Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/349 E. 2020/2322 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/349 Esas
KARAR NO : 2020/2322 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2017
NUMARASI : 2016/1154 E. – 2017/860 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 19/10/2017 tarihli kararına karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin tekstil işi ile uğraştıklarını ve …. de yetkilileri olduklarını, davalılarında tekstil işi ile uğraştığını, davacı müvekkillerinin davalı şirketten kumaş sipariş ettiğini ve kumaş piyasasında çok yaygın olduğu üzere davalı tarafından müvekkillerinden teminat istendiğini, sipariş edilen kumaşlara teminat olmak üzere istirdatı istenen 30/06/2016 tarihli 100.000 USD bedelli ve 30/9/2016 tarihli 100.000 USD bedelli senetlerin teminat olarak verildiğini, kumaş alım satım işleminin gerçekleştiğini müvekkillerinin söz verdikleri kumaşları davalıdan aldıklarını ancak verilen teminat senetlerinin taraflarına iade edilmediğini ayrıca , icra takibine konu edildiğini belirterek senetlerin istirdatına ve borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; … aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını çünkü icra takibine konu kambiyo senetlerinin alacaklısının …, borçlularının … ve … olduğunu, davalılardan … Tekstilin ise borç ilişkisi bulunmaması nedeniyle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, esas iddia yönünden ise davacının iddiasının kesin delille ispatlaması gerektiğini , davacıların müvekkilinden kumaş aldıklarını ancak karşılığında müşteri çekleri verdiklerini, davaya konu bonoların bu ticari alışveriş ile ilgisinin bulunmadığını, davacı şahısların bu ticari ilişkiden bağımsız olarak müvekkilinden elden borç para aldıklarını, senetler incelendiğinde ihdas nedeninin nakden yazılı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli 2016/1154 Esas-2017/860 Karar sayılı kararıyla; ” Senette … ve …’in borçlu, …’ın ise Lehdar konumunda olduğu, senette keşideci, ciranta , lehtar konumunda olmayan Daima Tekstil’in davacı sıfatı, ….Tekstilin ise davalı sıfatının bulunmadığı, senetler üzerinde bedelinin nakden ahzolunduğuna ilişkin kayıt olup, davalı tarafın, davacı şahıslara borç para verdiğini iddia ettiği, bu iddianın senet metni üzerindeki nakden ibaresi ile uyumlu olduğu, davacı şahısların ise senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiği, senet metnini talil eden davacının bu iddialarını kesin delil ile ispatlamak zorunda olduğu, ancak yazılı delilin davacılar tarafından dosyaya sunulmadığı, yemin deliline de açıkça dayanmadıkları görüldüğünden, karşı tarafa yemin de teklif edilmediği ” gerekçesiyle; … Ltd Şti ‘nin açtığı davanın aktif husumet yokluğundan, … Ltd Şti hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine, … ve … tarafından …’a karşı açılan davanın reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusu bonoların keşidecisinin, müvekkili … ve kefil sıfatıyla sorumlu olan ise … olsa da, bonoların aslında müvekkillerinin yetkilisi olduğu, … adına şirket yetkilisi sıfatıyla, müvekkilleri tarafından keşide edildiğini, müvekkillerinin şirketin yetkili ortağı olduğunu, müvekkillerinin ortada hiçbir sebep yokken 200.000 USD borç altına giremeyeceklerinin ortada olduğunu, senedin bir ticari ilişkinin varlığını gösterdiğini, ticari defterler incelenmeden karar verildiğini, senetlerin kumaş verileceği taahhüdü karşılığında teminat olarak verildiğini ancak kumaş teslim edilmediğini kötüniyetli olarak takibe konduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, … tarafından … ve … hakkında iki adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine ilişkin takip başlatıldığı bonolar incelendiğinde ödeyecek kısmında … ve …’in yazılı olup, lehtar kısmında …’ın yer aldığı senetlerde bedelinin nakden ahz olunduğuna dair kayıt bulunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Bonodan kaynaklanan menfi tespit davasında, mahkemece davacı … Şirketi hakkında aktif husumet yokluğundan, davalı … Şirketi hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı … aleyhinde açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusunda; davacılar … ve …’in davacı … yetkilisi olduğunu, senedin şirket yetkilisi olarak imzalandığını ticari ilişkinin şirketler arasında olduğunu, ileri sürmüşse de; davaya konu senetlerde, davacı şirketin borçlu olarak ticaret ünvanı ve kaşesinin bulunmadığı, borçlu olarak davacı gerçek kişilerin isim ve imzalarının bulunduğu, bonodan kaynaklanan borçtan dolayı şahsen sorumlu oldukları, yine bonolarda lehtar kısmında davalı … isminin bulunduğu, bu şahıs tarafından icra takibine konu edildiği, davalı şirketin cirosunun bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece davacı … Şirketi yönünden aktif husumet yokluğundan, davalı … şirketi yönünden de pasif husumet yokluğundan davanın reddi kararı yerinde görülmüştür.Davacılar vekili, davaya konu bonoların teminat bonosu olduğunu ileri sürmüşse de, bonolar üzerinde nakden bedel kaydı bulunduğu, davacılar vekilinin senet metnini talil ettiği, bonoların teminat bonosu olduğunun yazılı belge ile ispatı gerektiği, yazılı belge sunulmadığı anlaşılmaktadır. İspat yükü kendisinde olan davacı tarafın, öncelikle bonoların aralarındaki ticari ilişkide, teminat bonosu olarak verildiğini ispatlaması gerektiğinden ve ispatlayamadığından, ticari defter ve belgelerin incelenmemesi sonuca etkili görülmediğinden davalı …’a karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.