Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/376 E. 2020/2173 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/376 Esas
KARAR NO : 2020/2173
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2017
NUMARASI : 2014/752 2017/756
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine 26.9.1995 tarihli olarak… Bankası A.Ş ile aralarında düzenlendiği iddia olunan ve nakdi olarak kullandırılmak üzere 100.000 TL limitli kredi açılması için Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, Genel Kredi Sözleşmesinin, hesap kat ihtarnamesi ve hesap ekstresine dayanarak 11.12.2000 tarihinde İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı … A.Ş vekili, mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş Merkez Şubesi ile … arasında 26.9.1995 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, imzalanan Genel Kredi Sözleşlmesine istinaden davacının kredi kullandığını, ödemelerin yapılmaması üzerine İstanbul 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/2917 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, dosyanın işlemden kaldırılmış olması nedeniyle 9.8.2007 tarihinde yenilendiğini, takip dosyasının 2007/10919 esasını aldığı, davacı tarafından açılan davanın reddi ile borçlu aleyhinde % 40 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; bilirkişi heyetinden alınan raporda 26/09/1995 tarihli sözleşme altındaki imzanın davacı müteveffa …’ na ait olmadığı belirlenmiş olup ayrıca bankacı bilirkişiden alınan raporda mevcut kullandırım belgeleri Genel Kredi Sözleşmesi, ödeme planı, kasa ödeme makbuzları ve incelememize sunulmuş olan mevcut diğer belgeler ile bizzat davacı ….’na ödenmiş olduğu davalı banka tarafından kanıtlanamamakta olduğu tespit olunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı yan istinaf talebinde özetle “…..Davaya cevap ve düplik dilekçelerimizde de bahsettiğimiz üzere ilgili tapu müdürlüklerinden getirtilen belgelerde, aynı sayfada dahi davacının birden fazla birileri ile alakalı olmayan, ihtilafa sebep imzaları mevcuttur. Bu sebeple davacının imzalarında aynı dönem içerisinde dahi tutarlılık olmadığı aşikardır. Özellikle Kadıköy Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 6.6.1989 tarih … yevmiye ve 1.12.1998 tarih … yevmiye nolu resmi senetlerinde birbirinden farklı birçok imzanın olduğu açıkça görülmektedir. Tüm evrakların celbi sağlanarak sağlıklı ve yeterli bir mukayese yapılmamış olduğu ortadadır. Bu sebeple celbi sağlanan ancak mukayeseye konu edilmeyen ve talep edilmesine rağmen celbi sağlanmayan sair evrakların da mukayeseye dahil edilmesi ve bu şekilde bir rapor oluşturulması gerekmektedir. Davanın esasına dair itirazlarımızın yanı sıra bir an için davanın kabulüne karar verilmesini doğru olduğu değerlendirilse dahi müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir. Zira HMK ve yerleşik içtihatlar gereği davanın açılmasına kötüniyeti ile sebebiyet vermeyen taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Davalı yan olarak müvekkilin kötüniyetli olmadığı ortada iken mahkeme tarafından müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi hukuka aykırıdır….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.Davayı takip eden davacı/ mirasçılar vekili istinaf dilekçesinde özetle “…..müvekkiller murisinden veyahut gerçekte kimlere kullandırıldıysa söz konusu kredi için hiç bir nüfus kaydı dahi Genel Kredi dosyasında bulunmayan biri aleyhine tüm malvarlığını sona erdirecek düzeyde işlem tesisi hukukun koruyacağı bir durum değildir. Müvekkiller murisinin tüm malvarlığına hacizler tatbik edilmiş ve gerek merhum müvekkilemiz gerekse de davacı mirasçıların mülkiyet hakkı ve malları üzerindeki Tasarruf hakları Haksız ve Kötüniyetli şekilde ihlal edilmek suretiyle mağduriyetlerine sebebiyet verilmiştir. Kanun koyucunun İcra İnkar Tazminat müessesesine yer vermesindeki maksat tüm dosya kapsamı ile sübut olan davalı/alacaklı yanın Kötüniyetli işlemlerinin cezalandırılması ve bu sebeple olası mağduriyetlerin giderilmesi maksadına havidir. Ancak Yerel Mahkeme davamızın Kabulüne karar verdikten sonra müvekkilin tüm malvarlığını kısıtlayan ve davalı/alacaklı yandan sadır olan haksız, kötüniyetli ve hukuka aykırı işlemleri sebebi ile aleyhlerine İcra İnkar tazminatına hükmetmemesi ve bu hususla ilgili olarak herhangi bir gerekçeye dahi yer vermemesi sebebi ile iş bu başvuruyu yapma zaruriyeti hasıl olmuştur. Tüm dosya kapsamı, müvekkillerin gayrimenkullerine yıllardır uygulanmış olan haciz işlemi sebebi ile tasarruflarını kısıtlayıcı işlem sebebi ile haksız ve kötüniyetli davalı/alacaklı alyhine %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekmektedir….. ” denilerek kararın bu noktadan kaldırılarak ayrıca % 40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;genel kredi sözleşmesindeki imzanın inkarı ve kredinin kullanılmamış olması gerekçelerine dayalı olarak ; takibe konu alacak bakımından borçlu bulunmadığının tespiti davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacılar murisi … tarafından açılan menfi tespit davası iki temel nedene dayalı olarak ikame edilmiştir.Birincisi takibe dayanak sözleşme ve eklerinde ve senetlerde adına atfen atılmış imzaların kendi eli ürünü olmadığı İkincisi kendisinin hiçbir şekilde kredi kullanmadığı ve bankadan bir ödeme almadığı hususudur. İlk derece mahkemesince imza ile ilgili alınan, yeterince örnek ve mukayese belge ve ihtilaflı belge asıllları üzerinde grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişi heyetince verilen rapor ve ek raporda imzaların davacının eli ürünü olmadığı ortaya konulmuştur.İkinci husus ; davanın çözümü konusunda daha önemli olan ; davacı yanın kredi kullanıp kullanmadığı hususudur. Banka kayıtları incelendiğinde davacıya yapılan ve davacı yanın imzasını taşıyan herhangi bir ödeme dekontu veya kredi kullandırımını destekleyici bir belge vs. Bulunamamış ve davalı yan kredinin davacı yanca kullanıldığını, paranın davacı yana ödendiğini kanıtlayamamıştır. Bu nedenle davalı yanın ilk derece mahkemesi kararına karşı ileri sürdüğü istinaf başvurusu nedenleri yerinde görülmediğinden başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Takibi yapan bizzat kredi sözleşmesini düzenleyen banka olmakla ; imzaların sıhhatini bilmesi gerektiği, kredi kullandırımına ilişkin de evrakının bulunmadığı,kredi kullandırımına dair dekontun bankada bulunmadığı nedenle bankanın takibinin haksız/ ağır kusurlu olduğunun da kabulü gerekmekle; davacı yanın istinaf başvurusunun kabulüne ve davacı yararına kötüniyet tazminatı da verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Davacı yanın istinaf başvurusunun KABULÜNE ; İlk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA 1-Davanın KABULÜ ile mirasçı davacılar … ‘nun İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine, Davacıların kötüniyet tazminat talebinin kabulü ile takip ve dava tarihine göre % 40 nispetinde hesaplanan 603.447,16 TL kötüniyet tazminatının davalı yandan alınıp davacılara verilmesine 103.053,69 TL karar harcından peşin alınan 22.403,00 TL ‘ nin mahsubu ile arda kalan 80.650,69 TL ‘ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, Davacılar tarafından yatırılan 22.403,00 TL peşin harcın, davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 69.208,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile mirasçı davacılara verilmesine,Davacı tarafından yapılan 2.104,00 TL ( ptt ve bilirkişi ücretleri) yargılama gideri davalıdan tahsili ile mirasçı davacılara verilmesine, gider avansından arda kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,İSTİNAF YARGILAMASINDA 3-Davacı yanca yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iade edilmesine 4- Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama gideri olen ; başvuru harcı gideri 85,70 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan tebligat gideri 12,50 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüşü için yapılan 37,90 TL olmak üzere toplam 136,10 TL yargılama giderinin davalı yandan alınıp davacı yana verilmesine 5- Alınması gereken 103.053,69 TL karar ve ilam harcından ;peşin olarak yatırılan 25.763,50 TL nin mahsubu ile bakiye 77.290,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 6- Davalı yanca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 7- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 14/12/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar erildi.