Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3517 E. 2021/1269 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3517 Esas
KARAR NO: 2021/1269
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI: 2016/13 2018/183
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin kendi tasarladığı çakmaklar ile sektörde faaliyet gösterdiğini, bu tasarımlardan bir tanesinin de … tescil numaralı çoklu tasarımın … sıra numaralı ürünü olduğunu, ancak davalının müvekkilinin bu ürününün aynısını/benzerini haksız bir şekilde … tescil numarasıyla kendi adına tescil ettirdiğini, davalının bu tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığını belirterek davalıya ait ETTB’nin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, taraf tasarımları arasında görsel ve yapısal bakımından tamamen birbirinden farklı bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise; davacının dayanmış olduğu tasarım ile http://www…com alan adlı internet sitesinde yayınlanan ve 1918 yılından günümüze kadar üretilen çakmak tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar aynı ve benzer olduğunu, dolayısıyla davacının tasarımının yenilik vasfı bulunmadığını, harcıalem olduğunu bildirerek davacıya ait tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davalının endüstriyel tasarımının 1.1 sırasında yer alan çakmak tasarımının yenilik unsuru taşımadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalıya ait ETTB’nin hükümsüzlüğüne, davacı-karşı davalıya ait tasarımın da yenilik unsuru taşımadığı gerekçesiyle karşı davanın kabulüne, davacı-karşı davalıya ait ETTB’nin hükümsüzlüğüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin hükme dayanak yaptığı raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşıdığını, bilirkişinin bent markalı … model numaralı ürün ile benzerlik taşıdığı gerekçesiyle müvekkilinin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadığı kanaatinin belirtildiği, oysa müvekkilinin tasarımının dosyaya sunulan ürün görselleri ile farklı olduğunu, müvekkilinin tasarımında ilk bakışta ayırt edilmeyi sağlayan görsel farklılıkların bulunduğunu, kaldı ki tasarımların bütünsel olarak ele alınması gerektiğini, dava konusu üründe dar bir tasarım alanı bulunduğunu, dolayısıyla benzerlik yönünden toleranslı davranılması gerektiğini, çok bilinen ve kimsenin tekeline bırakılamayacak geometrik şekilli ürünlerin küçük farklılıklarla ayrılabileceklerini hesaba katmak gerektiğini bildirmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin asıl dava bakımından verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, daha hafif bir malzeme olan plastikten yapıldığını, davacıya ait çakmakta basma yeri yukarı doğru uzanırken müvekkiline ait tasarımda çakmak basma yerinin yere paralel olduğunu, davacıya ait tasarımda 4 bölümden oluşan ince halkalar var iken müvekkiline ait tasarımda bir adet kalın halka bulunduğunu, davacıya ait tasarımda çakmağın içini gösteren 5 adet ince uzun şeritler mevcut iken müvekkilinin tasarımında bu şeritlerin olmadığını, müvekkiline ait tasarımda siyah küçük bir bölüm oluşturularak tasarımın yeni ve ayırt edici hale getirildiğini, dava konusu tasarım ürünlerinin ilk bakışta rahatlıkla farkedilebileceğini, tasarım tescili ile korunan hususun ürünün görseli olduğunu, müvekkiline ait tasarımda bu hususun var olduğunu bildirmiştir. Davalıya ait … tescil numaralı tasarımın çakmak tasarım olduğu görülmüştür. Davacıya ait 2011/07424 tescil numaralı tasarımın çoklu çakmak tasarımı olduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ve 12/05/2016 tarihinde sunulan tek kişilik tasarımcı bilirkişi raporunda; davacı – karşı davalıya ait tasarımın başvuru tarihi olan 09/12/2011 tarihi itibariyle sunulan deliller gözönüne alındığında koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici özelliklere sahip olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 15/05/2017 tarihli üç kişilik bilirkişi heyet raporunda; davalı – karşı davacıya ait tasarımın dosyadaki deliller karşısında yenilik unsuru taşımadığından hükümsüz kılınması gerektiği, yine davacı – karşı davalıya ait çoklu tasarımın 9.sırasındaki tasarımın dosya içindeki deliller karşısında yenilik unsuru taşımadığından hükümsüz kılınması gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 23/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; 15/05/2017 tarihli kök rapordaki görüşlerin tekrar edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava ve karşı dava endüstriyel tescil tasarım belgesinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplerine ilişkindir. Davacı taraf, kendi tasarladığı çakmakların bulunduğunu ve sektörde uzun süreli faaliyet gösterdiğini, bu konuda tescilli çoklu tasarımın 9 sıra numaralı olanının aynısını/benzerini davalının haksız bir şekilde kendi adına tescil ettirdiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddi ile davacının davasına dayanak yaptığı tasarımının yenilik vasfı bulunmadığını ve harcı alem olduğunu iddia ederek davacı – karşı davalıya ait tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini istemiştir. Yargılama sırasında tarafların tasarım tescil belgelerinin dosyaya celbedildiği görülmüştür. Bilindiği üzere tasarım iki veya üç boyutlu bir ürünün dış görünüm özelliklerini izah eden bir kavramdır. 554 Sayılı KHK’nın 3.maddesine göre tasarım, bir ürünün tümü veya bir parçası veya üzerinde bulunan süsleme, çizgi, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi duyu organlarıyla algılanabilen çeşitli unsur veya hususiyetlerin oluşturduğu bütün ifade eder. Yine 554 Sayılı KHK’nın 5.maddesi gereğince yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Yenilik kavramı önceden bilinmeyen veya bilinen bir çözümün yeniden ele alınarak farklı yorum ve yaklaşımlarla tasarlanmasıdır. 554 Sayılı KHK’nın 6/1 maddesi uyarınca yenilik, koruma isteyen tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya açıklanmamış olması halinde gerçekleşir. Tasarımlarda yenilik aranırken öncelikle koruma istenen tasarımın aynısının daha önce kamuya sunulup sunulmadığı araştırılacaktır. Somut olay bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı – karşı davalı tarafından dosyaya sunulan D1 tasarımı başvuru tarihi itibariyle hükümsüzlüğü talep edilen davalı – karşı davacıya ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne referans olabilecek nitelikte görülerek D1 ‘deki 9.tasarım ile .. tescil numaralı çakmak tasarımı genel biçim, form, algı, temel strüktürel yapı bakımından benzer olarak değerlendirilmiş olup bu değerlendirme dairemizce de yerinde görüldüğünden davalı – karşı davacıya ait … tescil numaralı çakmak tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesinde usule aykırı bir yön bulunmadığından davalı – karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. Davacı – karşı davalı vekilinin istinaf talebinin değerlendirmesine gelince; yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda da isabetle belirtildiği üzere davalı – karşı davacı tarafından sunulan D2 raporunda yer alan görsellerin hükümsüzlüğü talep edilen davacı – karşı davalıya ait … nolu çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne referans olabilecek nitelikte olduğu ve genel biçim, form, algı, temel strüktürel yapı bakımından benzer olarak değerlendirilmiş olup bu değerlendirme dairemizce yerinde görüldüğünden davacı – karşı davalıya ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesinde usule aykırı bir yön bulunmadığından davacı – karşı davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. Her ne kadar D2’de belirtilen raporun bir teknik inceleme merkezi tarafından düzenlenen test raporu olduğu raporun düzenleme tarihinin 27.05.2011 olduğu bu tarih itibariyle kamuya sunulduğunun kabulü gerektiği, kaldıki davacı-karşı davalı vekilininde bu tarihte kamuya sunulmadığı yönünde gerek ilk derece mahkemesi yargılaması sırasında gerekse istinaf dilekçesinde bir itirazı ve savunmasının bulunmadığı, bilindiği üzere istinaf incelemesi istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılacağından ve davacı – karşı davalı vekilinin istinafında bu hususu açıkça istinaf konusu etmediği anlaşıldığından ve dosya içine yansıyan görseller bakımından davacı – karşı davalıya ait tasarımın da harcı alem olduğu kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararda usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı – karşı davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı – karşı davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 3-Davacı – karşı davalıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacı – karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 4-Davalı – karşı davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalı – karşı davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Zair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere Üye Hakim …’nin muhalefetiyle oy çokluğu ile karar verildi.17/06/2021
MUHALEFET ŞERHİ Karşı davada mahkemece hükme dayanak olarak alınan yenilik giderici delil D2 belgesi olup davalı/karşı davacı tarafça 19/04/2016 tarihli dilekçe ekinde tercümesi sunulmuştur. Sunulan tercüme evrakından, belgenin Wenzhou Giriş-Çıkış İnceleme&Karantina Teknik Merkezi tarafından düzenlenen test raporu olduğu ve 27/05/2011 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Çin menşeili, … markalı “Geç hava karışımlı, Doldurulabilir Çakmak, Metal Malzeme” ibareli numunenin test edildiği, rapor içeriğinde ürün görseline yer verildiği anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan mülga554 sayılı KHK 5.maddede “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı”, KHK 6.maddede “bir tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği” hükümleri düzenlenmiştir. Karşı davada hükümsüzlüğü istenen davacı/karşı davalıya ait … sayılı çoklu tasarım belgesi 9 numaralı çakmak tasarımının tescil başvuru tarihi 09/12/2011’dir. Yenilik giderici delil olarak karşılaştırma yapılan belgenin tarihi 27/05/2011 olup tasarım başvuru tarihinden önce olduğu anlaşılıyorsa da, test raporunun ilgili merkez tarafından ürün sahibine verilmek üzere düzenlendiğinden ve düzenlendiği tarihte yada davaya konu tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya açıklanıp açıklanmadığı tespit edilemediğinden yenilik giderici delil olarak dikkate alınamayacağı, karşı davada davacı/karşı davalı adına tescilli tasarımın yenilik unsurunun bulunmadığının ispatlanamadığı kanaatinde bulunduğumdan, karşı dava yönünden sayın heyetin çoğunluk görüşüne katılmadığımı beyan ederim.