Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3566 E. 2022/638 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3566 Esas
KARAR NO: 2022/638
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2018
NUMARASI: 2015/1107 2018/209
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, takip konusu çekin müvekkili şirketçe lehtar olan … A.Ş’ye gönderilmek üzere dava dışı kargo çalışanlarına teslim edildiğini, ancak kargo dağıtımı sırasında çalışanın kargo çantası ile birlikte çekin çalındığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, çek iptal davası açıldığını, yine icra hukuk mahkemesinde takibin iptali davası açtıklarını, müvekkilinin lehtara ödeme yaptığını, lehtarın cirosunun sahte olduğunu, lehtardan sonraki cirantalarla müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalının çeki elinde bulundurma sebebini ispatla mükellef olduğunu belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, şartlar oluştuğunda davaya istirdat davası olarak devam edilmesine ve davalının %40 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin çalınmış olmasının keşideci olan davacının ödeme borcuna engel olmadığını, davacının lehtara ödeme yapmasının davacıyı hukuki sorumluluktan kurtarmayacağı gibi bu durumun yetkili ve meşru hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının diğer cirantalarla arasında ilişki bulunmadığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu çekin keşidecisinin davacı olduğu, lehtarın ise dava dışı … A.Ş olduğu, davalının çeki lehtardan sonra gelen üçüncü cirantadan ciro yoluyla devraldığı, ciro silsilesinde görünürde bir kopukluk bulunmadığı, davacının her ne kadar lehtarın imzasının sahteliğine dayanmış ise de, imzaların istiklali ilkesi gereğince bu durumun davacı keşidecinin imzasının geçerliliğini etkilemeyeceği, keşidecinin ibraz gününde çek bedelini muhatap bankadan ibraz yükümlülüğünün bulunduğu, haricen dava dışı lehtara ödeme yapmasının kambiyo senedinden doğan borcundan davacıyı kurtarmayacağı gerekçeleriyle davanın reddine, ihtiyati tedbir kararı nedeniyle İİK’nun 72/4 maddesi gereğince %20 oranında tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; konuyla ilgili hırsızlık suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/102434 sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, bu soruşturmanın neticesinin beklenmesini istemişler ise de, mahkemenin bu talebi reddettiğini, davalının çekin çalınmasından sonra ibraz etmesi davacı ile cirantalar ve davalı arasında ticari ilişki olmaması davalının meşru hamil olmadığına karine olduğunu, mahkemenin icra hukuk mahkemeleri gibi sınırlı inceleme yaparak çeke bakıp davalı lehine karar verdiğini, ciro silsilesine göre davalının meşru hamil görünmekte ise de, kendilerinin bunun aksini ispat için genel mahkemede dava açtıklarını, lehtarın imzasının sahte olduğunu, hazırlık soruşturmasının bekletici mesele yapılsaydı haklılıklarının ispat edilecek olduğunu, yine benzer bir çekin müvekkili aleyhine takibe konulduğunu, bu çek yönünden açtıkları davanın da İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1157 esas sayılı dosyasında görüldüğünü, o dosyada alınan raporun çek cirantaları ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığını gösterdiğini, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini bildirmiştir. Davalının davacı ve diğer çek borçluları aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında çeke dayalı olarak toplam 36.556,72 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip dayanağı çekin 22/10/2015 tarihli, keşidecisinin davacı, lehtar ve cirantaların sırasıyla dava dışı … A.Ş, … Ltd. Şti, … Ltd. Şti, … Ltd.Şti, hamilin ise davalı olduğu, çekin ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı gereğince işlem yapılmadığının şerh verildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul 24.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/715 esas sayılı dosyasında borca itiraz davası açıldığı, yargılama sonunda borca, imzaya ve işlemiş faize ilişkin itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Konuyla ilgili olarak İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2015/102434 soruşturma nolu evrakı ile hazırlık soruşturmasının bulunduğu, mahkemeye dosyanın 14/06/2016 tarihli yazı ekinde UYAP üzerinden gönderildiği görülmüştür. Dava dosyasının istinaf incelemesi için dairemizde beklediği sırada davacı vekilinin 25/01/2019 tarihli UYAP’tan gönderdiği dilekçe ile çekin istirdadı için İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açtıkları ve verilen kararın haklılıklarını ortaya koyduğunu belirterek dilekçe ekinde bahsi geçen mahkemenin kararını sunduğu, kararın incelenmesinde ise; İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/132 esas – 2018/1117 Karar sayılı karar olduğu, davacının … A.Ş, davalıların ise huzurdaki davanın davalısı ile dava dışı … olduğu, davanın çek istirdadı davası olduğu, yargılama sonunda davacının haklı görülerek davanın kabulüne, dava konusu çekin davalıdan istirdadına, dava konusu olmayan diğer çekin de dava dışı …’den istirdadına 25/10/2018 tarihinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf dava konusu çekin lehtara gönderilmek üzere verildiği kargo dağıtımı sırasında çalındığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dosya istinaf incelemesi için Dairemizde beklediği sırada davacı vekilinin çekin istirdadı için İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada haklılıklarının ortaya konulduğunu belirtmiş ve bahse konu karardan bir örnek sunmuştur. Davacı vekilince sunulan İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/132 E – 2018/1117 K sayılı kararın incelenmesinde davacının …A.Ş, davalıların ise … ile işbu davanın davalısı olan … Ltd. Şti olduğu, dava sonunda işbu huzurdaki menfi tespit davasına konu 22/10/2015 tarihli 3809562 numaralı çekin de davalıdan istirdadına karar verildiği görülmüştür. Dairemizce söz konusu kararın kesinleşip kesinleşmediği hususunda mahkemesinden bilgi sorulmuş ve dosyanın istinaf incelemesi için İstanbul BAM 43.H.D ne gönderildiği görülmekle ayrıca bu durum adı geçen istinaf dairesinden sorulmuş gelen cevabi yazı içeriğinden istinaf incelemesi sonunda 09/12/2021 tarihli 2020/529 E – 2021/1511 K sayılı ilamla davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı …vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, takip nedeniyle …ne ödenen 44.821,31-TL nin bu davalıdan istirdadı ile davacıya ödenmesine karar verildiği kararın davalı …vekili tarafından temyiz edildiği ve temyiz işlemlerinin devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Öte yandan davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği hazırlık soruşturması ile ilgili olarak İstanbul C.Başsavcılığına yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı içeriğinden hazırlık soruşturması sonunda yetkisizlik kararı verilerek Bakırköy C.Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde çekin lehtarı tarafından açılan çek istirdadı davasının sonucunun beklenmesi ile ayrıca gerektiğinde Bakırköy C.Başsavcılığına gönderildiği anlaşılan hırsızlık soruşturması evrakının incelenerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2018 tarih, 2015/1107 E -2018/209 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılması için yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 196,20-TL (98,10+98,10) istinaf yoluna başvurma harcı ile 82-TL posta masrafı olmak üzere toplam 278,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.13/04/2022