Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3559 E. 2021/1268 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3559 Esas
KARAR NO: 2021/1268
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2014/1321 2018/640
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamil sıfatıyla elinde bulunan toplam tutarı 387.399,83 TL olan 42 adet çeki ödeme aracı olarak ciro edip müvekkilinin ticari ilişkide bulunduğu dava dışı … A.Ş’ye teslim edilmek üzere yurtiçi kargo şirketine verdiğini, ancak kargo şirketinde meydana gelen hırsızlık sonucu çeklerin 15/01/2014 tarihinde çalındığının anlaşıldığını, konuyla ilgili olarak çek iptali davası açtıklarını, yine tevdi mahalli tayini kararı aldıklarını, bu arada çeklerin … firmasının kaşe ve imzası taklit edilerek tedavüle sunulduğunu, bu çeklerden dava konusu olan çekin de faktoring şirketi tarafından takibe konulduğunu, davalı … şirketinin çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunu, faktoring mevzuatına uygun davranmadığını, TTK’nun 792.maddesi uyarınca geri vermekle yükümlü olduğu çeki tahsil ettiğini belirterek müvekkilinden haksız yere tahsil edilen 39.487,10 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, dava konusu çeklerin müvekkiline faktoring sözleşmesine istinaden ve ciro yoluyla geçtiğini, müvekkilinin meşru hamil olup çeki takibe koyma yetkisinin bulunduğunu, davacının imzaya itirazı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacının çekteki … firmasının imza ve kaşesinin sahte olduğunu ileri sürdüğü, imzaların istiklali ilkesi gereğince sadece imza sahibi tarafından sahteliğin ileri sürülebileceği, davacının kendi imzasını inkar etmediğinden hamile karşı sorumluğunun devam ettiği, davalının faktoring şirketi olması nedeniyle faktoring mevzuatı bakımından yapılan değerlendirme bakımından ise çekin 6361 Sayılı Kanunun 9/2 ve yönetmeliğin 8.maddesi hükmüne uygun olarak davalıya devredildiği, ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, davalı … şirketinin çeki kötüniyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğunun tespit edilemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; davalının faktoring şirketi olup 04/02/2015 tarihli RG’de yayınlanan yönetmeliğin 5.maddesi gereğince davalının müşterisi hakkında istihbarat çalışması yapması gerektiğini, önelikle faturadaki bilgilerin kontrolünü yapması, müşterinin mali durumunun değerlendirilmesi, işlem geçmişlerinin dikkate alınması ve konuyla ilgili veri tabanlarında yararlanması yolunda gitmesi gerektiğini, davalı … şirketinin bu hususlara dikkat etseydi çekin çalıntı olduğunu kolaylıkla anlayabilecek olduğunu, kaldı ki davalının TTK’nun 792.maddesine de aykırı davrandığını, çalınan çekleri iktisapta ağır kusurlu olduğunu, bu durumun da istihbarat yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığını, 6361 Sayılı Kanunun 9/2 maddesi uyarınca bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilmeyen alacakların devir alınamayacağını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, yerel mahkemenin faktoring şirketinin kusurlu olup olmadığına dair bilirkişi raporu alınması talebini kabul etmeden eksik inceleme ile hüküm kurduğunu bildirmiştir. İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının davacı ve diğer çek borçluları aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip dayanağının 16.020,00 TL bedelli çek olduğu, takip sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı görülmüştür.Davacı tarafından dava konusu yapılan çek bilgilerinin 20/02/2014 tarihli 12.000 TL bedelli, keşidecisinin … Ltd.Şti, cirantaların ise davacı, … A.Ş, … Ltd.Şti, …, ….. Ltd.Şti, … Ltd.Şti, hamilin ise davalı olduğu, çekin 20/02/2014’te ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı nedeniyle bir işlem yapılamadığından iade edildiği şeklinde şerh bulunduğu, diğer çekin ise 25/02/2014 keşide tarihli 16.020,00 TL bedelli, keşidecisinin … cirantaların ise … Ltd.Şti, davacı, …. A.Ş, … Ltd.Şti, …. Ltd.Şti, …… Ltd.Şti, hamilin ise davalı olduğu, çekin 20/02/2014’te ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı nedeniyle bir işlem yapılamadığından iade edildiği şeklinde şerh bulunduğu anlaşılmıştır.Dava dosyası içerisinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının bulunmadığı anlaşılmıştır.Yargılama sırasında alınan ve 29/03/2018 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin incelendiği, davacının müşterisine ciro ettiği dava konusu iki adet çekin kargodan zayi olması neticesinde ciro edilen firmanın cirosundan sonra 3 adet daha cironun bulunduğu ve dördüncü … firması tarafından faktoring işlemine konu edildiği, davacının bildirdiği 15/01/2016 kargodan kaybolma tarihinden sonra 12.000 TL’lik çekin 16/01/2016’da, 16.020,00 TL bedelli çekin de 17/01/2016 tarihinde faktoring işlemine konu edildiği, faktoring şirketinin bile bile davacının zararına ağır ihmal ile hareket ettiğine dair davacının bildirdiği durumu bilebilecek tespite yarar delil görülemediği, takdirin mahkemeye ait olduğu, faktoring şirketinin müşterisi … firmasına önceki cirantaya tanzim edilen fatura mukabili işlem yapıldığı ve çek üzerinde faktoringden önceki müşterisi ve müşterinin müşteri öncesi davacı ciranta ile arada 3 ciro daha mevcut olduğu, davacının çeklerle ilgili ödeme yaptığı, alacağı temlik aldığı, bu nedenle istirdat talep ettiği, takdirin mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, ticari ilişkide bulunduğu dava dışı …. A.Ş’ye teslim edilmek üzere verilen çeklerin kargo şirketinde çalındığını, bu çeklerden iki tanesinin müvekkili aleyhine takibe konulduğunu ve davalı tarafından tahsil edildiğini iddia ederek tahsil edilen bedelin istirdadını istemiştir. Davacı taraf davasında TTK’nun 792.maddesine ve davalının faktoring şirketi olması nedeniyle çeki iktisabında ağır kusurlu olması hususlarına dayanmıştır. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. TTK’nun 792.maddesi uyarınca açılan istirdat davalarında davacının hamili olduğu çekin rızası dışında elinden çıktığını ve davalının çeki iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda dava konusu çeklerde davacının cirosu bulunmakla birlikte davacı taraf bu çeklerin rıza dışı elinden çıktığı hususunu usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Kaldı ki davacı taraf çeklerdeki ciro imzasını da inkar etmemektedir. Ayrıca davacı taraf, çeklerin dava dışı …. A.Ş’ye verilmek üzere kargoya teslim edildiğini iddia etmiş olup adı geçen şirketin de çeklerde ciranta olduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı tarafça adı geçen şirketin kaşe ve imzalarının sahteliği ileri sürülmüş ise de, imzaların istiklali prensibi gereğince davacı taraf bu hususa dayanamayacaktır. Öte yandan davalının faktoring şirketi olması nedeniyle yapılan değerlendirmede ise yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere çekleri davalı … şirketine cirolayan … firmasının kendinden önceki cirantaya fatura düzenlediği ve dava konusu çeklerin tevdi bordrosuyla davalı … şirketine devredildiği ve ciro silsilesinde de bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.17/06/2021