Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3603 E. 2021/1055 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3603 Esas
KARAR NO: 2021/1055
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2017
NUMARASI : 2014/118 E. – 2017/141 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit Ve Senet İptali
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin bodrum katta bulunan dükkanını 1.1.2010 tarihli kira sözleşmesi ile kiralayarak depo alarak kullanmaya başladığını, davalının resen müvekkilinin oğlu … adına abonelik kaydı yapılmışsa da, müvekkili tarafından hatanın düzeltilerek 28.3.2012 tarihinde abonelik tesis edildiğini, 20.6.2012 tarihinde sayacın ilk kez okunarak 1.8.2012 tarihi itibariyle 8.266.48 TL borç tahakkuk ettirilip suyun kesildiğini, depo alarak kullanılan işyerinde tek bir musluk olduğundan aboneliğin tesis edildiği 28.3.2012 tarihinden 20.06.2012 tarihine kadar geçen yaklaşık 3 aylık sürede iddia edildiği gibi su kullanılmış olmasının kabul edilemeyeceğini, davalıya itiraz edildiğini, borca itiraz edildiği halde faaliyetin devamı için ve suyun açılması amacıyla davalı ile görüşüldüğünü, suyun açılması için borcu ödenmesi gerektiğini, borcun da taksitlendirilebileceğinin bildirildiğini, davacının da taksitlendirerek ödemeyi kabul ettiğini, davalı kurumda görevli şahıs tarafından 17.2.2014 tarihinden başlayan 13.3.2015 tarihinde biten 705 TL bedelli 14 adet senet düzenlendiğini, senedin ilk taksidinin banka şubesine ödendiğini, ilk senedin aslını aldığında imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, senet fotokopileri incelendiğinde bankaya ibraz edilen senedin imzaladığı senet olmadığını tespit ettiğini, davalının müvekkili tarafından imzalanan senetleri zayi edip yeni ve sahte senetler tanzim ettiğinin anlaşıldığını iddia ederek, dava konusu keşidecisi müvekkili olan her biri 705 TL değerinde ve toplam 9.165.00 TL bedelli 13 adet senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; yeni ve sahte senedin tanzim edildiği bildirilerek müvekkilinin zan altında bırakıldığını, iddiaların mesnetsiz olduğunu, borçlunun bilgili olmaksızın ve İSKİ’nin elektronik sistemine işlenmeksizin senet düzenlenmesinin mümkün olmadığını, bu tür karışıklıkları ve iddiaları bertaraf etmek için elektronik sisteme işlenmeyen herhang ibir alacak için yeniden senet düzenlenmesine imkan vermediğini, davacının borcunun ödeme kolaylığı bakımından taksit yapılarak senede bağlandığını, farklı bir bedel talep edilmediğini, senet asıllarının … Çarşı şubesine gönderildiğinden bu bankadan celbinin gerektiğini iddia edilen senetlerin ise müvekkilinin Feriköy hizmet binasında bulunan Hukuk Müşavirliği senet takip biriminden celp edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacının davaya konu ettiği 13 adet senedin kendi el ürünü olmadığı, davacının abonelikten kaynaklı borca karşılık olarak davalı tarafa 14 adet senet verdiği ve senet bedellerinin aynı olduğu hususunu kabul ettiği, ancak kendisinden ödenmesi istenen senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ATK ihtisas dairesi raporuyla da sabit olduğu, kambiyo senedinin temel borç ilişkisine bağlı olmaksızın borç doğurucu özelliğinin bulunduğu” gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile, 02/01/2014 tanzim tarihli, 18/03/2014 – 17/04/2014 -20/05/2014- 16/06/2014- 16/07/2014- 15/08/2014- 15/09/2014- 14/10/2014- 13/11/2014- 15/12/2014 12/01/2015- 11/02/2015 ve 13/03/2015 vade tarihli her biri 705,00 TL tutarlı borçlusu … alacaklısı İski Genel Müdürlüğü olan 13 adet bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK hükümleri uyarınca kıymetli evrak niteliğinde olan bonodaki davacı tarafın eli ürünü olmadığı tespit edilin imzadan dolayı her ne kadar borçlu olmadığına hükmedilmişse de; dava konusu yönünden bononun senetten mücerretliğini kabul etmenen mümkün olmadığını, davacının borcun varlığını kabul ettiğini, hatta ilk iki senet borcunu ödediğini, mahkemece senetlerdeki imzaların davacı eli ürünü olmadığının belirlinmesinin dava konusu borcun olmadığı sonucunu oluşturmayacağını, senetteki imza davacının eli ürünü olmasa da borcun davacının borcu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, menfi tespit ve senetlerin iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; dosyada mevcut kira sözleşmesine göre davacının aboneliğe konu taşınmazda 01.01.2010 Tarihinden beri kiracı olduğu, 13.03.2012’de yapılan kontrolde sözleşmesiz sayaç tespit edilerek tutanak tanzim edildiği, davalı yanca davacının oğlu adına re’sen abonelik oluşturulduğu, 26.03.2012’de abonelik ismi düzeltilmesi yapıldığı, davacıya borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiği, davacının borcu kabul etmediği, ancak sonrasında taksitlendirmeyi kabul ederek 02.01.2014 tanzim tarihli 705’er TL’lik 14 adet senet tanzim edildiği, davacının dava tarihi itibarı ile ilk taksidi ödediği sabittir. ATK raporunda senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.Davacı, dava konusu senetler ile imzaladığı senetlerin farklı olduğunu ileri sürmüş ise de; aşamalardaki beyanlarında borcu taksitlendirmeyi kabul ederek 02.01.2014 tanzim tarihli 17.02.2014’ten 13.03.2015’e kadar vade tarihlerini içeren 705’er TL lik 14 adet senet imzaladığını beyan etmiştir. Bu durumda senetlerin dayanağı olan asıl borç, taksitlendirilmek sureti ile kabul edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılarak davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/118 Esas, 2017/141 Karar sayılı, 15.02.2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın REDDİNE,Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 156,55TL harçtan mahsubu ile bakiye 97,25TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,Davacı yanca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,Davalı yanca yapılan 4,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf nispi harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 36,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 122,20TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.