Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3813 E. 2019/29 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3813 Esas
KARAR NO : 2019/29
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1175
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davaya konu 2 adet çekte müvekkilinin lehtar olarak gösterildiğini, ancak müvekkilinin söz konusu çeklerle ilgili herhangi bir tarafla ticari ilişkisi bulunmadığını, ayrıca çek üzerindeki kaşe ve imzanın da müvekkiline ait olmadığını, dava tarihi itibariyle henüz başlatılmış bir icra takibi bulunmadığını, ancak her an müvekkili aleyhine icra takibi başlatılabileceğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, çeklerin müvekkili yönünden iptaline ve İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takiplerinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Dosya içerisinde davalı tarafın cevabına rastlanılamamıştır.
Mahkemece, davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edilemediği, hukuki yararın çekişme konusu olduğu, tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; çek üzerindeki imza ve kaşenin müvekkiline ait olmadığını, dava dosyasına müvekkili şirkete ait imza sirküsünün sunulduğunu, imzalar karşılaştırıldığında aynı olmadıklarının anlaşılacağını, mahkemenin yaklaşık ispat için nasıl bir delil beklediğini taraflarınca anlaşılamadığını, yine müvekkilinin keşideci ve kendinden sonra gelen tarafla da ticari ilişkisi bulunmadığını bildirerek müvekkili yönünden tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği hususun suç olmasına rağmen davacı tarafça suç duşyurusunda bulunup bulunulmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada yer almadığı, davacının kendisinden sonra gelen ciranta hakkında dava açmadığını, bu durumun davacının iddialarının dayanağı olmadığını gösterdiğini ve istinafın reddinin gerektiğini bildirmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesine ekli olarak 04/05/2017 tarihli noterde düzenlenen imza sirkülerinin fotokopisinin dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Dava konusu çeklerin 18/09/2018 tarihli 40.000,00 TL ve 08/09/2018 tarihli, 40.000,00 TL bedelli, keşidecisinin dava dışı … Ld. Şti, lehtarının davacı şirket, lehtardan sonraki cirantanın … Ltd. Şti, daha sonra ise davalı faktoring şirketinin kaşesinin yer aldığı görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için iddiaların yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekir. Çeklerdeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususu çıplak gözle anlaşılabilecek bir husus değildir. Bu itibarla somut olayda ihtiyati tedbir için gerekli koşulların bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.10/01/2019