Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3706 E. 2018/2699 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3706 Esas
KARAR NO : 2018/2699 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: …1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2018
NUMARASI : 2017/746 E., 2018/336 K.
DAVANIN KONUSU : Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)|Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 19/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketle hiçbir ticari ilişkisi olmayan hatta başka bir dağıtım şirketi olan … AŞ’nin OSMANİYE ilinde tespite konu adresinde Osmaniye C.Başsavcılığının 7.6.2017 tarih ve 2017/626 soruşturma nolu dosyasında verilen arama ve el koyma kararı kapsamında , yapılan aramada; 6 Adet Milangaz marka 12 kg lık boş mutfak tüpü, 1 adet milangaz marka 45 kg lık tipi boş tüp olmak üzere 7 adet tüp, …GAZ A.Ş ne ait 65 adet Likitgaz marka 2 kg lık boş piknik tüp, 456 adet likitgaz marka 12 kg lık boş mutfak tüpü, 2 adet likitgaz marka 45 klg lık sanayi tüpü olmak üzere toplam 530 tüp tespit edildiğini, davalı tarafın müvekkili şirketler ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmamasına rağmen mülkiyeti müvekkili şirketlere ait LPG tüplerini piyasadan toplamakta ve tüketici nezdinde maruf ve meşhur olan müvekkili şirketler markasını taşıyan tüpleri ticari faaliyeti konu etmesi nedeniyle, davacı şirketin marka ve logosunun bulunduğu tüplere el konulduğunu, Osmaniye 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/404 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını,Davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, haksız rekabetin meni, davalıların marka hakkına tecavüz, haksız rekabet ve haksız fiil teşkil eden eylemleri kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak …GAZ için 500,…GAZ için 1500TL olmak üzere şimdilik toplam 2000TL maddi, …GAZ için 5000TL…GAZ için 20000TL olmak üzere toplam 25000TL manevi tazminatın davalılardan tahsili, tüplerin imhası kapsamına ilişkin olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden …’ nın yerleşim yeri adresinin Hatay olduğunu, diğer davalı … ve Tic A.Ş nin şirketinin adresinin Kartal / İstanbul olması nedeniyle davanın davacı yanca İstanbul merkez adliyesinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkillerinin iki farklı adreste ikamet etmesi nedeniyle dosyanın İstanbul Anadolu yada Hatay mahkemelerinde görülmesi gerektiğini esas yönünden da davanın reddi gerektiğini beyan ettiği görülmüştür.
İstanbul 1. FSHHM’nin 18/09/2018 tarihli 2017/746 Esas 2018/336 Karar sayılı kararıyla; davalılar vekilinin süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, arama işleminin davalı…GAZ’ın dolum tesisinde gerçekleştiği davalının ticari faaliyet adresinin KARTAL- …olarak bildirildiği, yargı çevresinde marka tecavüzü ve haksız rekabetin etkilerinin görüldüğü yönünde bir delil bulunmadığı, haksız fiilin Osmaniye’de gerçekleştiği, gerekçesiyle 6100 sayılı HMK.’nın 6. Maddesi uyarınca “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi” olduğundan dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine, mahkemenin yetkisizliğine HMK 20.madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu FSHHM’ne gönderilmesine karar verdiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği, davalının usulüne uygun yetki itirazında bulunmadığını, yetki itirazında İstanbul Anadolu FSHHM ile Hatay FSHHM’ne birlikte terditli olarak gösterdiğini, yetkili mahkeme seçilmediğinden HMK 19.maddeye uygun yetki itirazı yapılmadığını, haksız fiillerde HMK 16/1 maddesi gereğince suçtan zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalılar vekili istinaf dilekçesine karşı cevabında; yetki itirazının kanun ve usulüne uygun olduğunu, dava konusu olayda davacı vekilinin iddia ettiği gibi bir haksız fiilin söz konusu olmadığını, müvekkilinin haksız fiili işlemediğini beyanla kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlık, davalı vekilinin cevap dilekçesinde yapmış olduğu yetki itirazının HMK 19/2 maddesi gereğince usulüne uygun olup olmadığı ve mahkeme kararının yerinde olup olmadığına ilişkindir.
HMK 19/2 maddesinde “yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Davanın davacıların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti meni, maddi ve manevi tazminatın tahsili talebiyle açıldığı, davanın konusu göz önüne alındığında yetkinin kesin olmadığı, davalılar vekilinin cevap dilekçesi ile birlikte süresinde yetki itirazında bulunduğu,ancak yetki itirazında bulunurken müvekkillerinin adreslerinin bulunduğu İstanbul Anadolu FSHHM ya da Hatay FSHHM mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davalılar vekilinin yetki itirazında birden fazla mahkemeyi yetkili olarak gösterdiği seçtiği mahkemeyi bildirmediği göz önüne alınarak HMK 19/2 maddesinin açık hükmü karşısında yetki itirazının usulüne uygun olarak yapılmadığı, bu durumda seçim hakkının davacıya geçeceği, esasen markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve menine yönelik davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve HMK 16.madde gereğince zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin usulüne uygun olmayan yetki itirazının reddine karar vermesi gerekirken yetkili gösterilen mahkemelerden birini seçmek suretiyle yetkisizlik kararı vermesinin yerinde olmadığı kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/09/2018 tarihli 2017/746 Esas, 2018/336 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinafa geliş aşamasında peşin olarak alınan 35,90 maktu istinaf harcının talebi halinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 123,20 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 19/12/2018