Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3686 E. 2018/2769 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3686 Esas
KARAR NO : 2018/2769 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/08/2018
NUMARASI : 2018/700 E.,
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-İhtiyati Tedbir isteyen vekili dilekçesinde gemi sicilinde … olarak kayıtlı olan geminin müvekkilince, kiracı sıfatıyla …. Ltd. Şirketine, kiralayan olarak müvekkilince kiralandığını, diğer davalıların ise finansal kiralama sözleşmesine müteselsil kefil olarak imza attıklarını, finansal kiracı tarafından işletilen geminin 01/10/2010 tarihinde Romanya’nın Köstence limanında hurda çelik yüklü iken battığını ve tam ziyaa uğradığını, geminin batmasından sonra yük sahibi şirket tarafından yük bedelinin tazmininin yine Romanya sular idaresi tarafından da gemi batığının çıkartılması için dilekçede miktarları yazılan bedellerin müvekkilinden talep edildiğini, finansal kiralamaya konu malın mülkiyetinin kanun gereğince kiralayana ait olduğunu, malın sözleşme süresi içerisinde hasar ve ziyandan sorumluluğun ise kiracıya ait olduğunu, yine finansal kiralama kanunu kapsamında malın kiracı tarafından sigorta ettirilmesi gerektiğini, malın kullanılması sırasında hasar ve zarardan doğan bütün sorumluluğun tamamen kiracıya ait olduğunu, herhangi bir şekilde kiralayanın zarardan sorumlu tutulması halinde kiracı ve kefillere rücu edileceğini, yük sahibi tarafından müvekkili hakkında açılan tazminat davasının Londra’da tahkimde görüldüğünü ve husumet nedeniyle red edildiğini, bu dava nedeniyle müvekkilinin avukatlık ücreti ödeyerek masraf yaptığını, daha sonra geminin mali mesuliyet sigortacısı tarafından hem müvekkiline hemde Mehtap denizciliğe karşı tazminat davası açıldığını, Londra mahkemesindeki davanın derdest olduğunu, bu güne deyin bu davada müvekkilinin bir çok yargılama gideri yaptığını ve avukatlık ücreti ödediğini, Romanya’da batık çıkarma davası ile ilgili olarak yargılamanın devam ettiğini, yine müvekkili tarafından yargılama gideri yapılarak avukatlık ücreti ödendiğini, geminin batması nedeniyle kiracının sorumlu olduğunu, derdest davaların kiracıya bildirildiğini, kiracı ve kefillerin müvekkiline karşı sorumluluklarını ifa etmediklerini, müvekkilinin kendisi hakkında açılan dava ve talepler nedeniyle bu güne kadar 221.725,00 EURO, 4.869,39 USD ve 710.105,10 TL. Harcama yaptığını, davalı … Denizciliğin tekne ve makine sigortasından 2.577,568,49 USD tazminat talep ettiğini,bu amaçla sigorta şirketi hakkında İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyası ile ilamsız takip başlattığını, sigorta şirketi tarafından itiraza uğradığını,bunun üzerine İstanbul 17.ATM’de görülen itirazın iptali davasının … Denizcilik lehine karara bağlandığını, dava devam ederken … denizciliğin dava neticesinde alınacak paranın müvekkiline ödeneceğini belirtilerek müvekkilini oyaladığını, sigorta şirketi tarafından icra dosyasına yatırılan paraların …Denizcilik tarafından derhal çekildiğinin öğrenildiğini, icra dosyasını halen yatırılacak bakiye tazminat alacağının bulunduğunu belirterek müvekkili tarafından yapılan yargılama giderleri ve ödenen avukatlık ücretleri nedeniyle İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasındaki Mehtap Denizciliğin alacağı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/08/2018 tarihli 2018/700 Esas sayılı kararıyla; ihtiyati tedbir HMK. 389.maddesine göre ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, davacı tarafın itirazın iptali davasında verilen karar uyarınca icra dosyasına yatırılacak para üzerine ihtiyati tedbir talep ettiği, davanın vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu, nihai karar ile elde edilecek sonucun tedbir ile sağlanamayacağı, konunun yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, ayrıca HMK. 389.1- son cümlesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde belirtmemesine rağmen talebin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi halinde dahi; ihtiyati haciz İ.İ.K. 257.ve devam maddelerinde düzenlenmekle, ihtiyati haciz koşullarının da oluşmadığını, İstanbul 17.ATM’de görülen ve … Denizcilik lehine sonuçlandığı belirtilen itirazın iptali kararının, yaklaşık ispat koşullarının oluşmaması, mal kaçırma iddiasının ispatlanamamış olması karşısında davacının talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi halinde de reddi gerekeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini açıkladığı görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; dava dosyasına dava dilekçesiyle birlikte ihtiyati tedbir koşulları oluştuğunu gösterir ve yaklaşık ispata yarar belgeler sunduklarını, alacak dayanağı belgelerin sunulduğu gibi borçtan, aleyhine tedbir istenen davalıların sorumlu olduğunu gösterir finansal kiralama sözleşmelerini de sunduklarını, davalı borçluların mal kaçırma hazırlığında olduğunu gösterir ihtarname ve yazışmaları da dosyaya sunduklarını, davalıların adres bildirmeksizin adreslerini terk ettiklerini, icra müdürlüğüne ödenen parayı derhal çekip müvekkiline ödeme yapılmadığını, davacının davalılar nedeniyle zarara uğradıklarını, taleplerinin açılan davalar için ödenen avukatlık ücretleri, dava takip giderleri, noter masrafları, tercüme giderleri, savunma yapmak üzere çıkılan yurt dışı seyahat ve konaklama giderleri ve muhtelif giderlerden oluştuğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davacı şirketin taraf oldukları ilgili her dava dosyasına taraflarınca finansal kira bedelinin kendilerine tamamen ödendiği (hali hazırda üzerine tedbir talep ettikleri) sigorta bedeli de dahil olmak üzere, batan gemiden doğmuş ve doğacak başkaca alacak tahsil ve talep haklarının olmadığını, defalarca sundukları dilekçelerle ikrar ettiklerini, davacının icra dosyasında borçlu şirketten yapılan tahsilatı kaçırılan para olarak yansıtarak mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, kanun gereği davacı taleplerinin “derhal korunmasında zorunluluk” bulunmadığı gibi yaklaşık ispat koşullarının sağlanamadığını, davacının dava ikame etmeden önce İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/536 D.İŞ 2018/523 Karar sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz talep ettiğini, talebin reddedildiğini, istinaf aşamasında da yerel mahkeme kararının onanarak sonuçlandığını, kendilerine yurt içinde ve yurt dışında görülmekte olan davalarla ilgili husumet yöneltilmediğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde ihtiyati tedbir talebine konu alacağın; karşı taraf …. İle yapılan 01/10/2010 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanan ve işletilen geminin hurda çelik yükü ile batması nedeniyle yük sahibi tarafından açılan dava ve Romanya’da açılan batık çıkarma davasıyla ilgili, ödenen avukatlık ücretleri, dava takip giderleri, noter masrafları, tercüme giderleri, savunma yapmak üzere çıkılan yurt dışı seyahat ve konaklama giderleri ve muhtelif giderlerden oluştuğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 389.maddede “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”,
HMK 390/3 maddesinde ise “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği” düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin , İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı olup Mehtap Denizcilik’in sigorta şirketinden tahsil edeceği alacağın ödenmemesine yönelik olduğu, uyuşmazlık konusu davacı tarafın alacağının yargılamayı gerektirdiği, davalıların bu ödemelerin yapılmasında sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 28/12/2018