Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3780 E. 2021/1716 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3780 Esas
KARAR NO: 2021/1716
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI: 2015/487 2018/163
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka müvekkili İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile 03/10/2013 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağı olarak keşideci … imzalı … Bankası Sultançiftliği Şubesi’ne ait 15/12/2012 tarihli, 39.500,00 TL’lik çekin arkasındaki ciro gösterildiğini, müvekkili şirket yetkilisi takip konusu çekteki kaşe ve imzanın kendisine ait olmadığından bahisle İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/598 esas sayılı dosyası ile borca ve imzaya itiraz ettiğini, şirket yetkilisi kendisine ait olmayan kaşe ve imza ile takip yapıldığından bu itiraz ile takibin sona erdiğini sanarak açtığı davayı takip etmediğini ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, müvekkilinin çekin keşidecisini ve kendisinden sonraki ciroları tanımadığını ve ticari ilişkisinin de bulunmadığını, bu nedenlerle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, davalının kötü niyetli olması nedeniyle %20 tazminata mahkumiyetine ve müvekkile ait ve alacağın çok üzerinde bir değere sahip beş adet araç haczedildiği için teminat alınmaksızın icranın durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili çekin söz konusu çeki takibe koymasının amacının asıl borçludan olan alacağını tahsil edememesi neticesinde ortaya çıktığını, müvekkil bankanın buradaki tek amacının alacağını tahsil etme gayesi olduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkil bankanın kötü niyetli olmadığını, elindeki belgeye istinaden kambiyo takibi başlatma yetkisini kullandığını, bu nedenle davacının haksız tazminat talebinin reddini ve davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafından takibe olan itirazları kabul etmediklerini, borçlunun haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.02.2018 tarih ve 2015/487 Esas – 2018/163 Karar sayılı kararıyla; “Takibe konu çek ile davacı şirket yetkilisinin eski ve yeni imzalarını içeren belge asılları celp edilerek çekteki lehtar ciranta imzasının mukayese edilmesi neticesinde takibe dayanak çekteki lehtar ciranta imzasının davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığının 16/01/2018 tarihli rapordan anlaşıldığı, imza inkarının kıymetli evrakın sahte olarak düzenlendiği iddiası olup herkese karşı ileri sürülebileceği, takibe konu çekteki lehtar ciranta imzasının davacıya ait olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile; davacının takip dosyasına konu 39.500,00 TL tutarlı çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinin yeterli olmadığını, ad soyadı bölümü olmayan, sadece basit çiziktirmelerden ibaret imza örneklerinde aidiyet araştırmasının doğru sonuç vermeyeceğini, bilirkişi raporuna yapılan itirazın kabulüyle mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilip oradan rapor aldırılması gerekirken, bu konuda değerlendirme yapılmaksızın karar verildiğini, Ayrıca davacı ile keşidece ve diğer cirantalar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının da defter incelemesi yoluyla araştırılması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesinin kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: *16.01.2018 tarihli bilirkişi raporu (Adli tıp uzmanı Dr. … raporu). *Ticaret sicil kayıtları (Davacı şirket yetkilisinin … olduğuna dair). *İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası (davaya konu).
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekin lehdarı ve cirantası olarak göründüğünü, ancak şirket adına atılı imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “Takibe konu çekteki lehtar ciranta imzasının davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığının 16/01/2018 tarihli rapordan anlaşıldığı, bu nedenle davanın kabulüne, davacının takip dosyasına konu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkemece, davacının sahtecilik iddiasının araştırılması için davaya konu çekin düzenlendiği 15/12/2012 tarihi öncesi ve sonrasına ilişkin yeterli sayıda imza örneklerinin celbedildiği, davacı şirket yetkilisinin imza ve yazı örneklerinin dosya içine alındığı ve adli tıp uzmanı Dr. …’dan rapor aldırıldığı, inceleme sırasında bilirkişi tarafından gerekli teknik cihazların kullanıldığı, yeterli ölçüde fotoğraflamaların yapıldığı, böylece alınan raporun denetime elverişli olduğu anlaşıldığından mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillerin değerlendirilmesi hususlarının usul ve yasaya uygun olduğu, davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşıldığından, mahkeme kararı yerinde olmakla davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.698,24 TL harçtan, peşin alınan 675,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.023,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/10/2021