Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3704 E. 2019/105 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3704 Esas
KARAR NO : 2019/105 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017
NUMARASI : 2016/129 E., 2017/267 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının senarist olduğu, “…” isimli romandan uyarladığı “…” isimli uzun metrajlı filme ilişkin hazırladığı senaryonun tüm haklarını, davacı şirkete 17.04.2015 tarihinde devrettiğini, devirden sonra davacıya 16,02.2016 tarihinde cayma hakkını kullandığını, cayma bildiriminin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, caymada mehil olması gerekirken olmadığını, davalının herhangi bir maddi beklentisi olmadığını, filmin çekimleri konusunda herhangi bir gecikme olmadığını, Bu sebeplerden dolayı, cayma bildiriminin başlanmış olan film çekimlerine engel olmaması için ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, davanın TRT ve …’ne de ihbar edilmesini,asıl davanın konusunun ve taleplerinin bu cayma bildiriminin iptali olduğunu, davayı terditli olarak açtıklarını, asıl talepleri kabul edilmemesi halinde, cayma bildiriminin fiilen sözleşmenin feshi sonucunu doğuracağından, cayma nedeniyle müvekkilinin uğradığı ve yoksun kaldığı zararlara karşılık 1.000 TL maddi, 1.000TL cezai şart alacağı ve .10.000 TL manevi tazminatın fazlaya dair her türlü talep ve haklan saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp müvekkile verilmesini arz ve talep etmiştir
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının davalıya mali haklar için 275 bin TL ödediğini İddia ettiğini ancak sözleşmede 16 bin TL ödendiğinin yazdığını, içerisinde miktar yazmayan muvafakatname ve mali hakların devri sözleşmelerini karşı tarafa güvenerek imzaladığını, TRTnin senaryo bedeli olarak filmin toplam bütçesinin en az yüzde 4’ünü belirlediğini ancak çekilecek olan filmin bütçesi henüz belli değilken senaryo bedelinin kötü niyetle doldurulduğunu, 16 bin ve 275 bin TL olmak üzere 2 bedel olduğunu,Sarı Sanatlar ile TRT arasında yapılan sözleşmeye göre bütçenin yüzde 4’ü olan gerçek bedelin ise 47.263 TL olduğunu, davalının sahibi olduğu “…” isimli uzun metrajlı film senaryosunun mali haklarını Sarı Sanat Prodüksiyon tarafından devredildiğini, davacı olan Galibarda Fikir Sanat’ın hak sahibi olmadığı için cayma hakkına itiraz edemeyeceğini, başvuru arasından seçilen diğer 33 filmin neredeyse hepsinin çekildiğini, davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir,
İhbar Olunan TRT vekili beyan dilekçesinde, davalının bütün mali haklarını Galibarda Fikir Sanat Prodüksiyonun devrettiğini, davacının da bu hakları TV filmi olarak yapımını gerçekleştirecek olan Sarı Sanat Prodüksiyona devrettiğini, filmin yapım aşamasında olduğunu, “Cayma Hakkı”nın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 58, Maddesinin 1. Fıkrasında düzenlendiğini ve söz konusu cayma beyanının buna uygun olmadığını, aynı maddenin 2, Fıkrasında ise cayma hakkını kullanmak isteyen kişinin mehil vermesi gerektiği yazdığı halde vermeyerek hakkın kötüye kullandığını, aynı maddenin 4. fıkrasına göre TRTnin hak kaybına ve zarara uğrayabileceği, caymanın dava sonuçlanıncaya kadar kaldırılmasını, müvekkil TRT kurumunun davaya müdahil sıfatı ile katılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.
İstanbul 1. FSHHM’nin 12/12/2017 tarihli 2016/129 Esas 2017/267 Karar sayılı kararıyla; “davalının cayma ihtarında senaryosunu filme dönüştürülmesi için yeterli zaman geçtiğinden dolayı mühlet verilmeden cayma hakkını kullandığını belirttiğini, cayma hakkını sadece sözleşmeye konu mali haktan gereği gibi faydalanamama halinde söz konusu olabileceğini, taraflar arasındaki sözleşme ve muvafakatnamede, eser sahibi (davalının) bu hakkını süre sınırına tabi olmaksızın ve tam ruhsat ile devrettiğini, senaryonun filme dönüştürülmesi için gereken süreye bakılması gerektiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan eserin makul bir süre geçmesine rağmen yayına alınmamasından kaynaklanan esaslı bir ihlal halinin bulunmadığını, yasa koyucunun cayma hakkını kullanmak isteyen kişiye “münasip bir mehil vermeye mecbur” olduğunu düzenlediğini ancak mehil verilmediği gibi mehil verilmesini bertaraf edici bir imkansızlık, red ya da esaslı tehlike bulunmadığından bu şartın da oluşmadığını, cayma hakkının usulüne uygun kullanılmadığını” gerekçe göstererek davanın kabulüne, cayma bildiriminin geçersizliğinin tespitine, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 10/04/2017 tarihli tedbir kararının devamına karar vermiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; bilirkişilerin görevlerini kötüye kullandıklarını, davacı vekiliyle irtibata geçerek sadece davacı defterlerinde inceleme yaptıklarını, davacı vekilinden mail yoluyla senaryonun temin edildiğini, oysa mahkeme aracılığıyla temin edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda bir filmin yapılması için 10 aylık süreyi sektörel uygulamada kısa bulmuşlarsa da TRT’nin onay verdiği 33 projeden sadece müvekkilinin senaryosunun hazırlıklarına dahi başlanmadığını, ortada TRT gibi bir devlet kurumu bulunduğunu,
-Bilirkişilerin senaryo versiyonunu TRT’den istemesi gerektiğini, hangi versiyon üzerinde inceleme yapıldığının belli olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının ihtiyati tedbir kararının infazı için bir haftalık süreden sonra başvurmasına ve tedbir kararının kalkmasına rağmen kararla birlikte tedbirin devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; müvekkilinin devreden eser sahibinin haklarına zarar gelecek herhangi bir eylemde bulunmadığını, mahkemenin müvekkiliyle TRT tarafından imzalanan sözleşme ve ek süre talebinin onaylandığını incelediğini, gerekçeli karar ve bilirkişi raporuyla müvekkilinin filmin çekimlerine başlamak için sektöre uygun sürelerle hazırlık yaptığının tespit edildiğini, davalının cayma hakkını kullanması için hiçbir haklı sebebinin bulunmadığını, davalının cayma ihtarı göndermesi nedeniyle sürecin uzamasına neden olduğunu, müvekkilinin davalıya gerekli ödemeleri yaparak sözleşmelerini imzalayarak senaryoya uygun olarak çekim hazırlıklarına başladığını beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararının devamına hükümle birlikte karar verilmesi nedeniyle öncelikli olarak incelenmiş, Dairemizin 09/10/2018 tarihli 2018/2185 Esas 2018/2077 Karar sayılı kararıyla; Dairemizce verilen 10/04/2018 tarihli tedbir kararının infaz edilip edilmediği, edilmişse ilgili icra dosyalarının numarasının taraf vekillerinden sorularak bu yönde beyanlarını sunmasının sağlanması, tedbir kararının infaz edildiğine ilişkin icra dosyası mevcut olması halinde, infaza ilişkin dosyanın icra müdürlüğünden celbi sağlanak dairemize gönderilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, davacı vekilinin 30/10/2018 tarihli dilekçesinde müvekkilinin bankadan aldığı teminat mektubunu mahkeme yazı işleri müdürüne sunduğunu, söz konusu karar ile ilgili icra dairesi nezdinde herhangi bir işlem yapılmadığını, teminat mektubu sunsa dahi ilk derece yargılaması sona erene dek müvekkilinin eserle ilgili herhangi bir tasarrufta da bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Davacı ve davalı arasında 17/04/2015 tarihli sözleşme imzalanarak, davalının senaryosunu yazdığı Davetsiz isimli uzun metrajlı filmin senaryosunun mali haklarının davacı şirkete devredildiği, davalı vekilinin Bakırköy .. Noterliğinin 16/02/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle cayma hakkını kullandığı, ihtarnamenin davacı şirkete 18/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, FSEK 58.madde gereğince caymaya itiraz davasının 01/03/2016 tarihinde 4 haftalık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İstanbul 1. FSHHM’nin 12/12/2017 tarihli 2016/129 Esas 2017/267 Karar sayılı kararıyla; “davanın kabulüne, cayma bildiriminin geçersizliğinin tespitine, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 10/04/2017 tarihli tedbir kararının devamına” karar verdiği, davalı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu, bilirkişilerin görevlerini kötüye kullandığını, davacı vekiliyle irtibata geçtiklerini, sadece davacı defterlerinde inceleme yaptıklarını, davacı vekilinden email yoluyla senaryonun temin edildiğini, bilirkişi raporunda bir filmin yapılması için 10 aylık süreyi sektörel uygulamada kısa bulmuşlarsa da, TRT’nin 33 projeden sadece müvekkilinin senaryosunun hazırlıklarına başlanmadığını beyanla, tedbir kararının da süresinde infaz edilmediği gerekçesiyle, mahkemenin esasa ve tedbire yönelik kararlarının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemenin 23/03/2017 tarihli ara kararıyla bilirkişilere tarafların ticari defterlerini inceleme yetkisi verdiği, bilirkişilerin davacı defterlerinde sözleşmeyle kararlaştırılan bedelin ödenip ödenmediği konusunda inceleme yaptıkları, bilirkişilerin mahkemeden aldıkları yetkiyle inceleme yapmaları nedeniyle, usulsüzlük bulunmadığı gibi davacıdan senaryonun temininde de usule aykırı yön bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunda; sözleşmenin 17/04/2015 tarihinde imzalandığı, projenin TRT yönetim kurulunda 23/06/2015 tarihinde onaylandığı, TRT ile yapılmış olan ve dosyaya sunulan tarihsiz sözleşmeye göre senaryonun film haline getirilmiş halinin 31/12/2015 tarihine kadar TRT’ye teslim edilmesi gerektiği, Aralık 2015 tarihinde davacının , 31/03/2016 tarihine kadar 3 aylık ek süre talep ettiği, cayma hakkının sözleşme tarihinden itibaren 10 ay geçtikten sonra kullanıldığı, sözleşmenin 6.2 maddesinde ” yayın zamanını belirleme yetkisinin tek başına yayımcı ya da yapımcı tarafından tayin edilecek 3.kişide olduğunun” kabul edildiğini, senaryonun 92 sayfadan oluşan 144 sahnesinin bulunduğu ve prodüksiyon için hazırlık çalışması gerektirdiğini, 10-8 aylık sürede uzun metrajlı bir filmin tüm hazırlıklarının yapılmasının çok zor olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu ile yapılan tespitlerden, cayma bildiriminde bulunan davalının, FSEK 58.maddede ön görülen eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının esaslı surette ihlal edildiğini ispatlayamadığı gibi FSEK 58/2 maddede cayma hakkını kullanan eser sahibin noter vasıtasıyla diğer tarafa “münasip bir mehil vermeye mecbur olduğu” düzenlenmesine rağmen mehil vermediği, maddede düzenlenen mehil verilmesi istisnalarının da somut olayda bulunmadığı kanaatiyle ilk derece mahkemesinin cayma bildiriminin geçersizliğinin tespiti kararının yerinde olduğuna, esasa yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin, tedbir talebinin reddi kararının, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, Dairemizce kaldırıldığı, verilen 10/04/2017 tarihli 2017/748 Esas 2017/1059 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararının davacı vekiline 25/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin HMK 393/1 maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre içerisinde teminatı yatırarak kararın infazını istemediği, 1 haftalık süre geçtikten sonra 18/05/2017 tarihinde teminatı yatırdığı, tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince kendiliğinden kalktığı anlaşılmakla, tedbirin devamı kararına yönelik davalı istinafının yerinde olduğu kanaatiyle mahkeme kararının tedbirle ilgili kısmının kaldırılmasına kararın diğer hükümlerinin muhafazasına karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/12/2017 tarih ve 2016/129 E., 2017/267 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın KABULÜNE,
CAYMA BİLDİRİMİNİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİNE,
44,40 TL ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile 15,20 TL eksik harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
Avukatlık ücret tarifesi uyarınca; 3.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 266 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.824,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf yargılaması yönünden:
İstinafa geliş aşamasında davalı … tarafından yatırılan 35,90 TL harcın talebi halinde karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 74,50 TL posta ve tebligat masrafından istinafın kabul ve red oranına göre 37,25 TL ve 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 122,95TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/01/2019