Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3536 E. 2021/1053 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3536 Esas
KARAR NO: 2021/1053
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2015/733 E. – 2018/669 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket tarafından, Davalıya borcu karşılığında 2 adet 6.300-USD değerli kambiyo senedi verildiğini, borç karşılığında ödemeler yapıldığını, yapılan ödemelerin borç tutarından daha fazla olduğunu, borçtan daha fazla yapılmış olan ödemenin hesaplanarak geri ödenmesini, davalı tarafından yapılan kötü niyetli, haksız haciz ve uygulamalar nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; İstirdat davasının şartlarının oluşmadığını, Davacı tarafın, davalı tarafa bir plastik enjeksiyon makinesi satmak istediğini, makine bedelinin davacıya gönderildiğini, ancak davacının makineyi teslim etmediği gibi parayı da iade etmediğini, daha sonra yaptığı ödemeler neticesinde davacı tarafın halen borç bakiyesi bulunduğunu, Davacı tarafın elden ödeme yaptığı iddiasının doğru olmadığını, Davacı tarafın haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteminin haksız ve hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… ek rapor ile davacının fazla ödediği tutar 13.041,62.-TL olarak hesaplandığı ve dava dilekçesindeki davacı talebi göz önüne alındığı, haksız ihtiyati hacizde fazla ödemeden dolayı davacının manevi tazminat talebinin şartlar oluşmadığı gerekçesi ile manevi tazminatın reddine, 9.000,00 TL maddi tazminatın 09/07/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi incelemelerinin eksik, özensiz ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı miktar 13.041,62TL olarak hesaplanmış ise de daha fazla olduğunu, Raporda “bono alacağı, faiz, harç ve masraflar=39.104,54TL” olarak belirlenen miktarın neye göre nasıl ve hangi oranlarda olduğunun açıklanmadığını, borç miktarı, faiz oranı, vekalet ücreti ve masrafların ayrı ayrı denetime elverişli kalemler şeklinde gösterilmesi gerekirken toplu hesaplamaya gidildiğini, Müvekkilinin icra emri tebliğ edilmeden ihtiyati haciz aşamasında borcu ödeyip kapattığını, sadece ihtiyati haciz ve masraflarının dosya hesabına eklenebileceğini, kesinleşen takip olmadan ihtiyati haciz aşamasında davalı icradan feragat ettiğinden bu hesaba icra vekalet ücreti, harcı ilave edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını ve kabul etmediklerini, rapora itiraz edildiğini ancak mahkemenin yeni rapor almayarak ek rapor alınmasına karar verdiğini ve talebin reddedildiğini, müvekkili tarafından fazla ödenen miktarın 18.381,75Tl olduğunu raporda ise 13.041,62Tlh hesaplandığını, Manevi tazminat talebinin reddini yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının haksız fiili haksız aldığı fazla ödeme kabul edilmişken manevi tazminatın reddinin çelişki oluşturduğunu, müvekkilinin kredi durumu ve ticari itibarının zedelendiğini, manevi tazminat koşullarının oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf isteminde özetle: Davanın istirdat davası olarak açıldığını, gerekçede de bu husus belirtilmişken kararda maddi tazminata hükmedilmesinin HMK 26 md aykırı olduğunu, İstirdat davasının şartları oluşmadığını, borçlu tarafından yapılan ödemelerin ödeme emri tebliğinden önce ve icra dosyasına değil alacaklı vekili olarak kendilerine haciz tarihinden sonra yapıldığını, davacının ihtiyati haciz miktarını dosyaya yatırıp takibi durdurma, ödeme emrinin tebliğinden sonra itiraz etme, tedbir alma imkanı varken bu haklarını kullanmayıp dosya borcunu itirazi kayıtsız olarak alacaklıya ödediğini, İİK 72 md uygulanamayacağını, Yargıtay 19.HD 2013/7480 E. 2013/11923 K. 26.06.2013 T, Yargıtay 11. HD 1996/299 E. 1996/689 K. 05.02.1996 T ilamlarının bu yönde olduğunu, Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna göre davacının müvekkiline (ödediğini iddia ettiği 3.500 USD düşüldükten sonra)3.899,00 USD daha borcu bulunmakta olduğunu, borcun mevcut kur üzerinden değerinin 22.887,13 TL(1 USD = 5,87 TL) olduğunu, müvekkili sebepsiz zenginleşmediğinden davanın reddi gerektiğini, davacının kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine zenginleştiğini, Davacının, müvekkiline 38.500 USD değerinde … marka bir adet plastik enjeksiyon makinesini satmak istediğini müvekkilinin satım bedeli olan 38.500 USD’yi davacı şirket hesabına gönderdiğini ancak ne makineyi ne de parayı iade ettiğini belirterek mahkemenin maddi tazminata hükmetmesinin hatalı olduğunu belirtmiş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, fazla ödendiği iddia olunan paranın iadesi ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; takibin dayanağı iki adet farklı vadeli 6300’er USD bedelli bono olup bilirkişi raporunda ve ek raporda faiz, vekalet ücreti, harç ve masraflara ilişkin hesaplamanın neye dayalı olduğu, hangi oranların, Tarifenin ve tarihlerin esas alındığı açıkça belirtilmediğinden rapor istinaf denetimine elverişli değildir. Bu durumda yabancı para borcuna ilişkin başlatılan takip yönünden yapılan ödemelerin tarihleri ve bonoların vadeleri dikkate alınarak fazla ödenmiş paranın olup olmadığı,Yargıtay 12. HD’nin 2015/3963 K. 2015/6110 T. 17.3.2015 ilamı ve yine Yargıtay 12.HD E. 2010/12694 K. 2010/25531 T. 2.11.2010 ilamında belirtildiği üzere ödeme veya icra emri tebliğinden önce yatırılan paradan tahsil harcı alınmayacağı dikkate alınarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerekirken yetersiz rapora göre ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin istinaf istemine gelince; davalı yanca bonoya dayalı takip başlatılarak haciz işlemi uygulandığı, davacının kendi iddiasına göre bonoya konu borcun kısmen haciz işleminden sonra ödendiği dikkate alındığında manevi tazminat koşulları oluşmamış olmakla bu yöndeki istemin reddi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-a-6 md gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı ve davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2-İlk derece mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde aidiyetine göre taraflara iadesine, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 53,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 174,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, – Davalı yanca yatırılan 98,10TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.