Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3601 E. 2018/2647 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3601 Esas
KARAR NO : 2018/2647 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2018
NUMARASI : 2018/402 E.,
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Meni İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde;davalının korsan kitap satmayıalışkanlık
haline getirdiğini, işyerinde yakalanan kitapların bandrolsüz ve korsan vasfında olduğunu, işyeri ve bulunduğu pasajın korsan kitap satmakla ünlü bir pasaj olduğunu ,özellikle Eylül, Ekim aylarında yayıncılık sektörüne darbe vurduğunu, kağıt fiyatlarının yükselmesinden sonra, batma noktasına gelen yayıncıların haklarını çiğneyerek ,vergi kaçırarak korsan kitap satan davalı işyerinin bir an evvel durdurulması gerektiğini, yakalan kitapların İl Emniyet Müdürlüğü Fikri ve Sınai Haklar soruşturma bürosu deposunda olduğunu, bu kitaplar üzerinde bir bilirkişi incelemesi yapılarak, davalının iş yerinin 1 ay süreyle geçici olarak kapatılmasına dair tedbir kararı talebinin yeniden değerlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından alınan 05/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda ;davaya konu kitapların biri (bandrollü), ikisi 48 sayfa ve altı, diğerlerinin tamamının bandrol yapıştırılmasına dair usul ve esaslar yönetmeliğinin ilgili maddesi gereğince, basım yılları, sayfa sayıları ve içerikleriyle bandrolden istisnai eserlerden olmadıkları, kitapların izinsiz çoğaltılıp, bandrolsüz satıldığı, bu nedenle yasal hak sahiplerinin eserlerine maddi ,manevi ve bağlantılı haklarına tecavüz edildiğini, yayın piyasasında , hak sahiplerinin izni olmaksızın basımı,yayımı,dağıtımı ve satışı yapılan, bandrolsüz piyasaya sürülüp , satılan kitaplara, deyim yerinde ise kaçak basım ve satım yapılan kitaplara, bilinçli tüketiciler ve yayıncılar tarafından ” korsan yayın ya da korsan kitap ” denildiğini, inceleme yapılan kitapların yabancı dil yardımcı ders kitapları olduğu ve okulların açılması nedeniyle talebin çok yüksek olduğu, ithal kitapların fiyatlarının yüksek olması nedeniyle korsan baskı ve satışların tahmin edilenden de çok yüksek noktalara ulaştığı beyan edilmiştir.
Mahkemece bilirkişiden tespiti yapılan kitapların Türkiye de hak sahiplerinin kimler olduğu ve davacı meslekbirliğine üye olup olmadıklarına dair ek rapor istenmiş olup, bilirkişi 10/10/2018 tarihli ek raporda ; … tarafından yazılan “…” adlı eserin … Yayınları olup, …Lmt. Şti’nce Yayıncılar Meslek Birliği ‘nin yetkili kılındığını, “…” adlı eserin Almanca “…” yayınevinin … Ltd.Şti … olup,Yayıncılar Meslek Birliği tarafından temsil edildiğini, … tarafından yazılan “…” adlı kitap … yayını olup … adına Yayıncılar Meslek Birliği tarafından temsil edildiğini, J…s tarafından yazılan “…” adlı eserin, …yayınları olup, Türkiye Temsilcininin İ..Ş İngilizce … Ve Tic. A.Ş.’nin Yayıncılar Meslek Birliği tarafından temsil edildiğini, “… EDİTİON adlı kitapın .. yayınları olup, temsile Yayıncılar Meslek Birliğinin yetkili kılındığını, … tarafından yayınlanan “…” adlı yardımcı ders kitabının Türkiye Temsilcisinin …. Tic.A.Ş adına Yayıncılar Meslek Birliği olduğunu, “…” adlı İngilizce “…r” isimli yardımcı ders kitabının … yayını olup, Türkiye Temscili Kardeş Kitap İthalat şirketinin Yayıncılar Meslek birliği tarafından temsil edildiğine dair ek raporunu tanzim ederek vermiştir.
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/10/2018 tarihli 2018/402 Esas sayılı kararı ile ;”her ne kadar bilirkişi raporunda davalının iş yerinde bulunan ve el koyulan kitapların bandrolsüz olduğu ve yayın hakkı sahiplerinin davacı tarafından temsil edildikleri tespit edilmişse de, iş yerinin kapatılması konusunda karar verilebilmesi için esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin doğma ihtimalinin bulunması gerektiği, davalının iş yerindeki bandrolsüz eserlere İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından el koyulmuş olmakla, davaya konu olan kitaplarla ilgili zarar doğması ihtimalinin önlenmiş olduğu, davalının iş yerinin kapatılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarının mevcut olmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; davalının adresinde geçen yıllara ilişkin arama tutanakları ve mahkeme kararlarının sunulduğunu, 15/09/2018 tarihinde 6.000 adet kitap yakalandığını, iş bu davada bilirkişilerin inceleme yapması esnasında, İstanbul İl Denetim Komisyonunun 30/09/2018 tarihinde aynı işyerinde arama yaparak üyelerine ait 6700 adet korsan kitap yakalandığını, davalının halen korsan kitap satışına devam ettiğini beyanla, kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf talebine cevap dilekçesinde; davacı tarafça kapatılması talep edilen ve dava dilekçesinde adresi verilen adres ile. Arama ve el koyma tutanaklarında belirtilen işyerleri adresinin farklı olduğunu, davacının iddialarının asılsız olduğunu, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını, iftira atıldığını, davalı tarafın savunması alınmadan davanın esasını halledecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini, bilirkişi raporu ekinde sunulan belgelerin tamamının fotokopi belge olduğunu, gerçek olup olmadığının tespiti gerektiğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı meslek birliğinin, davalının korsan kitap bastığından bahisle 5846 Sayılı FSEK 77. Madde gereğince 1 Ay süreyle işyerinin kapatılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/10/2018 tarihli 2018/402 Esas sayılı kararı ile ; “davalının iş yerindeki bandrolsüz eserlere İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından el koyulmuş olmakla, davaya konu olan kitaplarla ilgili zarar doğması ihtimalinin önlenmiş olduğu, davalının iş yerinin kapatılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarının mevcut olmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği görülmüştür.
FSEK’nun 77. Maddesinde; “esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin yahut
emrivakilerin önlenmesi için veya diğer her hangi bir sebepten dolayı zaruri ve bu hususta ileri sürülen iddialar kuvvetle muhtemel görülürse hukuk mahkemesi, bu kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalanların ya da meslek birliklerinin talebi üzerine, davanın açılmasından önce veya sonra diğer tarafa bir işin yapılmasını veya yapılmamasını, işin yapıldığı yerin kapatılmasını veya açılmasını emredebileceği gibi, bir eserin çoğaltılmış nüshalarının veya hasren onu imale yarayan kalıp ve buna benzer sair çoğaltma vasıtalarının ihtiyati tedbir yoluyla muhafaza altına alınmasına karar verebileceği ” düzenlenmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 15/09/2018 tarihli ve 30/09/2018 tarihli arama ve el
koyma tutanaklarından davalının adresinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının kararı ile arama yapılarak bir kısım kitaplara el konulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve ek rapor ile izinsiz fotokopi ile çoğaltıldığı tespit edilen kitaplardan, yedi grup kitabın davacı meslek birliğine yetki verdiğinin beyan edildiği anlaşılmış, davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında yetki belgelerinin gerçek olup olmadığının araştırılması gerektiğini beyan ettiği, davacı meslek birliğinin el konulan kitapların eser sahiplerinden usulünce yetki alıp almadığının yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesi’nin davalı adresinde arama neticesinde bir kısım kitaplara el konulduğu, FSEK 77. Madde de öngörülen esaslı bir zarar ve ani tehlike koşulunun gerçekleşmediğine ilişkin gerekçesinin de yerinde olduğu gözönüne alınarak, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğuna , davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 07/12/2018