesabını ödeme için uygun hale getirmesi gerektiği halde bunu yapmamış, dolayısıyla ihbar bankası tarafından da lehtara ödeme yapılamadığını, 07,09.2011 tarihli borçlama mesajı gerek amir banka gerekse lehtar açısından UCP600, Madde 16, (b) [1] fıkrası çerçevesinde, amir bankanın sadece kendi kararıyla rezerv kaldırma (vvaiver) talimatı almak için akreditif amiriyle temasa geçtiği anlamına geldiğini, Amir bankanın akreditif amirinden rezerv kaldırma talimatı aldığı, Bu aşamadan sonra» evvelce ‘’rezervli” olarak kabul edilen ibrazın/vesaikin UCP600, Madde 15 çerçevesinde “uygun İbraza/vesaike’’ dönüştüğü» Amir bankanın UCP600, Madde 16, (a) çerçevesinde ibrazı reddetme hakkının ortadan kalktığı, mesaj tahtında amir bankanın lehtara karşı vadeli ödeme taahhüdünün kesinlik kazandığı, anlamlarına da geldiğini, Bu aşamadaki akreditif sürecinin sona ermesine ilişkin olarak 07.09.2011 tarihinde vermiş olduğu borçlanma yetkisiyle amir bankanın akreditif lehtarına karşı vadeli ödeme yükümlülüğü kesinlik kazanmış ve böylelikle akreditif süreci bu aşamada sona erdiğini, amir bankanın 07.09.2011 tarihli mesajı, ibraz edilen vesaikin (ibraz, ihbar bankasınca rezervli bir ibraz olarak değerlendirilmiş olsa bile vesaikin) söz konusu rezervlerle birlikte ve ibraz edildiği haliyle amir banka ve amir tarafından kabul edildiği, rezervlerin amir banka ve amir tarafından kaldırıldığı ve böylelikle, vesaikin uygun vesaik olarak kabul edildiği anlamına geldiğini, aksi halde, amir banka tarafından borçlandırma yetkisi veren böyle bir mesajın gönderilmesi söz konusu olmayacağını, lehtar ve amir banka arasındaki akreditif ilişkisi ve bu ilişkiden doğan karşılıklı sorumlulukların sona ermiş olduğu, bu aşamadan sonra tarafların gerek ibraz edilen vesaik, gerek vesaikin temsil ettiği mal ve gerekse akreditif şartlarına dayalı olarak ileri sürebilecekleri her hangi bir itirazlarının veya ek taleplerinin bu aşamadan sonra kesinlikle mümkün olamayacağı anlamına da geldiğini, akreditif ilişkisi ve bu ilişkiye dayalı edimlerin geride kaldığını, ibraz edilen vesaik kabul edilmiş olduğunu, ödeme tutarı ve vadesi teyit edilmiş ve böylelikle “akreditif defteri” kapanmış, akreditif süreci sona ermiş olduğunu, ödeme yükümlülüğünün amir banka üzerinde olduğunu, görüş ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
G E R E K Ç E :Akreditif bankacılık işleminden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Takibe konu alacağın, 22/05/2011 tarihinde amir banka olan … Ferdowsi SQ Şubesi’nden 480.252-Euro tutarında lehtarı satıcı … olan vadeli ve gayri kabili rücü akredidifin açıldığı, satıcı … tarafından akreditifin … şirketine devir edildiği,davacı alacaklının takip konusu alacağı, takip alacaklısı … şirketinden, 16.04.2016 tarihli temliknameyle temlik aldığı anlaşılmıştır. Davalı … İstanbul Şubesi’nin akreditif ilişkisinde görevli banka olduğu, … Ankara Şubesi’nin ise ihbar bankası olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde İran da kurulu amir banka … Ferdowsi SQ Şubesi ile, ihbar bankası ve görevli bankanın aynı tüzel kişiliğe haiz … olduğunu, davalı bankanın şube olması nedeniyle genel merkezin talimatına uyarak ödeme yapması gerektiğini ileri sürmüşse de; “Akreditiflere İlişkin Yeknesak Usuller ve Uygulama Kuralları-UCP 600 isimli uluslararası kurallar, UCP 600 3. Maddesinde; ” Bir bankanın farklı ülkelerdeki şubeleri ayrı bankalar olarak dikkate alınır.” maddesi kapsamında, davalı bankanın akreditif işleminde “farklı banka ” olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda “Amir bankanın (…Fcrdowsi SQ Şubesi Tahran/İran), görevli bankadan … İstanbul Merkez Şubesi) ve/veya ihbar bankasından ( … Ankara Şubesi) akreditife, amir bankanın ödeme yükümlülüğünden bağımsız olarak olarak kendi ödeme taahhüdü anlamına gelen teyidini eklemesi yönünde bir talebi/talimatı bulunmadığı, akreditif metninde herhangi bir rambursman bankası belirlemesinde bulunmadığı, amir banka tarafından ihbar bankasına gönderilen borçlama mesajının bir ramburmans yetkisi olduğu kabul edilse bile, rambursman bankasınca lehtara hitaben düzenlenmiş bir rambursman taahhüdü konusu olmadıkça, rambursman bankasının ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığının ” tespit edildiği, bilirkişi raporunda ayrıca, ” UCP 60012. Maddesi gereğince, ihbar bankasının ve/veva görevli bankanın acık ve net bir şekilde akreditifi teyit ettiğini, lehtara bildirmediği sürece teyit bankası konumuna gelmeyeceklerini ve teyit bankasının sorumluluklarına da tabi olmayacaklarının” tespit edildiği anlaşılmıştır. Davalı bankanın ödeme taahhüdünü içeren teyidini lehtara iletmediği, rambursman taahhüdünün de bulunmadığı anlaşılmakla teyit bankasının sorumluluğuna tabi olmayacağı ve ödeme yükümlülüğü altında bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile, … …t Ferdowsi Şubesi’nin 07/09/2011 tarihinde gönderdiği Swift mesajı ile ödeme vadesini ve ödeme tutarını teyit ettiği ancak daha sonra, amir bankanın lehtarın 17/08/2011 tarihli alacağın iskontosu talebi sonrasında, talep edilen ancak ibraz edilmeyen gümrük belgelerinin akreditifte ibrazı istenilen bir belge gibi kabul ederek ödeme yapmaktan kaçındığı,gümrük belgesinin temin edilmemesi ile ilgili olarak amir banka … Ferdowsi SQ şubesi tarafından 18/05/2015 ve 01/07/2015 tarihlerine kadar beklendiği, ihbar bankası …Ankara şubesinin 18/09/2012 tarihinde gönderilen 07/09/2011 tarihli borçlanma mesajına atıfta bulunulan ödemenin akıbetini sorgulayan mesajın amir banka olan B… Ferdowsi SQ şubesince yanıtsız bırakıldığı, 19/11/2014 tarihli ve 16/04/2015 tarihli üç mesajında yanıtsız bırakıldığı, dava dışı amir banka tarafından 02/09/2012 tarihinde yapması gereken ödeme yapılmadığı, hesabını ödeme için hazır hale getirmediği tespit edilmiştir. Davalı bankanın ödeme taahhüdünü içeren teyidini lehtara iletmediği, rambursman taahhüdünün de bulunmadığı, teyit bankasının sorumluluğuna tabi olmayacağı, dava dışı amir banka tarafından 02/09/2012 tarihinde yapması gereken ödeme yapılmadığı, hesabını ödeme için hazır hale getirmediğinden, davalının ödeme yükümlülüğü altında bulunmadığı kanaatine varılmış, mahkemenin davanın reddi kararı yerinde olmakla, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Davacı vekili istinaf dilekçesinde hükümde her ne kadar açıklanmasa da, davanın pasif husumet yokluğundan reddedildiğini, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, davacının akreditif ilişkisinde, görevli banka sıfatıyla ve İran’daki bankanın şubesi sıfatıyla ödeme yükümlülüğü bulunduğu iddia edilerek dava açıldığı anlaşılmakla, davanın husumet yokluğundan değil esastan reddedildiği, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu kanaatine varılmakla, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.