Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3599 E. 2018/2653 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3599 Esas
KARAR NO : 2018/2653
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/268
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının google a… aracılığı ile müvekkilinin tescilli “…” markasını anahtar sözcük şeklinde reklam vererek kullandığını, durumun yaptırdıkları İstanbul 2.FSHHM’nun 2018/13 D.İş sayılı tespit dosyasında tespit edildiğini, davalının bu kullanımı ile müvekkilinin ve markasının tanınmışlığından haksız bir şekilde faydalandığını, müvekkilinin itibarının zedelendiğini, tüketicilerin aldatıldığını, tespit sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda davalının www…..com alan adlı internet sitesinin google …. aracılığıyla davacının tescilli trendyol markasını anahtar sözcük şeklinde kullanıldığının tespit edildiğini belirterek markaya tecavüzün durdurulmasına, haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, ayrıca maddi tazminat ile gazetede ilana karar verilmesini istemiş, yine davalının yetkilisi ve sorumlusu olduğu tespit edilen www….com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme üzerine 21/06/2018 gününde tespit dosyasındaki bilirkişi raporu gerekçe yapılarak “1- İhtiyati tedbir talebinin KABULÜNE,
2- 10.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu karar tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde ibraz edildiği takdirde;
www…..com alan adlı internet sitesinde “…” ibaresinin Google…reklam yöntemi ile anahtar sözcük olarak kullanılmasının tedbiren ÖNLENMESİNE,
Bunun mümkün olmaması halinde www…..com internet sitesine ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE
3- İhtiyat tedbir kararının uygulanması hususunda Erişim Sağlayıcılar Birliği’ ne müzekkere yazılmasına,
4-HMK 393 maddesi gereğince karar tarihinden itibaren bir hafta içinde bu kararın uygulanması talep edilmek zorunlu olduğu, aksi takdirde kararın kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
5-HMK 398 mad. gereğince ihtiyati tedbir kararın uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin, bir aydan altı aya kadar disiplin cezası ile cezalandırılacağının ihtarına” şeklinde karar verilmiş, davalı vekilince işbu ihtiyati tedbir kararına 04/09/2018 tarihinde itiraz edilmiştir. ( UYAP ortamında yapılan incelemede itirazın 04/09/2018 tarihinde yapıldığı görülmüştür.)
Davalı vekili tedbire itirazında; kararda bahsi geçen İstanbul 2.FSHHM’nin 2018/13 D.İş sayılı tespit dosyasında müvekkilinin taraf olmadığını, bu durumun dava dilekçesinde de belirtildiğini, dolayısıyla söz konusu tespit ve bilirkişi raporu müvekkiline tebliğ edilmeden Yargıtay uygulaması gereğince müvekkili aleyhine delil olarak dikkate alınamayacağını, müvekkilinin hiçbir şekilde trendyol markasını google … sisteminde anahtar kelime olarak kullanmadığını, kaldı ki tedbir kararının niteliğinin de hukuka aykırı olduğunu, şayet tedbir verilecekse söz konusu kelimenin google adword panelinde anahtar kelime olarak kullanmaması şeklinde tedbir verilmesi gerektiğini, erişimin engellenmesi kararının hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu, tedbir kararının müvekkilinin savunma hakkını kısıtlama suretiyle müvekkilinin yokluğunda ve müvekkilinin ticari anlamda mahruma sebebiyet verecek tarzda verildiğini, bilirkişinin google …reklamları konusunda uzman olmadığını, raporun teknik açıdan da hatalı olduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu bir kısım tedbir kararlarının trendyol ibaresinin google…sisteminde anahtar kelime olarak kullanılmaması şeklinde olduğu, yine HMK’ınn 389.maddesi gereğince tedbirin ancak uyuşmazlık konusunda verilebileceğini, müvekkiline ait internet sitesinin uyuşmazlık konusu olmadığını, ayrıca 10.000 TL teminatın da çok düşük olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda; 02/10/2018 tarihinde HMK’nun 402.maddesinde delil tespiti talebinde aleyhine delil tespiti istenilen kişinin ad, soyad ve adres bilgilerinin mevcut olmasının zorunlu olduğu, delil tespit dilekçesinin karşı tarafa tebliğinin gerektiğini, HMK’nun 403.maddesi gereğince acele hallerde karşı tarafa tebligat yapılmadan da tespit yapılabileceği, ancak daha sonra tespit dilekçesi, tespit kararı, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun diğer tarafa tebliğ edileceğinin düzenlendiği, bu yasal düzenlemelere aykırı olarak başka bir kişi hakkında talep edilen delil tespiti sonucunda alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak tedbir kararı verilmiş olduğundan, itirazın kabulü gerektiği gerekçeleriyle itirazın kabulüne, 21/06/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalının ihtiyati tedbir kararına süresinde itiraz etmediğini, tedbir kararının 28/08/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalının ise itiraz dilekçesini 05/09/2018 tarihinde, yani süresinden sonra verdiğini, davalının müvekkiline ait markayı google… sisteminde anahtar sözcük olarak kullanmak suretiyle reklam verdiğini, İstanbul 2.FSHHM’nin 2018/13 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile açıkça tespit edildiğini, buna rağmen tedbirin kaldırılmasının doğru olmadığını, konuyla ilgili raporun ilgili kısımlarının istinaf dilekçesinde aldıklarını, bilirkişi raporu ile tespit edilen maddi olgu karşısında davalının soyut beyanının hatalı olması gerektiğini, yapılan tespit işleminin HMK’ya uygun olduğunu, bilirkişinin mahkeme kararıyla seçilen ve bilişim uzmanı alanında uzman bir bilirkişi olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin iddialarının bilirkişi tarafından tespit edildiğini, HMK’nun 403.maddesi uyarınca acele hallerde karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabileceğini, buna göre sadece delil tespitinin taraf olmadığı gerekçesiyle davalı hakkındaki tedbir kararının kaldırılmasının doğru olmadığını, bölge adliye mahkemesinin 17/07/2017 tarihli kararının “davalı tarafın internet sayfa portalında davacıya ait …ve … ibarelerini kullanması davacının markasının ticari etki yaratacak biçimde markasal kullanım olup böyle bir kullanım yönünde tedbir kararı verilmesi mümkün olmakla …. ” denilmek suretiyle bu yöndeki kullanımların mevcut olması halinde tedbir kararı verilebileceğinin belirtildiğini, TTK, SMK ve HMK uyarınca tedbir koşullarının gerçekleştiğini, tedbir kararının yerinde olduğunu bildirmiştir.
Dava dilekçesine ekli İstanbul 2.FSHHM’nin 2018/13 D.İş sayılı tespit dosyasına sunulan 09/04/2018 tarihli bilgisayar mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; www……com adlı internet sitesinin tespit talep edenin ….. ibareli markalarına google … sistemi ile reklam verdiklerini ve … ibareli markalar ile arama yapıldığında, arama sonuçlarında bu internet sitelerinin yer aldığı, raporun 26.sayfasında da bu hususun belirtildiği görülmüş olup rapor başlığında aleyhine tespit istenenin www…. alan adlı internet sitesi olduğu, tespit talep edenin de işbu davanın davacısı ile aynı olduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde sunulan TPMK’nun internet sayfasından yapılan 24/04/2018 tarihli marka arama sonuç listesinde; davacının T/02568 sayılı “…” markasının bulunduğu, ayrıca içinde trendyol geçen birçok markaların bulunduğu görülmüştür.
İşbu davanın yargılaması devam ederken mahkemece alınan 31/10/2018 tarihli bilgisiyar programcısı bilirkişi tarafından verilen raporda; farklı gün ve zamanlarda google arama motoru kullanılarak yapılan aramalarda davalının internet sitesinin çıkmadığı, google üzerinde geçmişe dönük sorgulama yapılamadığının belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece daha sonradan davacının talebi üzerine 31/10/2018 tarihinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, ancak dairemiz önüne gelen istinaf talebinin yukarıda da belirtildiği üzere mahkemenin 02/10/2018 tarihli ihtiyati tedbire itirazın kabulüne dair karara yönelik olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, markaya tecavüzün durdurulması, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbire itirazın kabulü kararına yöneliktir. Gerek mahkeme kararının gerekçesi, gerekse yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.10/12/2018