Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3660 E. 2021/1362 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3660 Esas
KARAR NO: 2021/1362 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2017/338 E. – 2018/210 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
ASIL DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı adına tescilli olan … nolu “…” ibareli Endüstriyel Tasarım tescil belgesine konu ürünün, bilgilenmiş kullanıcı gözü ile bakıldığında asıl tasarım sahibi olan müvekkilinin “…” tasarımlı ürünlerine ayırt edilemeyecek derecede benzediği ve ticari amaçla piyasaya sunulduğunu, davalı tarafça müvekkiline ait tasarımların haksız ve kötü niyetle tescile konu edilerek piyasaya sunulduğundan bu tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının emzik tasarımının yeni olmadığını karşı dava açıldığını ve davacının endüstriyel tasarımının hükümsüzlüğünün talep edildiğini beyan etmişlerdir.
KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı vekili dava dilekçesinde; davacı-karşı davalı adına tescilli … ve … sayılı çoklu endüstriyel tasarım belgelerinin tamamının yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davacı-karşı davalı vekili cevap dilekçesinde; karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 08.05.2018 tarihli 2017/338 E. – 2018/210 K. sayılı kararıyla; “… tarafların başvuru tarihinden çok önce dünyanın bir çok yerinde üretim ve satışta olduğu harcı alem tasarımların korumadan faydalanamayacağı, ASIL DAVADA davalı adına tescilli …. nolu … ibareli tasarımın koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı, keza karşı davada; davalı adına tescilli … … ve … tescil nolu …mzik ibareli tasarımların koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı ” gerekçesiyle; “Asıl davanın kabulüne, ASIL DAVADA davalı adına tescilli … nolu bebekler için emzik ibareli tasarımın koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı sabit olduğundan hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde TPE Endüstriyel Tasarım Daire Başkanlığına hükmün gönderilmesine, -Karşı davanın kabulüne, KARŞI DAVADA; davalı adına tescilli … … ve … tescil nolu … ibareli tasarımların koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı sabit olduğundan HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, karar kesinleştiğinde TPE Endüstriyel Tasarım Daire Başkanlığına hükmün gönderilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı-karşı davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, davaya konu tasarımların üretimine 2008 yılında başladığını, müvekkili tarafından tasarlanan ve dünyada ilk olma özelliği taşıyan “… tasarımının” yıllarca tanıtım ve dizayn çalışmaları yapıldıktan sonra belirli bir tanınmışlığa ulaştığını ve piyasa değeri elde etmesinin ardından 2011 yılında tescil edildiğini, birçok fuar, dergi ve TV kanalında tanıtıldığını, – mahkemenin tasarımları görmezden gelip olayı salt altından yapılmış emzik olarak algıladığını oysa müvekkilinin yeni doğmuş çocuklara hediye edilmek üzere yeni bir tasarım yaparak tescil ettirdiğini, ham madde olarak emziği kullanarak yeni bir tasarım yaptığını, bilirkişi incelemesinde buna ilişkin inceleme yapılmadığını, bilirkişi incelemesinde çocukların yüzyıllardır kullandığı bebek emziğinin incelendiğini, müvekkili adına tescilli tasarımların kullanım amacının ve kullanılan materyallerin özelliklerinin dikkate alınmadığını,- bilirkişinin genel görünüm üzerinden değerlendirme yaptığını, müvekkilinin tasarım ürünlerinin altın kaplama ve süslemeler ile nazar boncuklarının yarattığı yeniliklere değinilmediğini, tutamaçlarda sallanan nazar boncuklarıyla … emziğin sıradan bir emzik ile karıştırılamayacağının, … ile sıradan bir sarı emziğin bilgilenmiş kullanıcı tarafından karıştırılmasının mümkün olmadığının göz ardı edildiğini, -tasarımın ayırt ediciliğinin değerlendirilmesinde tasarımcının seçenek özgürlüğünün de dikkate alınması gerektiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; birleşen davada verilen karar usulüne uygun olmakla birlikte dosyada mübrez hiçbir raporda müvekkili adına tescilli … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığına dair bir tespit bulunmadığından, asıl davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, asıl dava yönünden kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; 29/12/2012 başvuru numaralı … sayılı çoklu tasarım belgesi ile … tasarımlarının ve 31/12/2014 başvuru numaralı … sayılı çoklu tasarım belgesi ile … tasarımlarının davacı şirket adına tescil edildiği görülmüştür. TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; 27/10/2014 başvuru numaralı … sayılı çoklu tasarım belgesi ile … tasarımlarının davalı adına tescil edildiği görülmüştür.Mahkemece tasarım uzmanı üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 14/03/2017 tarihli kök raporda; internet üzerinde yaptıkları araştırmada, … firması tarafından emzik tanıtım videosunun youtube kanalına 14/09/2010 tarihinde yüklendiğini,dünyada dava konusu tasarımların benzerlerinin çok önceden üretildiğini , aynı şekilde … 04/06/2010 , … 15/12/2010, … … haberinin 29/08/2011 tarihinde, … tasarımı emziklerinin 2009 yılından beri yayınlandığını, tasarımların yeni olmadığı , tarafların başvuru tarihinden çok önce dünyanın bir çok yerinde üretim ve satışta olduğu harcı alem tasarımların korumadan faydalanamayacağı, sonuç olarak Asıl dava açısından; … adına kayıtlı … ve … no.lu tescile ait tasarımlar ile … marka … no.lu tasarımların birbirleri ile benzer olmadığı, karşı dava açısından; … adına kayıtlı … ve … tasarımların tescil tarihinden çok önce de yurtdışında üretildiği, bu nedenle tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığı, tasarımların yenilik ve ayırt ediciliği açısından yapılan araştırma farklı eski tarihli, aynı derecede benzer tasarımların, yabancı markalar tarafından üretildiği, her iki tarafa ait dava konusu edilen tasarımların harcı alem tasarımlar olduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıltıklarını beyan etmişlerdir. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi heyet ek raporunda; kök rapordaki internet sitelerinde yayınlanan videolar ve haberlere yer verildiği, internette yer alan emzik tasarımlarının … tasarımı ile benzediği, internet web arşiv görüntüleri ve 1 Şubat 2009 tarihli internet kataloglarından tespit edilen … marka emziklerin 2009 yılından itibaren bugüne kadar farklı internet satış kataloglarında bulunduğu ve 2014 tarihinde tescil edilmiş … marka emzikler ile bire bir aynı olduğunu beyanla asıl dava ve karşı davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt ediciliği açısından yapılan araştırma farklı eski tarihli, aynı derecede benzer tasarımların, yabancı markalar tarafından üretildiği, her iki tarafa ait dava konusu edilen tasarımların harcı alem tasarımlar olduğu, sonuç ve kanaatine ulaştıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Asıl davada davalı-karşı davacı adına tescilli … sayılı … çoklu tasarım belgesinin, karşı davada davacı-karşı davalı adına tescilli … sayılı … çoklu tasarım belgesi ile … sayılı … çoklu tasarım belgesinin hükümsüzlüğü talep edilmiş, mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne, davacı ve karşı davacı adına tescilli tasarımların yenilik ve ayırt ediciliğinin bulunmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, mahkemenin müvekkilinin tasarımlarını sıradan emzik tasarımları ile karşılaştırdığını, müvekkilinin tasarımlarının altından yapıldığını ve yeni doğmuş çocuklara hediye edilmek üzere yeni bir tasarım olduğunu dikkate almadığını, bilirkişi raporunda altın kaplama ve süslemeler ile nazar boncuklarının yarattığı yeniliklere değinilmediğini ileri sürmüştür. Davanın 28/03/2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, uyuşmazlığa mülga 554 Sayılı KHK hükümleri uygulanmıştır. 554 sayılı KHK 5.maddede “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı”, KHK 6.maddede “bir tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği”, KHK 7.maddede “bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olmasının bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamında” olduğu düzenlenmiştir. Tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığının değerlendirmesinde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tasarım uzmanı bilirkişiler tarafından resen araştırma yapıldığı, … adına TPE’de … numaralı tasarım ile davacı-karşı davalı adına tescilli tasarımların aynılık derecesinde benzer olduğu, 16 Aralık 2010 tarihli Vivalamamma İtalyan haberindeki elmas taşlı emziğin birebir aynı olduğu, davacı-karşı davalıya ait emzik tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olmadığı beyan edilmiştir. Davalı-karşı davacı tarafça 20/09/2016 tarihli dilekçe ekinde sunulan görsellerde de benzer şekilde altın kısmı süslemeli ve kulpunda boncuk olan emzik tasarımlarının 2010 yılında youtube da video olarak görsellerinin kamuya sunulduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki davacı-karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, müvekkilinin davaya konu tasarımların üretimine 2008 yılında başladığını, belli bir tanınmışlık ve piyasa değeri elde ettikten sonra tescil ettirdiğini beyan ederek, kendisi tarafından da tescilden ve başvurudan önceki 12 aylık hoşgörü süresinden önce tasarımların kamuya sunulduğunu kabul etmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tüm delillerden davacı-karşı davalı tasarımlarının, başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğu yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece karşı davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı asıl davaya yönelik istinaf başvurusunda, kök ve ek raporda müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığına dair bir tespit bulunmadığını ileri sürmüşse de; bilirkişi kök ve ek raporunda, davalı-karşı davacı tasarımı ile 2009 yılından itibaren internet satış kataloglarında yer verilen … marka emzikler, … marka emzikler, 2011 tarihli …com internet sitesindeki emzik tasarımı ile benzer olduğu, davalı-karşı davacıya ait emzik tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece asıl davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı-karşı davalı yandan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı-karşı davacı yandan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı-karşı davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 23,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 11,50 TL’sinin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, b)Davalı-karşı davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 34,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 17,25 TL’sinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.