Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3701 E. 2021/1359 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3701 Esas
KARAR NO: 2021/1359 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2018
NUMARASI: 2017/676 E. – 2018/365 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafın son 5 yıl içinde dava konusu marka ile üretim, satış ve pazarlama ile ilgili Türkiye’de hiçbir faaliyette bulunmadığını, Türk Patent nezdinde davalı adına 8. ve 20. Sınıfta tescilli … sayılı “…” markasının “Traş bıçağı, makineli traş aletleri, oynar ve sabit başlı tıraş bıçağı kartuşları ve makineleri, elektrikli traş makineleri, ustura, makas, çakı, tırnak tuvaleti edevatı ve plastik kutular” emtiaları için tescilli olduğunu, davalının dava konusu tescilinin kapsadığı malların tümünün, müvekkilinin yıllardır faaliyette bulunduğu, ticari menfaatinin bulunduğu tıraş bıçağı sektörü ile ilgili olduğunu, müvekkilinin hukuki menfaatinin yanı sıra sicili gereksiz yere meşgul eden tescillerin iptalinde kamu yararının da bulunduğunu belirterek, dava konusu … sayılı “…” ibareli marka tescilinin 8. ve 20. Sınıfta kapsadığı tüm mallar için iptaline ve markalar sicilinden terkinine karar verilmesini talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yabancılık teminatı yatırması gerektiğini,davalının kurum nezdinde … sayılı “…” ibareli markayı 08. ve 20. Sınıflarda 21.12.1998 tarihinde tescil ettirdiğini ve tescil tarihinden itibaren de üretmeye ve satmaya devam ettiğini, bu durumun …com adresli web sitesinde de görüldüğünü, davacının ileri sürdüğü … markası altında son 5 yılda içinde Türkiye’de hiçbir faaliyette bulunulmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ayrıca 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Kabul Tarihinin 22/12/2016 olup, 10 Ocak 2017 tarihinde Resmî Gazetede (Sayı: 29944) yayınlandığını ve yasanın 192. Maddesinin1/a düzenlemesine göre, 26 ncı maddesi yayımı tarihinden itibaren yedi yıl sonra yürürlüğe gireceğini davanın hukuki dayanağının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/10/2018 tarihli 2017/676 E. – 2018/365 K. sayılı kararıyla; “Davanın kabulüne, -Davalı adına TPMK nezdinde tescilli … Sayı ile 08 ve 20.sınıflarda tescilli … markasının kullanılmadığı yapılan yargılama sonucunda anlaşıldığından 6769 Sayılı SMK hükümleri dikkate alınarak markanın iptaline, karar kesinleştiğinde sicilden terkini için TPMK’ya müzekkere yazılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin markasını 21/12/1998 tescil tarihinden itibaren imal ve satmaya devam ettiğini, bu durumun müvekkilinin….com adresli web sitesinde açıkça görüldüğünü, müvekkilinin 5 yıldır Türkiye’de faaliyette bulunmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, 30/06/2017 tarihli 250,00 TL+ KDV tutarında 1.000 adet … marka traş bıçağı satışı yapıldığını tespit ettiğini, bilirkişinin dava tarihinden sonraki tarihli olduğu gerekçesiyle 4 adet faturayı dikkate almadığını, markanın tescil kapsamındaki mallar yönünden kullanıldığının açıkça ortada olduğunu, davacının davasını 6769 Sayılı SMK 9. Maddesine dayandırmışsa da, kanunun 192. Maddesinde, Kanun’un 26. Maddesinin yayım tarihinden itibaren yedi yıl sonra yürürlüğe gireceğinin düzenlendiğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davalı adına 202833 sayılı “…” ibareli markanın 8 ve 20.sınıflarda “Traş bıçağı, makineli traş aletleri, oynar ve sabit başlı tıraş bıçağı kartuşları ve makineleri, elektrikli traş makineleri, ustura, makas, çakı, tırnak tuvaleti edevatı ve plastik kutular” emtialarında ticaret markası olarak, 28.10.1990 tarihinde sicile kayıt edildiği, 21.12.2008 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği, markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan 15.8.2018 tarihli raporda; davalı tarafa ait ticari defter ve belgeler üzerinde yaptığı incelemede; davalının 07/12/2017 tarihli dilekçesi ekinde sunulan 30.06.2017 tarih … nolu … A.Ş. Adına düzenlenmiş fatura sunulduğu, fatura içeriğinden toplam 250,- TL. + KDV tutarında 1.000 adet dava konusu “… marka Tıraş Bıçağı” satışı yapıldığı, davalı tarafça … A.Ş. Adına düzenlenmiş 31/03/2018 tarihli, 30/04/2018 tarihli, 08/05/2018 tarihli ve 15/05/2018 tarihli 4 adet fatura daha sunulmuşsa da, fatura tarihlerinin dava tarihinden sonraki tarihli olması nedeniyle dikkate alınmadığını , dava tarihi olan 05.10.2017 tarihinden geriye 5 yıl içerisinde 30.06.2017 tarihinde toplam 250,- TL. + KDV tutarında 1.000 adet dava konusu “… marka Tıraş Bıçağı” satışı yapıldığı, söz konusu satışın ciddi kullanım olarak değerlendirilemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Markanın kullanılmamasından kaynaklanan iptal davasında, mahkeme davanın kabulüne, davalı şirketin markayı tescil sınıflarında kullandığını ispatlayamadığından iptal ve sicilden terkinine karar vermiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, davanın dayanağı 6769 Sayılı SMK 9. Maddesinin yedi yıl sonra yürürlüğe gireceğini, davanın hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürmüştür. 6769 Sayılı SMK’nın 9.maddesine göre “Tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması ile markanın sadece ihracat amacı ile mal veya ambalajlarında kullanılması markayı kullanma olarak kabul edilir. Markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Kanun’un yürürlük başlıklı 192/1-a maddesinde Kanun’un 26. Maddesinin yürürlük tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmişse de, yürürlüğü ertelenen maddenin, 9. Maddede sayılan hallerin gerçekleşmesi nedeniyle Kurum tarafından markanın iptali kararı verilebileceğine ilişkin hüküm olduğu, 9. Maddenin Kanun’un resmi Gazetede yayınlanması ile yürürlüğe girdiği ve davanın yasal dayanağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde …com adresli web sitesinin incelenmediğini, incelenmiş olsaydı kullanıldığının görüleceğini, bilirkişiye ibraz edilen faturanın ve dava tarihinden sonraki tarihli olduğu gerekçesiyle incelenmeyen faturaların markanın kullanıldığını ispat ettiğini ileri sürmüştür. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın 8 ve 20.sınıflarda, pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, tescil edildiği emtiaların menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanmadığının açıkça anlaşıldığı, dava tarihinden sonraki faturaların dikkate alınmamasının yerinde olduğu, davadan önceye ait olan 250 TL+KDV bedelli faturanın kullanımı ispat yönünden yeterli olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 14,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.