Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3602 Esas
KARAR NO : 2018/2650 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2018
NUMARASI : 2018/328 E.,
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil eden …A.Ş nin 12.10.2009 tarihinde kurulmuş olup, ticari faaliyetlerini gerek tüketiciler gerek sektör çapında yüksek bilinirliğe sahip www….com internet sitesi üzerinden sürdürmekte ve ticari faaliyetinin bir parçası olarak ürettiği veya 3.kişilerden temin ettiği ürünleri internet sitesi aracılığı ile satışa sunduğunu, davalının Google … aracılığı ile müvekkili şirketin “…” markasını anahtar sözcük şeklinde reklam vererek kullanıldığının İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 D.iş sayılı dosyasında diğer internet sitelerinin kullanımlarıyla birlikte tespit edilmiş olması ve davalının bu kullanım ile davacının ve markasının tanınmışlığından haksız bir şekilde fayda sağlıyor olması ve davacının itibarının zedeleniyor olması ile tüketicilerin de aldatılması nedenleriyle, vekil edenin, marka haklarına tecavüzün ve vekil eden aleyhine yaratılan haksız rekabetin tespitine, men ve ref’ ine, 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına ve öncelikle yukarıda bahsi geçen değişik iş dosyasındaki tespitler uyarınca vekil edene ait “…l” ibareli tüm markaların davalı tarafından Google… aracılığı ile anahtar sözcük olarak alınarak reklam verilmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 03.08.2018 tarihli ara kararı ile; teminat mukabilinde davalı adına tahsisli www…..com.tr alan adlı internet sitesinde “…” ibaresinin Google … reklam yöntemi ile anahtar sözcük olarak kullanılmasının tedbiren önlenmesine, bunun mümkün olmaması halinde www.r….com.tr internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
Davalı taraf …San ve Tic. A.Ş vekilinin tedbire itiraz dilekçesinde; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkili firmanın iddia edildiği gibi müvekkili firmaya ait www…..com.tr internet sitesinin kesinlikle Google …’te davacıya ait “…l” markasını anahtar sözcük şeklinde reklam vermediğini ve kullanmadığını, müvekkili firmanın kendisine ait www.r…com.tr internet sitesine erişimin engellenmiş olması nedeni ile maddi ve manevi olarak büyük zararlar gördüğünü ve işbu zararların her geçen sürece daha da arttığını, bu itibarla açıkça hatalı ve hukuka aykırı olan Mahkemenin 03.08.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının ivedilikle kaldırılmasını talep talep ettiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2018 tarihli kararı ile; ” davalı taraf aleyhine dosya kapsamına alınmış bir bilirkişi raporunun mevcut olmadığı, tedbirin dayanağı olan İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 Değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının taraf olmadığı, dosya kapsamında alınan tedbir kararının dayanağı olan söz konusu bilirkişi raporunun davalı aleyhine tedbir kararı vermeye yeterli açıklıkta olmadığı, Mahkemece konulan 03.08.2018 tarihli tedbir kararının kesin hükme matuf bir sonuç doğurarak davalının internet sitesinin kapatılmış olduğu, davalının davacıya ait tescilli markanın anahtar sözcük olarak kullanılmasından dolayı internet sitesinin tedbiren kapatılmasının da giderilemez zararlar doğuracağından, davalı itirazları yerinde görülmekle 03.08.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, www…..com.tr sitesi üzerinde erişim engelinin kaldırılarak, tedbirin kaldırıldığının Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne bildirilmesine” karar verdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ; tedbire itirazın süresinde yapılmadığını, tedbir ara kararının davalıya 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, tedbir kararına itiraz dilekçesinin en geç 05/09/2018 tarihinde ibraz edilmesi gerekirken,13/09/2018 tarihinde süresinden sonra ibraz edildiğini, kararın duruşma günü tayin edilmeksizin ve tarafları dinlemeksizin HMK 394/4 maddesine aykırı olarak verildiğini, hukuk bürosunun telefonla aranarak davalının tedbir kararına itiraz ettiği bildirilerek yarın karar verileceği söylenerek 15/09/2018 tarihinde hazır bulunmalarının istendiğini, yokluklarında savunma haklarının kısıtlanarak karar verildiğini, dosyaya ibraz edilen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile,davalının Google … Reklam sisteminde … markasını, sistemde anahtar sözcük olarak kullanmak suretiyle reklam verdiğinin ve markadan kaynaklanan haklarının ihlal edildiğinin tespit edildiğini, tedbirin kaldırılmasının haksız olduğunu, davalının itiraz etmediği bir sebebe dayanarak tedbir kararının kaldırıldığını beyanla ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılmasını, 03/08/2018 tarihli tedbirin esas hakkında karar verilinceye kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davacı vekilinin 26/09/2018 tarihinde dosyaya sunduğu dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat ettiğini, başvurunun usulden reddi gerektiğini, davacı vekilinin talebinin kabul edilerek teminatın iadesine karar verildiğini, davacı vekilinin gider avansının kalan kısmını ve teminatın iadesini talep etmekle esasen istinaf başvurusundan feragat ettiğini, davacının istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığını, kararı 26/09/2018 tarihinde dosyadan öğrendiğinin anlaşıldığını, 2 haftalık başvuru süresinden sonra 15/10/2018 tarihinde istinaf başvurusu yaptığını, tedbir kararına itirazın süresinde yapılmadığına yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığını, tedbir kararının 29/08/2018 tarihinde tebliğ edilmişse de tedbir kararının uygulandığının kendilerine bildirilmediğini,Erişim Sağlayıcılar Birliğinin yazısını 13/09/2018 tarihinde gördüklerini, davacı vekilinin tedbire itiraz dilekçesini UYAP’tan alıp okuduğunu, ilk derece mahkemesine duruşma yapılmamasından kaynaklanan itirazların dile getirilmediğini,markaya kesinlikle reklam vermediklerini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini telip etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda, davalının izinsiz ve hukuka aykırı olarak, www….com.tr alan adlı internet sitesinin Google … aracılığı ile davacının tescilli “…” markalarının anahtar sözcük şeklinde reklam verilmesi yoluyla kullanımının tespit edildiğini, bu sebeplerle www…..com.tr sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemenin 03/08/2018 tarihli kararı ile ihtiyati tedbirin kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin tedbire itirazı üzerine, mahkemenin 17/09/2018 tarihli kararı ile ” İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 Değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının taraf olmadığı, dosya kapsamında alınan tedbir kararının dayanağı olan söz konusu bilirkişi raporunun davalı aleyhine tedbir kararı vermeye yeterli açıklıkta olmadığı, Mahkemece konulan 03.08.2018 tarihli tedbir kararının kesin hükme matuf bir sonuç doğurarak davalının internet sitesinin kapatılmış olduğu, davalının davacıya ait tescilli markanın anahtar sözcük olarak kullanılmasından dolayı internet sitesinin tedbiren kapatılmasının da giderilemez zararlar doğuracağı” gerekçesiyle itirazın kabulüne ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verdiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, davalı vekilinin başvurunun süresinde yapılmadığına dair itiraz ettiği anlaşılmış, dosyanın incelenmesinde; istinaf başvurusuna konu 17/09/2018 tarihli mahkeme kararının davacı vekiline 01/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 15/10/2018 tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğu, başvurunun süresinde olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ,ihtiyati tedbire itirazın süresinde yapılmadığını beyan ettiği dosyanın incelenmesinde; 03/08/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının davalı şirkete 29/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz dilekçesinin 13/09/2018 tarihinde verildiği, ilk derece mahkemesinin itiraz üzerine duruşma yapmadan dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle 17/09/2018 tarihinde karar verdiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK 394/2 maddesi gereğince, ihtiyati tedbir kararına tebliğden itibaren bir hafta içerisinde itiraz edilebileceği düzenlenmekle, davalı vekilinin itirazının 1 haftalık süreden sonra yapıldığı, İlk derece mahkemesinin itirazın süresinden sonra yapılması nedeniyle reddine karar vermesi gerekirken, HMK 394/2 ve 394/4 maddelerine aykırı olarak, duruşma açmaksızın ve tarafları dinlemeden, dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle karar verdiği gözönüne alınarak , davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının süresinden sonra yapıldığından reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince istinaf isteminin KABULÜNE,
İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/328 E.sayılı dosyasından verilen 17/09/2018 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA,
HMK 394/2 maddesi gereğince davalı tarafça süresinde yapılmayan tedbire itirazın REDDİNE,
İstinaf aşamasında davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 120,50 TL posta, tebligat ve fotokopi masrafı olmak üzere toplam 218,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 07/12/2018