Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/345 E. 2020/2264 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/345 Esas
KARAR NO: 2020/2264
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2017
NUMARASI: 2014/1932 E. – 2017/1104 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ürün satış sözleşmesi imzalandığı, müvekkil şirketin sattığı ve davalıya teslim ettiği ürünlerin bedelinin ödenmediğini, bu hususta davalı tarafa Beşiktaş … Noterliğinden 30.100.204 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği fatura ve içeriği malların müvekkiline teslim edilmediğini, belirtilen sözleşmenin de müvekkil şirket yetkilisince imzalanmadığını, davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini ve davacının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkumiyetini istediğini talep ve dava etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 24/12/2013 ile 03-06/2014 tarihleri arasında davalı şirkete 107 adet toplam 379.016,93 TL tutarlı fatura kestiği, bu faturaları kendi defterine işlediği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan tahsil ettiği tutarın 581.809,75 TL olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre davalı şirketten takip konusu faturalardan dolayı alacaklı olmayıp bilakis borçlu olduğunun tespit edildiği, davacının takibe konu faturalar nedeniyle davalıdan herhangi bir alacağı olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “…bilirkişi raporlarına göre davacı müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğu halde mahkemenin davanın reddine karar verdiğini, mal teslimine ilişkin irsaliyelerin sunulduğunu ve mal tesliminin kanıtlandığını ,borç ikrarı içeren e-maillerin de dosyada bulunduğunu ve bunların da inkar edilmediğini, davada ispat yükünün davalıda olduğunu, davalının da ticari kayıtlarını sunmadığını ,mahkemece devreden bakiyeler dikkate alınmadan sadece dönemsel bazda inceleme ve değerlendirme yapıldığını, oysa fatura bazında tek tek ödeme yapılması şeklinde bir uygulamanın bulunmadığını ,karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun pek çok hatalı değerlendirme içerdiğini,….” beyanla kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe itirazın iptali isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İtirazın iptali davasında ispat yükü ; davacı yanın iddia ettiğinin aksine davacı alacaklıdadır. Davacı takibe konu ettiği alacağın varlık ve miktarını kanıtlamak zorundadır. Ayrıca İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup davacı vekili takipte sadece 107 adet faturaya dayanmış dava dilekçesinde de devreden cari hesap alacağından bahsetmemiş , nitekim son olarak mahkemenin ara kararına istinaden davacı vekili dilekçesinde dava konusu alacağın açık hesaptan kaynaklandığını, devreden alacak bakiyesinin olduğunu ileri sürmüştür.Dava ıslah yolu ile alacak davasına da dönüştürülmemiştir. İncelenen davacı yan kayıtlarına göre ; davacının davalıdan alacaklı değil borçlu olduğu görülmektedir. Bu durumda davacının takibe konu ettiği 107 fatura karşılığında alacaklı olduğunu kendi ticari defter ve kayıtlarına göre kanıtlayamamış durumdadır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ; davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 28/12/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar erildi.