Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3721 E. 2021/1365 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3721 Esas
KARAR NO: 2021/1365 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2016/339 E. – 2018/614 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; … Bankası İçerenköy Şubesi’ne ait … nolu hesaba bağlı … seri numaralı, 25/02/2016 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli çekin müvekkili uhdesinde iken zayi olduğunu, müvekkilinin 29/06/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ettiğini, soruşturmanın halen devam ettiğini, çekin keşide tarihinde bankaya takas yoluyla ibraz edildiğini, takas bankası olan … Bankası AŞ İkitelli İstanbul Kurumsal Şubesi tarafından iş bu çekin üzerindeki keşideci imzasının tutmaması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmadığını ve bu hususun çekin arkasına şerh düşüldüğünü, müvekkilinin bahse konu çekten kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, çekin keşide kısmında bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek, dava konusu çeke istinaden olası icra takibinin takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, müvekkilinin dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ilgili çekin iptalini, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … San. Ve Tic. Aş vekilinin cevap dilekçesinde; Huzurda görülen davada müvekkili şirket davalı olarak gösterilmiş ise de açılan davanın müvekkili şirket ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … ve davalı ….Şti davaya cevap vermemiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 29.05.2018 tarihli 2016/339 E. – 2018/614 K. sayılı kararıyla; “Davanın KABULÜ ile Davacının, … Bankası İçerenköy Şubesine ait 0026067 nolu, 25/02/2016 keşide tarihli, 20.000,00 TL bedelli çekten ötürü davalılara borçlu olmadığının tespitine, Mahkemece 30/03/2016 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, Çekin keşideci yönünden sahte imza ile geçersiz olmasına rağmen diğer cirantalar yönünden varlığını koruduğu anlaşılmakla çekin iptali talebinin reddine Karar kesinleştiğinde davacı tarafça yatırılan teminatın iadesine Davadan önce yapılmış bir icra takibi bulunmadığı ve davadan sonra da yapılan takibin kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden davacı tarafın %20 kötü niyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı … Tic Ltd Şti vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının çeki nasıl zayi ettiğini ispatlayamadığını, davacının dava dilekçesinde çekin iş yerinde kasada olduğunu, kasa anahtarının bir kopyasının bulunduğu diğer ortak …’ın, … ile çeki doldurduğunu ve davacı adına ortağının imza attığını söylediğini, mahkemenin bu kişiler arasındaki ilişkiyi açığa çıkarmadığını, müvekkilinin çekte iyi niyetli hamil olduğunu, çekin veriliş koşulları ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığını, davanın kendisi yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin …-… ve davacı aleyhine takip başlattığını ancak yargılama sonucunda çekin güvenilirliğinin sarsıldığını, takibin usulüne uygun gerçekleştiğini beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Mahkemece, İstanbul ATK Başkanlığın’dan alınan 16/01/2018 tarihli raporda; dava konusu çekteki keşideci imzası ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği beyan edilmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 01.04.2016 tarihinde takibe konu edildiği, takip talebinde bulunan kişinin … Laminasyon şirketi , aleyhine takip yapılan kişilerin ise … ile … olduğu görülmüştür. Davaya konu … Bankası İçerenköy Şubesine ait … seri nolu 25.02.2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çek örneğinin incelenmesinde; çek keşidecisinin davacı, lehtarının … -…, arka sayfada sırayla, ilk cirantanın …, ikinci cirantanın … ,üçüncü cirantanın …Ltd Şti, dördüncü cirantanın … A.Ş olduğu, en altta çekin üzerindeki keşideci imzası tutmadığından takas kapsamında herhangi bir işlem yapılmadığına dair … Bankasının kaşe ve görevli imzalarının bulunduğu görülmüştür. Dava dilekçesi ekinde sunulan savcılık ifade tutanağında; davacının şehir dışına gittiğini, döndüğünde kasada bulunan çek koçanından, … seri nolu çekin 25.02.2016 keşide tarihli 20.000 TL bedelli olarak düzenlendiğini gördüğünü, kasanın bir anahtarının ortağı …’da bulunduğunu ve kendisine sorduğunda, … sahibi …’ye sipariş verdiğini, siparişe istinaden kendisinin çek koçanından dava konusu çeki keşide ettiğini, akabinde siparişi iptal etmesine rağmen çeki iade etmediğini söylediğini, kendisinin ortağına şahsi çekini keşide etmesi için vekalet ve izin vermediğini beyan ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E:Menfi tespit ve çek iptali talepli davada, mahkeme keşideci imzasının davacıya ait olmadığı gerekçesiyle, menfi tespit talebinin kabulüne, çek iptali talebinin reddine karar vermiş, davalılardan … Tic Ltd Şti vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu ve çeki usulüne uygun olarak takibe koyduğunu, kendisi yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşse de, dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 16/01/2018 tarihli raporunda; çekin keşide tarihinden önceye ait davacının mukayese imzaları ile yapılan karşılaştırmada, dava konusu çekteki keşideci imzası ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği beyan edilmekle, imzanın sahteliğine yönelik defi, herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerden olduğundan, davalı vekilinin müvekkilinin iyi niyetli, meşru hamil olduğu ve kendisi hakkında davanın reddi gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Davalının iyi niyetli olup olmadığı tazminat sorumluluğu yönünden sonuca etkili olup, mahkeme davacı lehine tazminata hükmetmemiştir. Keşideci imzasının sahteliği tespit edilmekle, davacının çekten dolayı sorumluluğu bulunmadığından, keşideci ile lehtar ciranta arasındaki ticari ilişkinin araştırılması da bu davada sonuca etkili olmadığından, mahkemenin menfi tespit talebinin kabulü kararının yerinde olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.366,20 TL harçtan, peşin alınan 340,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.025,30 TL eksik harcın istinaf yoluna başvuran davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 28,00 TL (posta-teb-müz) masrafının istinaf yoluna başvuran davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.