Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/388 E. 2021/178 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/388 Esas
KARAR NO : 2021/178
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2017
NUMARASI : 2015/1053 E. – 2017/772 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil ile davalı arasında 03/08/2010 tarihinde Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, akaryakıt alımı ve satımı ile ilgili taraflar arasında bir cari hesap anlaşması yapıldığını, davalının Kadıköy …. Noterliğinin 19/03/2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili yapmış olduğu cari hesap sözleşmesini kat ettiğini ve cari hesap alacağının yanında cezai şart ve bir takım cari hesap dışı alacakları tutarı olan 340.151,00 TL’yi talep ettiğini, bu ihtarnameye karşı İzmir …. Noterliğinin 24/03/2015 tarih … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinin gönderildiğini, davalıya cari hesap borcunun bulunmadığı ve cari hesap dışındaki borçların da kabul edilmediğinin bildirildiğini, cari hesapla ilgili cezai şart kararlaştırılmasının Yargıtay’ın çeşitli içtihatlarına göre mümkün olmadığını, müvekkil ile davalı arasında 21/05/2014 tarihinde yapılmış cari hesap teminat sözleşmesi ile davalı şirkete cari hesap borcuna karşılık … Kaynarca Şubesinin … hesap numaralı … numaralı 800.000,00 TL tutarlı keşidecisi … Tic.Ltd. Şti. olan çekin teslim edildiğini, sözleşmenin diğer maddeleri ile çekin başkaca bir amaçla kullanılamayacağı ve ciro edilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında kesinleşmiş bir cari hesap borcunun mevcut olmaması nedeni ile teminat olarak verilmiş çekin işleme konulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davalıya teminat olarak verilmiş … Kaynarca Şubesine … çek numaralı 800.000,00 TL tutarlı çekin ödenmesinin tedbiren durdurulmasına, davalıya borcun bulunmadığının tespiti ile teminat olarak verilmiş çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil ile davacı arasında akaryakıt istasyonunun (…) kurumsal kimliği altında işletilmesi amacıyla 18/09/2010 tarihli istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesi ile 03/08/2010 tarihli ön protokol akdedildiğini, ayrıca 18/09/2010 tarihli bir taahhütname tanzim ve imza edildiğini, taahhütnamenin 2. maddesi uyarınca sözleşme süresi içinde anılan istasyonda her yıl için 2000 m3 beyaz ürün ve 1 ton madeni yağın satın alınacağının taahhüt edildiğini, 10. maddesinde taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda her yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyatı üzerinden hesaplanacak tutarın %5’nin cezai şart olarak ödeneceğinin ödenmemesi halinde teminatlardan tahsil edileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini, bayilik sözleşmesinin;1.taahhüt periyodu olan 18/09/2010 – 18/09/2011 döneminde müvekkilinden 946.283 litre motorin ve 347.525 litre benzin ürünü satın alındığını, toplamda 706.192 litre eksik alım yapıldığını, dava tarihi itibariyle son cari fiyat olan İzmit Körfez Tüpraş Motorin BPET depo satış fiyatı 3.4550 TL/Litre üzerinden hesaplanan bedelin %5’i olan 121.994,66 TL cezai şart alacağının, 2.taahhüt periyodu olan 18/09/2011 – 18/09/2012 döneminde müvekkilinden 728.534 litre motorin ve 281.534 litre benzin ürünü satın alındığını, toplamda 990.396 litre eksik alım yapıldığını, dava tarihi itibariyle son cari fiyat olan İzmit Körfez Tüpraş Motorin … depo satış fiyatı 3.4550 TL/Litre üzerinden hesaplanan bedelin %5’i olan 171.090,09 TL cezai şart alacağının, 3. taahhüt periyodu olan 18/09/2012 – 18/09/2013 döneminde müvekkilinden 299.345 litre motorin ve 1.581.741 litre benzin ürünü satın alındığını, toplamda 118.914 litre eksik alım yapıldığını, dava tarihi itibariyle son cari fiyat olan İzmit Körfez Tüpraş Motorin … depo satış fiyatı 3.4550 TL/Litre üzerinden hesaplanan bedelin %5’i olan 20.542,39 TL cezai şart alacağının, 4.taahhüt periyodu olan 18/09/2013 – 18/09/2014 döneminde müvekkilinden 1.570.613 litre motorin ve 275.847 litre benzin ürünü satın alındığını, toplamda 153.540 litre eksik alım yapıldığını, dava tarihi itibariyle son cari fiyat olan İzmit Körfez Tüpraş Motorin … depo satış fiyatı 3.4550 TL/Litre üzerinden hesaplanan bedelin %5’i olan 26.524,03 TL cezai şart alacağının tahakkuk ettiğinin tespit edildiğini, 4. taahhüt periyodu için eksik alım miktarının 1.969.042 litre karşılığı toplam cezai şart borcunun 340.151,17 TL olarak hesap edildiğini, müvekkilinin Kadıköy …. Noterliğinin 19/03/2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile dava açılmadan önce davalıya bildirildiğini, dava tarihi 04/05/2015 tarihi itibariyle akaryakıt alım satımından kaynaklı cari hesap borcunun 23.557,00 TL olduğunun tespit edildiğini, borcun ödenmemesinin sözleşmenin esaslı şekilde ihlali anlamına geldiğini, müvekkilinin sözleşmede öngörülen seçimlik yaptırımları uygulama hakkına sahip olduğunu, iptali talep edilen çekin taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, çekin iptali talebinin hukuki dayanağı olmadığını, taraflar arasında ürün alımsatımı ve cari hesap ilişkisinin sürdüğünü, dolayısıyla çekin teminat olma vasfının devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. davanın taraflar arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve eki taahhütname nedeniyle davacının davalıya cari hesap, cezai şart borcu olmadığının tespiti ve sözleşme kapsamında teminat olarak verildiği kabul edilen çekin iptali talebi olduğu, taraflar arasında 18/09/2010 tarihinde yürürlüğü girmek üzere 5 yıl süreli 18/09/2010 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve 06/08/2010 tarihli taahhütname imzalandığı, ayrıca cari hesap teminat çek sözleşmesi imzalanarak davaya konu 800.000,00 TL bedelli çekin de bu sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya verildiği ve uyuşmazlık konusu olmadığı, çekin cari hesapla ilgili ödeme yapılmaması halinde başkaca bir ihtara gerek olmadan Balpet tarafından icrai işleme konulabileceği davacı tarafça kabul edildiği, yine çekin başkaca bir amaçla kullanılmayacağı, sadece cari hesaba karşılık teminat çeki olduğunun taraflarca kararlaştırıldığı, davacının açtığı davada çekin iptalini talep etmekte olup, taraflar arasında halen cari hesap ilişkisinin devam ettiği dolayısıyla çekin teminat fonksiyonunun sürdüğü yönündeki davalı savunması davacı tarafça kabul edilmemekte, davalının gönderdiği ihtarname ile cari hesabın sonlandırıldığının bildirildiğinin ileri sürüldüğü, davalı tarafça devam eden ticari ilişki içinde davacıya gönderilen Kadıköy …. Noterliğinin 19/03/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 06/08/2010 tarihli taahhütname uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.taahhüt periyodu için eksik ürün alım miktarı karşılığı toplam 340.151,17 TL cezai şart talep edildiği, yine tahakkuk eden 89.338,72 TL cari hesap borcunun da ödenmesinin talep edildiğinin görüldüğü, davacının menfi tespit davasının dayanağı bu ihtarname ile talep edilen 2 kalem alacak olup davacının borçlu olmadığını iddia ettiği, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının davalıya ihtarname ve dava tarihi itibariyle cari hesap borcunun bulunup bulunmadığı ve yine davalının davacıdan cezai şart isteyip isteyemeyeceğinin belirlenmesi bakımından her iki tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak ayrı ayrı rapor alındığı, taraflar arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinin 18/09/2010 başlangıç tarihli olup, 18/09/2015 bitiş tarihi olduğu, 06/08/2010 tarihli taahhütname ile de davacı bu sözleşme kapsamında her yıl için 2000 m³ beyaz ürün, 1 ton madeni yağ alıp satmayı kabul ve taahhüt etmiş, sözleşme tarihinden itibaren yılda 2000 m³ beyaz ürün, 1 ton madeni yağ satma taahhüdünü yerine getirememesi durumunda her bir yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyat üzerinden hesaplanacak tutarın %5’ini davalıya cezai şart olarak ödeyeceğini kabul ettiği, davalı tarafın ihtarnamedeki cezai şart istemini bu hükme dayandırdığı, davalı taraf kayıtlarında Mersin ATM’ye talimat yoluyla yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi alınan raporda her ne kadar davalının davacıdan cezai şart talep edebileceği açıklanmış ise de akaryakıt bayilik sözleşmeleri ve taahhütnameler uyarınca taraflar arasında ticari ilişkinin başladığı 2010 yılından itibaren her bir yıl için taahhütle belirtilen asgari alım taahhüdüne uyulmaması durumunda davalı sağlayıcı firmanın izleyen yılda henüz mal vermeden önce davacıya ihtirazı kayıt bildirip bildirmediği, taahhüde aykırı davranılan yılı takip eden yeni yıldaki ilk mal faturasında yada irsaliyede bu konuda şerh düşüp düşmediği hususlarınında değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, bilirkişi tarafından bu hususlarda inceleme yapılmadığının görüldüğü, ilk derece mahkemesince davacı kayıtlarında inceleme yaptırılmak suretiyle alınan mali müşavir bilirkişi raporunda 2010 yılından itibaren davacının her bir yıl için taahhüt ettiği ürün alımlarını gerçekleştiremediği belirlendikten sonra, davalı sağlayıcının izleyen yılda düzenlediği ilk fatura veya irsaliyeye bu konuda şerh düşmediğinin de açıklandığı, davalının 19/03/2015 tarihinde gönderdiği ihtarnameden önce 5.dönemin başlangıcında düzenlediği ilk faturada da ihtirazi kayıt bulunmadığının (19/09/2014 tarih, … nolu fatura), bilirkişi tarafından tespit edildiği, davalının taahhüde aykırı davranılan yılı izleyen yılda davacıya mal vermeden önce ihtirazi kayıt bildirdiğine dair bir savunması olmadığı gibi delil de sunulmadığı, bu durumda davalının ihtarnamede sözleşmenin başlangıcından itibaren 4.dönem için cezai şart talep edemeyeceği gerekli koşulların oluşmadığı, davacının ihtarname ile istenen cezai şart tutarınca davalıya borçlu olmadığının kabul edildiği, ihtarname ile talep edilen bir diğer alacak kaleminin ise cari hesaptan doğan 89.338,72 TL’nin tahsili olduğu, iki tarafın defterlerinde de ihtarname tarihi itibariyle davacının davalıya 22.707,53 TL borçlu olduğu bilirkişilerce ayrı ayrı tespit edildiği, esasen ihtarnameden bir gün önce davacının davalıya 66.631,19 TL ödeme yaptığı ve bu tahsilatın davalı kayıtlarında mevcut olduğu Mersin ATM tarafından alınan ilk bilirkişi raporunda da belirlenmiş olup davalının bu durumda ihtarname tarihi itibariyle davacıdan talep edebileceği cari hesap alacağının 22.707,53 TL olduğunun sabit olduğu, her ne kadar davacı cari hesap borcunun olmadığını iddia etmiş ise de kendi defter kayıtlarıyla borcunun 22.707,53 TL olduğu belirlendiğinden bu tutar için açtığı davanın reddi ile ihtarnamede talep edilen 89.338,72 TL – 22.707,53 TL= 66.631,19 TL cari hesap borcu yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davacı tarafın davalıya verdiği 800.000,00 TL bedelli çekin iptalini de istemiş olup, bu çek 21/05/2014 tarihli cari hesap teminat çeki sözleşmesi kapsamında verildiği, sözleşmeye göre davacının cari hesapla ilgili ödeme yapmaması halinde davalının bu çeki takibe koyabileceği kabul edildiği, ihtarname tarihi itibariyle davacının bir kısım cari hesap borcu olduğu gibi, dava tarihi itibariyle ve sonrasında da tarafların sözleşme ilişkisinin sürdüğü, davalının mal vermeye devam ettiği, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında davalıya dava tarihi itibariyle 23.557,53 TL cari hesap borcu bulunduğunun kayıtlı olduğu, davalı vekilinin de cevap dilekçesinde davacının dava tarihi itibariyle bu tutar kadar borçlu olduğunu açıkladığı, dolayısıyla çekin teminat olma vasfının dava tarihindeki koşullar itibariyle sürdüğü, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı tarafça davacıya gönderilen Kadıköy … Noterliği 19/03/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıdan talep edilen 340.151,17 TL cezai şart alacağı bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, aynı ihtarnameye konu edilen 89.338,72 TL cari hesap alacağından ihtarname tarihi itibariyle davacının davalıya 22.707,93 TL cari hesap borcu bulunduğu belirlenmekle bakiye 66.631,19 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının 800.000,00 TL bedelli çekin iptali yönündeki talebinin reddine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin müvekkili şirketin cezai şart alacağının bulunmadığı yönündeki karar gerekçesinin hatalı olduğunu, dosyadaki 24.06.2016 tarihli kök rapor ve 15.01.2017 ek raporda müvekkilinin 5 taahhüt dönemi için 419.556,20TL borcunun olduğunun , 2010 yılından itibaren asgari alım taahhüdünü gerçekleştiremediğinin belirtildiğini, davanın açıldığı tarihte davacı şirketin iş bu borcu bulunmakla birlikte taraflar arasındaki ticari ilişkinin de devam etmesi nedensi ile cezai şart alacağının doğumunun devam ettiğini, davacıya keşide edilen ihtarnamede 5.taahhüt periyoduna ilişkin hakların saklı tutulduğunu, Mahkemenin akaryakıt sektöründe uzmanlığı olan bilirkişiden rapor alması talep edilmişken bu talebin kabul edilmemesi ve mali müşavir raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğunu,İstanbul Anadolu 6.ATM’nin 2015/805 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin Davacı … aleyhine cezai şart alacağına ilişkin dava açtığını, ilgil dosyadaki rapra itirazlar sunulmakla birlikte 18.09.2013-18.09.2014 dönemi için 243253,90Tl cezai şart atalep edebileceğinin belirtildiğini, ilgil dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, İhtarnamede 5.döneme ilişkin hakların saklı tutulduğunu, ticari ilişki dava açıldığı tarihte devam ettiğinden müvekkilinin bu dönemdeki alacağının da dikkate alınması gerektiğini, sözleşmenin esas alınması gerektiğini, mahkemenin 340.151,17TL cezai şart alacağı balkımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermesine ilişkin kararın tümüyle istinaf edildiğini,Cari hesap borcu yönünden ilk derece mahkemesince ihtarname tarihi esas alınmış ise de; dava tarihinde davacının 96.289,41TL cari hesap borcu olduğunun raporda belirlendiğini, dava tarihi esas alınması gerekirken davacının 66.631,19TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğunu,Çekin icraya konu edilmediğini, üçüncü kişilere ciro edilmediğini, çekin teminat vasfı devam ettiğinden çekin iptali talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğunu,Davacının haksız olduğunu, cari hesap borcu ve cezai şarttan dolayı alacaklı olunması, dava tarihinde ticari ilişkinin devam etmesi nedeni ile dava açmakta hukuki yararı olmadığını, yargılamam giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı yan, bayilik sözleşmesine dayalı olarak cezai şart ve cari hesap borcunun olmadığının tespiti ile sözleşme gereğince teminat olarak verilen çekin iptalini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında 18.09.2010’da yürürlüğe girmek üzere 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedildiği ve dava tarihi itibarı ile akdi ilişkinin devam ettiği ihtilafsızdır. Davacı vekili, İstanbul Anadolu 6.ATM’nin 2015/805 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmamasının hatalı olduğunu istinaf istemi olarak ileri sürmüş ise de; yargılama sırasında incelenen ilgili dosyadaki davanın işbu davadan sonra 13.07.2015 tarihinde açıldığı, dava konusunun 18/09/201-18/09/2014 tarihleri arası cezai şart ve kar mahrumiyetine ilişkin olduğu dikkate alındığında mahkemece ilgili davanın bekletici mesele yapılmaması yerinde bulunmuştur. Davalının cezai şarta ilişkin istinaf istemine gelince; YHGK.’nun 20.01.2013 tarih 2012/19-670 E. ve 2013/171 K. S. kararında ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere davalının cezai şart talep edebilmesi için takip eden yılda henüz mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili “çekince” (ihtirazi kayıt) bildirmesi ya da bu konuda bayiye noterden bir ihtarname göndermesi gerekir.Davalı yanca 19.03.2015 Tarihli ihtarname ile 18.09.2010-18.09.2014 Tarihleri arasındaki 4 dönem yönünden cezai şart ödenmesi talep edilmiş, 5.dönem için haklar saklı tutulmuş ise de; ihtarname tarihine değin çekince konmadan ifaya devam edildiği, dava tarihi olan 04.05.2015 itibarı ile 5.dönemin ve ticari ilişkinin devam ettiği görülmektedir. Bu durumda davacının cezai şarta ilişkin menfi tespit isteminin kabulü yerindedir.Davalı vekili akaryakıt sektörü alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasının hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de; mahkemece tarafların ticari defter incelemesi yönünden mali bilirkişi incelemesi yapıldığı ve bu incelemeye göre faturalara ihtirazi kayıt koyulmadan ticari ilişkinin devam ettiğinin tespit edildiği dikkate alınarak karar verilmesi yerinde olup yerleşik içtihatlar gereğince ayrıca akaryakıt sektörü uzmanından rapor alınması gerekli olmadığından bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; ihtarname tarihi olan 19.03.2015 itibarı ile davalının 22.707,53TL cari hesap alacağının olduğu, bu hususta her iki tarafın defter kayıtlarının örtüştüğü dikkate alınarak bu yöndeki talep kısmen kabul edilmiştir. Ancak dava menfi tespit istemine ilişkin olup dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerekir. Davalı yan ticari defterlerine göre; dava tarihinde 96.289,41TL alacaklı olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiş ise de; davacının defterlerine göre dava tarihinde 23.557,53TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı vekilinin de davaya cevap dilekçesinde “dava tarihi 04/05/2015 tarihi itibariyle akaryakıt alım satımından kaynaklı cari hesap borcunun 23.557,00 TL olduğunu” açıkça beyan ettiği dikkate alındığında bu miktarın bakiyesi yönünden menfi tespit talebinin kabulü gerekirken salt ihtarname tarihine göre değerlendirme yapılması yerinde görülmemiş, davalı yanın bu yöndeki istinaf isteminin kısmen kabulü, kararın bu yönü ile kaldırılarak HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.İlk derece mahkemesinin kararı kaldırılmakla dairemizce yeniden hüküm kurulacak olmakla davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin istinaf istemi ayrıca incelenmemiştir. Dairemizce hüküm kurulurken; dava değerinin; 800.000TL çek bedeli + 340.151.17TL cari hesap alacağı + 89.338,72TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam; 1.229.489,89TL üzerinden harçlandırıldığı, davanın 405.932,89TL üzerinden kabul edildiği dikkate alınarak dava tarihindeki haklılık durumu, davanın kabul oranına göre (%33,01) yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına dair yeniden hüküm kurulmuştur.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b-2 md gereğince kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,- İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1053 esas, 2017/772 karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-b-2 mddesi gereğince Dairemizce YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,2-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, – Davacının 340.151,17 TL cezai şart alacağı bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine,-Davacının dava tarihi itibarı ile davalıya 23.557,00 TL cari hesap borcu bulunduğu belirlenmekle, davacının dava tarihi itibarıyle dava konusu 89.338,72 TL cari hesap alacağının bakiye 65.781,72 TL’si yönünden davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, -Fazla istemin reddine, -Davacının 800.000,00 TL bedelli çekin iptali yönündeki talebinin reddine, 3- İlk derece mahkemesindeki yargılama giderleri ve harç masrafları:Karar harcı 27.729,27TL’den davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 20.996,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.732,66 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 20.996,61 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk masraf, 327,00 TL tebligat, müzekkere ve talimat gideri, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.258,80 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre (%33,01) 745,62 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, -Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 36.865,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 58.227,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderleri ve harç masrafları yönünden;- Davalının istemi kısmen kabul edildiğinden davalı yanca yatırılan istinaf nisbi harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,- Davalı yanca yapılan 85,70TL istinaf harcı, 39,00TL posta gideri olmak üzere toplam 124,70TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacının avansından kullanıldığı anlaşılan istinaf masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,- Karar kesinleştiğinde artan gider avansının aidiyetine göre taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 28/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.