Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3774 E. 2021/1704 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3774 Esas
KARAR NO: 2021/1704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2018
NUMARASI: 2014/586 2018/683
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)|Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunun çerçevesinde; Beşiktaş … Noterliği nin 09.10.2007 tarih ve … yevmiye nolu evrakı ile … nolu, yine aynı noterliğin 18.09.2007 tarih ve … yevmiye nolu evrakı ile … nolu yine aynı noterliğin, aynı noterliğin 19.11.2007 tarih ve … yevmiye noluu evrakı ile … nolu ve aynı noterliğin 08.02.2008 tarih ve … yevmiye nolu evrakı ile … nolu Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, akabinde 30.12.2009 tarih ve … yevmiye nolu Tadil Sözleşmesi imzalandığını, akdedilen sözleşmeler uyarınca malların teslim edildiğini, davalıya noter kanalıyla tebliğ edilen ödeme planlarına uygun olarak kira borcunu vadelerinde ödemediği ve temerrüde düştüğü, müvekkil 6361 sayılı FKK ve finansal kiralama sözleşmesinin 61-72 maddelerine göre 60 gün önelli Beyoğlu … Noterliğinin 07.10.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarının keşide edildiğini, davalı şirketin sözleşmede gösterilen adresinden 10.10.2013 tarihinde iade olunduğunu, bu kez İstanbul Ticaret Sicil Kayıtlı adresinde 08.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, keşide edilen ihtarla 60 gün içinde kira borcunun ödenmesi, aksi halde sözleşmenin fesih edileceği, vadesi gelmemiş borçların muaccel hale geleceği, sözleşmelere konu edilen malların 3 gün içinde iade edilmesi gerektiği, aksi halde yasal yollara müracaat edileceği belirtilmesine rağmen, kira borçları ödenmediği gibi malların da iade edilmediği, FK sözleşmeleri uyarınca malların mülkiyetinin müvekkile ait olduğu, davalı kiracı edimlerini ifa etmediği için sözleşme fesih edilip kiralanan malların iadesi yükümlülüğünün doğduğu beyan edilerek, malların aynen iadesi ile müvekkile teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin 2008-2009 yılı ekonomik kriz döneminde ödeme güçlüğü içine düştüğünü, buna rağmen davacı şirkete olan kira borcunun büyük bir kısmını ödediğini, davacının, müvekkil şirketin kiralamaya konu malların zilyedliğini elinde bulundurduğunu belirterek iade etmekten kaçındığını iddia ettiğini, bunun gerçek dışı olduğunu, keşide edilen ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilememesi nedeniyle olaydan haberdar olunamadığını, ancak İstanbul C. Savcılığına 2014/30139 hazırlık nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunulması sonucunda bilgi sahibi olunduğunu, 07.10.2013 tarihli ihtarnameden yeni haberdar olundukları için (60 gün+3) günlük sürenin henüz dolmadığını, … nolu FKS ile … noulu FKS konu malların büyük bir kısmının müvekkil şirketin zilyetliğinde bulunmadığını, öte yandan …, … ve … nolu FKS konu malların bir kısmının banka hacizlerine muhatap olduğunu, bu durumun davacı şirkete iadeli taahhütlü mektupla ve e-mail ile bildirildiğini, kiralanan malların büyük kısmının … plakalı aracın muhtelif ekipman ve aksesuarını oluşturduğunu, aracın 11.04.2011 tarihinde polis kontrolü sırasında bağlandığını, durum hemen ertesi gün bir yazı ile davacıya bildirildiğini, o tarihten itibaren aracın müvekkili tarafından teslim alınmadığını ve kullanılmadığını, dolayısıyla 11.04.2011 tarihinden itibaren aracın alınıp kullanılmadığı, bu durumda bahse konu araçtan dolayı müvekkilinin kira bedellerinden ve sigorta borcundan sorumlu olmadığının davacıya açıkça bildirildiğini, belirtilen sebeplerle ihtiyati tedbir kararının verilmesi koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin rıza ile kiralanan malları teslim etmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalının davacıya finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklı borcunun olduğu da açıkça tespit edilmiş olmasına rağmen, borcunu ödemediği, ihtara rağmen ödemede bulunmadığı ve borcu ödememiş olmasına rağmen kiralamaya konu malları da davacıya teslim etmediği sabit olduğu, davacının sözleşmeyi haklı nedenle fesh etmiş olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, taraflar arasındaki …, …, … ve … nolu finansal kiralama sözleşmesine konu malların davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacı tarafından davadan önce gönderilen ‘Sözleşmenin Feshi ve Kiralanan Malların İadesi’ne ilişkin ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, Davacının henüz sözleşmeyi feshetmeden kiralamaya konu malların çoğunu teslim aldığını, bu konudaki delillerin bilirkişiler tarafından ve mahkemece incelenmediğini, Bilirkişi raporuna itirazları giderilmeden hüküm yoluna gidildiğini, Bilirkişi incelemesi saatinin kendilerine bildirilmediğini ve bu nedenle araç üzerindeki incelemenin yokluklarında yapıldığını, Davacı tarafından aynı araç için mükerrer faturalar düzenlendiğini, Sözleşme bedelleri dikkate alındığında davanın ticaret mahkemesi heyeti tarafından görülmesi gerekirken, tek hakim ile görüldüğünü, Davalı aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretine itiraz ettiklerini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malların iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı … şirketine aittir. Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Somut olayda, davalının finansal kira sözleşmelerinden doğan borç taksitlerini ödemeyerek temerrüde düştüğü, davacı tarafından gönderilen “Borçların 60 günlük süre içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin feshedilmiş olacağı, kiralanan malların 3 gün içinde teslim edilmesi gerektiği.” içerikli noter ihtarnamesinin davalının ticaret sicildeki adresine ve sözleşmede yer alan adreslerine ayrı ayrı tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri ile harca esas dava değerinin 85.000,00 TL olarak tespit edilerek eksik harcın ikmal edildiği, ayrıca bankacı bilirkişi raporuyla ‘Sözleşmelerin feshedilmiş olduğunun ve sözleşme konusu malların davacıya teslimine ilişkin koşulların oluştuğu”nun ayrıntılı olarak tespit edildiği, dava değeri itibariyle davanın ticaret mahkemelerinde tek hâkim ile görülecek dava sınırında olduğu ve belirtilen konulardaki davalı itirazların yerinde olmadığı görülmüştür. Her ne kadar davalı, sözleşmeye konu bazı malların davacı tarafından sözleşmenin feshinden önce teslim alındığı iddia edilmiş ise de; sözleşmeye konu … plakalı aracın 11.04.2011 tarihinde davalı kullanımındayken “Polis sireni, çakar lamba kullanımı, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının ve fenni muayenesinin bulunmaması” nedeniyle idari para cezası uygulandıktan sonra trafik otoparkına çekildiği, aracın uzun süre trafik otoparkında kalmasının ardından 06.03.2014 tarihinde davacı tarafından 8500,00 TL otopark ücreti ödenmek suretiyle teslim alındığı, davalı tarafından yapılmış teslim veya iadenin sözkonusu olmadığı ve davalı tarafından belirtilen tarihlerde sözleşmenin sonlandırılması için bir girişimde de bulunulmadığı anlaşılmakla; usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 5.840,51 TL harçtan, peşin alınan 1.460,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.380,31 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/10/2021