Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3424 E. 2021/1062 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3424 Esas
KARAR NO: 2021/1062
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI : 2016/242 E. – 2017/918 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kereste ticaretiyle uğraştığını ve yaptığı iş karşılığında ödeme olarak bir kısım çekler aldığını ve bu çeklerden 6 tanesinin zayi olması nedeniyle İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/467 E.sayılı dosyasında zayi nedeniyle çek iptali davası açtıını, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2013/211 K.sayılı kararla, davanın kabulü ile çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, anılan davaya konu 6 adet çekten 4 tanesinin icra takibi neticesinde tahsil edildiğini ancak … Bankası A.Ş İstanbul Sağmalcılar Şubesine ait, keşidecisinin davalı olduğu, 4.000,00 TL bedelli, 31/03/2009 tarihli 020131 nolu çek ile 18/04/2009 keşlide tarihli, 7.000,00 TL bedelli … nolu çeklerin toplam 11.000,00 TL bedelli iki çekin tahsil edilemediği, bu nedenle anılan iki çekin İnegöl …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasıyla davalıya karşı 11.000,00 TL’lik iki ayrı çekin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca ve yetkiye itirazı üzerine İnegöl İcra hukuk Mahkemesi’nin 2014/61 E. – 2014/198 K.sayılı kararıyla esasa girmeden davalı borçlunun yetki itirazının kabulüyle davanın reddine ve dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilnin İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla davalıya karşı ilamsız icra takibi yaptığını, davalının borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu, zira dava konusu çeklerin koltuk iskeletçiliği yapan … sayılan kereste karşılığında ödeme olarak alındığını, … ise bu çekleri davalıya verdiği mobilyalar karşılığında iktisap ettiğini belirterek anılan icra dosyasındaki davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çekleri aldığı … isimli kişinin müvekkilince tanınmadığı gibi adı geçen kişiyle hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, başka bir deyişle, müvekkilinin … isimli bir kişiye çek vermediğini, takip dosyasında borcunun kaynağının belirtilmediği gibi bu davada ileri sürülenTTK.732.maddesine dayalı olarak açılan davalarda kural olarak davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini, çek bedelini, çeki verdiği kişiye ödediğini kanıtlaması gerekir, ancak somut olayda, çekteki ciro silsilesinin ne şekilde olduğu konusunda uyuşmazlık bulunduğu gibi, çeklerin bir suretinin dahi sunulamadığı anlaşılmıştır.Davacı taraf, dava konusu çekleri ciro yoluyla … aldığını ve kaybettiğini bu nedenle iptal davası açarak bu yönde mahkeme kararı aldığını, ancak alacağını henüz tahsil edemediğini ileri sürmektedir. TTK 757. maddesi ve devamı maddelerinde, kıymetli evrakın kaybı nedeniyle zayi davası düzenlenmiş olup, zayi davası sonucunda elde edilecek kararın, hak sahiplerinin teşhisi fonksiyonu bulunmaktadır ve bu açıdan önem arz eder. Anılan karar, maddi hukuk bakımından bir sonuç doğurmamaktadır, dolayısıyla zayi nedeniyle elde edilen iptal kararının tek başına çek hamilinin alacaklı olduğunu gösterdiği kabul edilemeyecektir. Çek sunulmadan, ortada yokken davacının TTK 732. maddesine dayalı olarak açtığı bu davanın dinlenmesi mümkün görülmemiştir, zira, TTK 732. maddesi münhasıran çeke bağlı olarak açılan bir dava olarak kabul edilmelidir. TTK 732. maddesindeki sebepsiz zenginleşme davasının, çeke bağlı olan müracat hakkı herhangi bir sebeple düşmüş olan hamilin, keşideci ile kendi arasında temel bir borç ilişkisi olmadığından sadece çeke dayanarak açabileceği bir davadır ve anılan davada, çekin ortada olması ya da çekin varlığının kabul edilmiş olması gerekir. Dosyaya celbedilen … Bankası A.Ş’ nin cevabi yazısında, çekin davalı tarafından keşide edildiği anlaşılsa dahi, davalı tarafça anılan çekteki imzaya itiraz hakkının saklı tutulduğu, çek sunulmadığından bu konuda beyanda bulunulamayacağı belirtildiğinden artık davalı tarafından çekin varlığının tartışmasız olarak kabul edildiği sonucuna varılamayacağından münhasıran çeke bağlı olarak açılması gereken bu davanın yerinde bulunmadığı, davacının aralarında temel borç ilişkisinin bulunduğunu iddia ettiği kişiye karşı dava açabileceği anlaşılmakla, yerinde bulunmayan davanın reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; davacı çeklerin yetkili hamili olmasaydı ve çekler davacının yedinde olmasaydı zayi nedeni ile iptal davası açamayacağını, mahkemenin de iptal kararı vermeyeceğini, davalının dava konusu çeklerin keşidecisi olduğunu kabul ettiğini, bankanın cevabi yazısına göre keşidecinin davalı … olduğunun belirlendiğini, ayrıca keşide tarihleri olan 31.03.2009 ve 18.04.2009 dan itibaren ibraz edilemediğinin belirtildiğini, davacı tanığı … dinlenildiğini, tanığın ifadesinde çekleri ticaret karşılığında…’dan aldığını beyan ettiğini, davalı tanığı … dinlenemediğini, davalının bu delile dayanmadığını, çeklerin varlığının tartışmasız olduğunu, davalının da keşideci olduğunun açık olduğunu, savunmanın iyiniyetli olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK 67 maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı 6 adet çeki kaybettiğini ve çek iptal kararı aldığını, dava konusu … nolu 4.000TL bedelli ve … nolu 7000TL bedelli çekleri tahsil edemediğini, çeklerin keşidecisinin davalı … oluğunu, müvekkilinin çekleri …’dan devralan tanık … aldığını, … ile aralarında mobilya satışı olduğunu ileri sürmüştür.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; çek hesap hesabının davalıya ait olduğu, çek asılları yahut suretlerinin dosyaya sunulamadığı, davacının çekleri davalıdan devralan … aldığını iddia ettiği, davalının ise çekleri … ticari ilişki nedeni ile verdiğini savunarak imzaya itiraz hakkını saklı tuttuğu, TTK 732 md gereğince açılan davalarda kural olarak keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlaması gerekli ise de; ciro silsilesinin ne şekilde olduğu hususunda uyuşmazlık olduğu, çek örneği de sunulamadığından münhasıran çeke bağlı olarak açılan davanın reddinin yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 md gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.