Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3618 E. 2021/1357 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3618 Esas
KARAR NO: 2021/1357 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2017
NUMARASI: 2015/228 E. – 2017/78 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (FSE. Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kullanarak meşhur hale getirdiği “…” markasını, 30/12/2011 günü … başvuru numarası ile 35 ve 43 sınıflarda “…” ibaresi ile marka olarak tescil ettirdiğini, davalının adına tescilli markasının ismini ve logosunun birebir aynısını ürünlerinin üzerinde, tabelalarında, reklamlarında ve basılı olarak broşürlerinde kullandığını tespit ettiğini, İstanbul 1.FSHHM 2015/43Diş sayılı dosyasında tecavüzün varlığının bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/64733 S.Soruşturma nolu dosyasıyla şikayette bulunduklarından iddianame düzenlendiğini ve İstanbul 3. FSHCM 2015/383 Esas sayılı dosyası ile ceza davasının açıldığını beyanla, davalı hakkında marka hakkının tecavüzünün önlenmesi adına gerekli önlemlerin alınmasına, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararı fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00TL maddi ve 5.000,00TL manevi tazminatın davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline, kararın Türkiye genelinde yayın yapan bir gazetede ilanını talep etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili 12/12/2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 50.000,00 İsim ücreti ve 45.000.00 TL 18 aylık Royality ücreti olmak üzere toplamda 95.000,00 TL’ya yükselttiklerini, alacak kalemlerine-maddi ve manevi tazminat-29/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davacının logosunu kullanmadığını, müvekkili …’ a ait TPE nezdinde kayıtlı … tescilli “…” markasının lisanslı kullanıcısı olduğunu, davacının logosu ile kendi logosunun farklı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul(Kapatılan) 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 25.05.2017 tarihli 2015/228 E. – 2017/78 K. sayılı kararıyla; “Davacının TPE nezdinde tescilli … sayılı “…” markasının sahibi olduğu, davalının ise TPE nezdinde tescilli … sayılı ile kayıtlı “…” şekil markasının lisanlı kullanıcısı olduğu, ancak davalının kullanımının lisans hakkına sahip olduğu … sayılı “…” şekil markasının kapsamını aştığı, davalının kullanmış olduğu logonun benzeri şeklinde … markasını kullandığı ve davacının 2011 118784 sayılı markasının benzer bir şekil oluşturduğu ve bu şekilde davalı lisans sahibi olduğu, markayı aşan kullanımı ile davalının markasını tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali olacak şekilde kullanımı sebebiyle davacı ile davalı arasında işletimsel bir bağ oluşturacak şekilde algı olduğu anlaşıldığı, davalının davacının markasına tecavüz ettiği, davalının haksız kullanımı sebebiyle davacı 556 sayılı KHK nin 66/2c maddesine göre lisans bedeli talep ettiğinden muhasip bilirkişi tarafından örnek lisans sözleşmeleri ışığında hesaplama yapıldığından 50.000TL + 29/07/2015 tarihinden itibaren aylık 2.500TL+KDV olarak hesaplandığı, dava tarihine kadar aylık 2500TL ve %18 KDV hesaplandığında 8.250 TL ye denk geldiği, 50.000TL de lisans bedeli olduğu bu şekilde 58.250TL davacının maddi tazminata hak kazandığı” gerekçesiyle; “Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; -Davalının, davacının 2011/118784 tescilli markasına kendi markalarının kullanımı aşar şekilde tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, 58.250,00.TL’nin avans faizi ile birlikte işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -Davalının, davacının marka hakkına tecavüz etmesi ve benzer kullanımından dolayı marka değerinin düşmesinden doyalı oluşan 5.000,00.TL manevi tazminatın kabulüyle dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle trajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının kullandığı … sayılı şekil markanın tescilli olduğunu, müvekkilinin kullandığı marka ve logoda “…” isminin belirgin olarak kullanıldığını, davacının “…” ismi için TPE’ye yaptığı başvurunun müvekkilinin markası nedeniyle reddedildiğini bildiklerini, davacının 2011 yılında tescil ettirdiği “…” ibareli logosundan farklı logo kullandığını ve … ibaresini değil müvekkilinin … markasını haksız olarak ön plana çıkararak kullandığını, müvekkilinin kullandığı logoda da “…” markasının kullanıldığını, tarafların logolarında yuvarlak şekil dışında benzerlik bulunmadığını ve birçok markanın logosunda yuvarlak şekil ve kırmızı beyaz renklerin kullanıldığını, hiç kimsenin kendi hukuka aykırı eyleminden hukuka aykırı sonuç çıkarmasını ümit edemeyeceğini, -müvekkilinin dosyaya sunduğu … tescil numaralı … markasının logosuna bakıldığında müvekkilinin … markasının logosu ile birebir aynı olduğunun görüleceğini, … markasının da …’in sahibi …’a ait olduğunu, -davacının markasının “…” şeklinde olduğunu, müvekkilinin lisans aldığı markanın ise “…” şeklinde olduğunu, müvekkilinin “…” markasındaki şekli kullanmasına marka hukuku yönünden engel bulunmaması gerektiğini, mahkemenin müvekkilini haksız yere tazminata mahkum ettiğini, -davacının “…” logosu ile müvekkilinin kullandığı “…” logolarının fevkalade benzerlik bulunmadığını, -mahkemenin davacı tarafın sunduğu ve her zaman oluşturulabilecek örnek lisans sözleşmesine dayanarak 50.000 TL lisans bedeli tespit etmesinin hatalı olduğunu, TPE’den lisans sözleşmelerinin tescilli olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin de lisans sözleşmesi verdiğini, onların lisans bedelinin 30.000 TL olarak verildiğini beyanla mahkeme kararının bozulmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/43 Diş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundan, dosya tarafları ile bu davanın taraflarının aynı olduğu, raporda “davalı firmanın kendisine ait belgesindeki logoyu ve sembolleri kullanmadığını, aksine davacı firmaya ait logoyu anımsatan bir şekilde tabelada, ambalaj ürünlerinde ve menüde kullandığını, logolar birebir aynı olmasa da kafa karıştırıcı olup haksız rekabetin oluştuğunu, bilinçli tüketici açısından yanıltıcı olduğunu” beyan etmiştir. İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2015/383 Esas sayılı dosya evraklarından; dosyanın tarafları ile bu davanın taraflarının aynı olduğu, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükümlerine Muhalefet suçundan açıldığı, 26/03/2015 tarihinde ,İstanbul CBS Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosunun 2015/18134 sayılı ve 05/02/2015 tarihinde yapılan arama ve el koyma işleminde, … yazılı sipariş poşeti, üzerinde … yazılı menü ve üzerinde … yazılı sipariş poşetinin bulunduğunun tespit edilerek tutanak düzenlendiği anlaşılmıştır. TPMK dan celp edilen kayıttan 35 ve 43. Sınıfta, 30/12/2011 başvuru tarihli … tescil nolu … markasının … adına 07/10/2013 tarihinde sicile kaydedildiği anlaşılmıştır. TPK dan celp edilen kayıttan 37 ve 43. Sınıfta, 10/11/2006 başvuru tarihli … tescil nolu … markasının, … adına 22/11/2007 tarihinde sicile kaydedildiği 14 Kasım 2013 tarihli noterlik belgesi ile … Ltd. Şti.’ne lisans verildiği görülmüştür. Mahkemece alınan 17.11.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “Davalının logo kullanımının lisans hakkına sahip olduğu 2006/53941 sayılı markasının kapsamına girmediği, davalının kullandığı logosunun davacının … sayılı markasına benzer olup karıştırılma ihtimali yarattığı ve davalının kullanımından dolayı tüketicilerin davacı ile davalı arasında işletmesel bir bağlantı kurması ihtimalinin bulunduğu; davacının 556 sayılı KHK md.66/II-c kapsamında yoksun kalınan kazanç olarak talep edebileceği maddî tazminatın, sunulan örnek lisans sözleşmeleri ışığında, 50.000 TL + 29.07.2015 tespit tarihinden itibaren aylık 2500TL + KDV olmak üzere hesaplanabileceği” beyan edilmiştir. Davacı tarafça Beşiktaş … Noterliğinin 30 Mart 2016 tarih ve … yevmiye numaralı Kuveyt uyruklu dava dışı kişi ile yapılan ve markanın Kuveyt, BAE, Katar, Suudi Arabistan Krallığı, Bahreyn Krallığı ve Amman Sultanlığında kullanılmasına izin veren ticari marka ve isim hakkı sözleşmesini ibraz ettiği, sözleşmenin 10 yıllık yapıldığı 20.000 ABD doları ödeneceği ve her şube için 500 ABD doları ödeneceği ayrıca temin edilecek mal bedellerine ilişkin de hüküm bulunduğu, dava dışı … ile yapılan 01/01/2016 tarihli 10 yıl süreli Franchaise sözleşmesinde ilik girişte 50.000 TL isim hakkı ile her ay 2.500 TL+KDV royalty bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığı, Yusuf Karadaş isimli kişi ile aynı tarihli aynı koşullarda sözleşme imzalandığı görülmüştür.
G E R E K Ç E: Markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi talepli davada, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili müvekkilinin kullandığı logo ile davacının tescilli markası arasında benzerlik bulunmadığını, lisans ile kullandığı markada “…” ibaresinin ön planda olduğunu, bu ibarenin …’in sahibi …’a ait … sayılı “…” markasının logosu ile beraber kullanılmasına marka hukuku açısından engel bulunmadığını ileri sürmüştür. Davalı tarafın 14 Kasım 2013 tarihli lisans sözleşmesi ile kullanım hakkını aldığı, … ibareli şekil markasının tescil edildiği şekilde kullanılmadığı sabittir. Markaların ayırt edici karakterinin değiştirilmeden kullanımı serbest ise de, bu kullanımın markanın asli unsuru korunarak ve ticari dürüstlük kurallarına uygun olarak yapılması gerekmektedir. Davalının iki ayrı markanın birinin sözcük unsurunu, diğerinin şekil unsurunu alarak yeni bir marka gibi kullanması ve kullanımın davacının aynı sınıfta tescilli ve koruma altına olan davacının … sayılı marka ve logosuna benzetilmesi ticari dürüstlük kuralları ile bağdaşmaz. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve tespit dosyasındaki görsellerden davalının kullanımının davacı tescilli markası ile benzer olduğu, davalı adına tescilli olan ve lisans ile kullanılan markaların tescil kapsamından farklılaştığı kanaatine varılarak, markaya tecavüzün tespiti ile önlenmesine karar verilmesi yerindedir. Davalı vekilinin maddi tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin, bilirkişi raporundaki hesaplamayı dikkate alarak, 556 Sayılı KHK 66/II-c maddesinde düzenlenen, markanın lisans sözleşmesi ile kullanılması halinde ödenecek lisans bedeli seçeneğine göre 29/07/2015 tarihinden 20/11/2015 tarihine kadarki dönem için 50.000 TL isim hakkı bedeli ve aylık 2.500 TL royalty bedeli üzerinden toplam 58.250 TL tazminat hesaplayarak hükmettiği anlaşılıyorsa da, davacı tarafça emsal olarak sunulan sözleşmelerin 10 yıllık olduğu ve davacı markasının isim hakkının 10 yıl süreyle kullandırılması karşılığında 50.000 TL isim hakkı bedeli ile aylık 2.500 TL royalty bedeli kararlaştırıldığı dikkate alınmadan 58.250 TL’ya hükmedilmesi yerinde olmamıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin markasının 30.000 TL lisans bedeli ile devredildiğine yönelik beyanını ise yargılama sırasında delillendirmediği gibi, her markanın lisans değeri farklı olduğundan dikkate alınmamıştır. Davacı markasının yurt dışına da lisans verdiği ve diğer lisans sözleşmeleri, aylık royalty bedeli, mahkemenin dikkate aldığı ihlal süreside dikkate alınarak, TBK 50. Madde gereğince 10.000 TL isim hakkı bedeli ile dava tarihine kadar 8.250 TL royalty bedeli olmak üzere toplam 18.250 TL lisans bedelinin somut olayda hakkaniyete uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, tarafların kazanılmış haklarının korunarak hükmün diğer kısımlarının aynen tekrarına, 18.250 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 23/05/2017 tarihli 2015/228 E. – 2017/78 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; A)-Davalının, davacının 2011/118784 tescilli markasına kendi markalarının kullanımı aşar şekilde tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine, 18.250,00.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B)-Davalının, davacının marka hakkına tecavüz etmesi ve benzer kullanımından dolayı marka değerinin düşmesinden dolayı oluşan 5.000,00.TL manevi tazminatın kabulüyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, C)-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle trajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 3-İlk derece yargılaması yönünden; A)-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesap olunan markaya tecavüz yönünden 59,30 TL, maddi tazminat yönünden 1.246,66 TL ve manevi tazminat davası yönünden 341,55 TL olmak üzere toplam 1.647,51 TL karar harcından, peşin yatırılan 102,47.TL ile 1.605,30 TL ıslah harcının mahsubu ile fazla alınan 60,26 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep üzerine davacıya ödenmesine, B)-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesap olunan 5.900 TL ile manevi tazminat yönünden hesap olunan 2.860,00.TL olmak üzere toplam 8.760 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, C)-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.900.TL ücreti vekaletin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Ç)-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.634,57.TL yargılama giderinden, kabul ve reddedilen miktarlar göz önüne alınarak hesap olunan 2.864,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, D)-Davalı tarafından yapılan toplam 8,25.TL yargılama (posta) giderinden, kabul ve reddedilen miktarlar göz önüne alınarak hesap olunan 3,44.TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.