Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3500 E. 2021/1272 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3500 Esas
KARAR NO: 2021/1272
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI: 2017/590 2018/163
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin, 2004/46218 tescil numaralı … ibareli markanın sahibi olduğunu, bu markanın 10/25/26.sınıflarda tescilli olduğunu, davalının ise müvekkili ile aynı ayakkabıcılık alanında faaliyet gösterdiğini ve… tescil numaralı WAYKERS ibareli markalı 25.sınıfta tescil ettirdiğini, müvekkilinin bu durumdan 2017 yılı Kasım ayında haberdar olduğunu, davalının bu markasını müvekkilinin markası ile iltibas oluşturduğunu, davalının aynı sektörde faaliyette bulunduğundan müvekkilinin markasından haberdar olması nedeniyle tescilinin kötüniyetli olduğunu belirterek davalıya ait markanın 6769 sayılı SMK’nın 5., 6 ve 25.maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davacı markasının “…” şeklinde okunurken müvekkilinin markasının ise “…” şeklinde okunduğunu, her iki markada “…” ibarelerinin ortak olduğunu, TPMK nezdinde … ibaresi içeren birçok marka bulunduğunu, davacının markasının piyasada bilinen bir marka olmayıp, karıştırılma ihtimalinin de söz konusu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere göre; davacının tescilli “… + şekil” markasının ingilizce bir sözcükten ibaret olup, sepet örgüsü anlamına geldiğini, davalıya ait “…” markasının ise anlamı olmayan yabancı bir kelime olduğunu, her iki markadaki … ibarelerinin ortak olup, bu ibare dışında markaların söylemlerinin anlamlarının benzer olmadığını, yine bu ibarenin birçok spor ayakkabı markasının sonunda kullanılan bir ibare olduğu, baştaki ibarelerin bir bütün halinde ayırt edici olup, ortalama tüketici nezdinde ve bir bütün halinde karıştırma ve benzerliğinin söz konusu olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; müvekkiline ait markanın ayakkabı sektöründe bulunan kişiler tarafından bilinen bir marka olduğunu, davalının daha önce … tescil numarası ile … markasını 25.sınıfta tescil ettirmek istediğini ancak TPMK’nın bunu reddettiğini, davalının bunun üzerine dava konusu markayı kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, mahkemenin bilirkişi incelemesi yapmadan karar vermesinin doğru olmadığını, davalının imalathanesinin Sultangazi de bulunduğunu, müvekkilinin ilk fabrikasının da aynı ilçede olduğunu, müvekkilinin şuanda Güneşli de faaliyette bulunduğunu, davalının imalathanesi ile müvekkilinin fabrikası arasında 5-6 km mesafe bulunduğunu, davalıya 08.10.2015 tarihinde ihtarname gönderdiğini, buna rağmen marka tescili yaptırmasının davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, davalının bu fiilinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, markaların yazılış, okunuş, anlam ve görsel algı yönünden tamamen aynı olduğunu, iltibas tehlikesi bulunduğunu, davalının müvekkiline ait markasının piyasadaki tanınmışlığından yararlandığını, kararda davalının tescil talebinin reddedildiği markalarından söz edilmediğini, TPMK’nın red kararının iltibası açıkça ispatladığını, markaların tüketiciler tarafından karıştırılıp karıştırılmayacağı ve markalar arasında iltibas bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, kaldı ki markaların aynı sınıfta tescilli olduğunu bildirmiştir. Davacıya ait 2004/46218 tescil numaralı … + şekil markasının 10/25/26.sınıflarda 31.12.2004 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davalıya ait … tescil numaralı … markasının 25.sınıfta 11.11.2016 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davalıya ait 2014/1019513 numaralı …. markasının 25 ve 35.sınıflarda … numaralı şekil markası için başvuru yaptığı, eksik belgelerin 2 ay içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle hükümden düştüğü yolunda TPMK’dan bilgi verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, marka hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalının markasının müvekkili markasıyla iltibas oluşturduğunu, tescilin kötüniyetli olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Dosya içeriğinden davacıya ait 2004/46218 tescil numaralı Wickers + şekil markasının 10, 25 ve 26.sınıflarda tescilli olduğu, davaya konu davalıya ait markanın ise … markasının ise 25.sınıfta tescilli olduğu görülmüştür. İltibas değerlendirmesi açısından yapılan incelemede, özellikle taraf markalarının okunuşlarının aynı olduğu, yine 25.sınıf bakımından her iki tarafın markasının tescilli olduğu, davalının 25.sınıftaki “ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler” emtiası bakımından tescilli bulunduğu, buna göre ortalama tüketici nezdinde markaların karıştırılma ve iltibas tehlikesinin bulunduğu anlaşılmıştır. Öte yandan Türkiye’de … sözcüğünün anlamının da tüketiciler tarafından bilinmediği kanaatine varılmıştır. Açıklanan bu durum karşısında davanın kabulü ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/05/2018 gün, 2017/590 Esas, 2018/163 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kabulü ile; davalıya ait … tescil numaralı … markasının tescilli olduğu 25.sınıf yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, karar kesinleştiğinde durumun TPMK’ya bildirilmesine,4-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı ile 139,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 206,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 8- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 41,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 139,10 TL’nin davalıan alınarak davacıya verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021